Güncelleme Tarihi:
Yaz mevsiminde bedenimizde oluşan olumsuzluklardan, özellikle nefes daralması, gerçekten de yoğun sıcakların etkisiyle mi oluşuyor yoksa sebep tamamen biz miyiz? Nefes koçluğu sistemini kuran ve dünya çapında akademik çalışmalara imza atan Nefes Uzmanı Nevşah F. Karamehmet, bu sorunun cevabını şöyle açıklıyor:
“Genel olarak bakıldığında nefesimizle alakalı yaşadığımız problemlerin çoğu çocukluğumuzda öğrendiğimiz disfonksiyonel alışkanlıklara dayanıyor. Diğer tüm disfonksiyonel, öğrenilmiş davranış biçimleri, devam ettirdiğimiz alışkanlıkları gibi nefes alışkanlığımız da öğrenilmiş bir davranış biçimi. Kambur durmak, hızlı konuşmak, tikler, göz-kaş oynamaları gibi farkında olarak ya da olmayarak öğrenilmiş, bazı durumlardan tetiklenen bir davranış biçimidir nefes alışkanlıkları.
Eğer nefes alış-veriş şeklimiz, nefes alışkanlıklarımız solunum kimyasal eksenimizi etkiliyor olmasaydı diğer tüm disfonksiyonel alışkanlıklar gibi göz ardı edilmesi daha kolay olabilirdi. Ancak ne yazık ki aldığımız her nefes iyi veya kötü şekilde solunum kimyasal eksenimizi, böylelikle tüm vücut PH’ımızı, hücrelerimizdeki oksijen oranını, böbrek fonksiyonları başta olmak üzere birçok organın fonksiyonunu etkiliyor ve birçok sağlık probleminin arkasında yatan sebep olabiliyor. Nefes koçluğu mesleği tam da bu noktada insanlığa büyük hizmet ediyor çünkü nefes koçları insanların farkında olmadan, bir tik ya da duruş bozukluğu gibi geçmişte öğrenip yaptıkları yanlış/disfonksiyonel nefes alışkanlıklarını bulup, ortaya çıkarıp, fark etmelerini, görmelerini sağlayıp değiştirmelerine yardımcı oluyor.”
“Peki disfonksiyonel nefes alışkanlıkları nelerden tetikleniyor? Mevsimsel midir kişisel mi?” sorusuna Nefes Uzmanı Nevşah Karamehmet; “Elbette kişisel” diyor ve ekliyor: “Mevsimsel tetiklenen nefes alışkanlıkları da kişiseldir. Yani hiçbir zaman ‘insanların nefesi kış aylarında daha çok daralır’ veya ‘stresliyken herkes hızlı nefes alır’ diyemeyiz.
Yanlış nefes alışkanlıklarının ortaya çıktığı durumlar tamamen kişiseldir. Stres bir kişinin daha derin veya daha hızlı nefes almasına sebep oluyorsa diğer bir kişinin nefesini hiç değiştirmiyor olabilir. Bir başka kişi korktuğunda nefes tutuyor, acıktığında derin nefes almaya başlıyor, sıkıldığında nefesini sığlaştırıyor olabilir. Disfonksiyonel nefes alışkanlıkları stres, korku, öfke, sıkıntı gibi duygular, yorgunluk, açlık, başarısızlık, spor yapmak, uykuya dalmak, panik, endişe, uçağa binmek, otobüse binmek, topluluk önünde konuşmak, bir proje yetiştirmek zorunda olmak gibi yüzlerce farklı durumdan tetikleniyor olabilir. Yani bu durumlar karşısında doğal nefesinizi farkında bile olmadan bozuyor, çarpıtıyor, böylelikle hem fiziksel hem duygusal ve mental sağlığınıza zarar veriyor olabilirsiniz.
Bu nedenle nefes alışkanlıklarının altında yatan durum, tetikleyicileri, alışkanlığın geçmişimi, nasıl ve neden oluştuğunu araştırmak, bulmak, kişinin bunları fark etmesini sağlamak çok çok önemlidir.”