Güncelleme Tarihi:
Survivor yarışmasında dikkat çekici tavırlarıyla gündemde kalan Nihat Doğan, sert tepki ve tartışmalarıyla yarışma süresince herkesin ilgisini çekti.
İnsanlar normal standartlarda davranan bireylere yoğun ilgi ve tepki vermezler. Severler ama dilden dile konuşmazlar. Ama şaşırtıcı, beklenenden ötede, hatta uçlarda seyreden biri hemen herkesin dikkatini çeker. Talep artar ve takip edilir.
[fotogaleri=67]
Nihat Doğan’ın Bu Kadar İlgi Görmesinin Nedenleri
Beynimiz beklemediği uyaranlara daha fazla odaklanır. Biri size saatlerce iltifat etse büyük bir etki yaratmaz, ama eğer o kişi size bir tokat atarsa onu hayatınız boyunca unutmazsınız. Bu psikolojik ipucu akılda kalıcılık ve talep arttırmak için medya ve reklam sektöründe özellikle kullanılır. Nihat Doğan da bu konuma çok uyan biri. Beklenenin ötesinde tepkiler, tavırlar ve duygular içerisindeydi. En büyük sıkıntısı öfke kontrol problemiydi. Fakat bu problemi değil kabul etmek, kendi yararına kullanmayı denedi. Kendini öfkeli ve sert tavırlarıyla bir “Kahraman” ilan etti.
Kurduğu Karmaşık ve Uzun Cümlelerin İnsanlarda Yarattığı Etki
Yarışma boyunca amacı ilişki kurmak ve sürdürmek olmadı, ilişkileri yönetmek ve güç sağlamak adına dengeler kurmak istese de pek başarılı olamadı. En basit sorulara verdiği yanıtlar, gündelik olay anlatımlarında bile uzun, karmaşık, felsefik ve dolaylı bir anlatıma girdi. Uzun cümleler ve anlatımlar, karşı tarafa güven vermez, kuşku yaratır. Çünkü zihnimiz karmaşıklığı değil netliği ister. Net ve doğal olan tutum ve tavırlar zihnimiz tarafından fark ve tercih edilir, kendimizi güvende hissetmemizi sağlar.
Cümlelerinde Fazlaca ‘’Ben’’ Kullanması
Nihat’ın cümlelerinde fazlasıyla “Ben” kullanması da dikkat çeken noktalardan. Sürekli olarak kendi duygu ve düşüncelerini dikte edici biçimde anons etmeyi tercih etti. Ayrıca “Yapmayacaksınız, böyle söyleyeceksiniz, bunu düşüneceksiniz…” şeklinde dominant ifadeleri öne çıktı. Sürekli kendinden, duygu ve düşüncelerinden bahseden kişilerin temelde bir yetersizlik algısı olduğunu düşünmekteyim.
Nihat’ın İçinde Yaşadığı Duygusal Sorunları Yansıtma Şekli
Bu kişiler yenemediği içsel problemleri inkar ederek, “ Ben kusursuz, mükemmelim, sorun bende değil onlarda” şeklinde bir yansıtma mekanizması kullanırlar. Nihat, yaşadığı tartışma ve gerginliklerde, ortamdan dışlandığında ise Türk halkının bilinçaltında iyi bir etki yaratacak olan “çaresiz, haksızlığa uğramış” tavırlara büründü. Yarışma bittiğinde “Önemli olan yarışmak ve eğlenmekti” demek yerine, “Vatanına geri dönmüş, haksızlığa uğramış yorgun kahraman” olarak dönmeyi tercih etti.
Nihat ve Derya Arasındaki Fark
Derya ise dengeli ve toplumsal beklentilere uyan, kabul gören davranışlarıyla takip edildi, yoğun bir fanatik kitlesi yaratmasa da tüm toplum tarafından desteklenerek kazanan oldu. Bazı insanlar vardır ya seversiniz ya nefret edersiniz. Onların iki kutuptan da büyük kitleleri olur. Ama Derya’yı sevmemek, beğenmemek neredeyse imk a nsız. İnsana güven veren, net ve dolaysız kişiliği çabasını ve zarifliğini daha da öne çıkarttı. Dengeli, özgüvenli, duygularını ve enerjisini iyi kontrol edebilen, aile değerleriyle, öne çıkan bir kişiliğe sahip. Sporcu kişiliği de, iç disiplin, özgüven, insan ilişkileri, sağlıklı rekabet konusunda büyük bir rol oynamış olmalıdır.
Uzman Klinik Psikolog
Göksu Telmaç