Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı’nın bir araştırmasına göre Türkiye’de çocukların üçte biri kahvaltıyı atlıyor. Biz yetişkinlerde de durum çok iyi değil. Kahvaltı yapanlar da her zaman istenilen kalitede bir kahvaltı tüketmiyor. Kahvaltı çoğu zaman simit, poğaça ya da tostla geçiştirilebiliyor.
Halbuki akşam son yemeğimizden sonra ortalama 12-16 saatlik bir açlık yaşıyoruz. Bu süre boyunca nasıl olsa uyuyoruz, enerji sarfetmiyoruz diye düşünsek de kalbimiz atmaya devam ediyor, böbreklerimiz çalışıyor, bütün organlarımız faaliyet halinde ve biz sandığımızdan çok daha fazla enerji harcıyoruz. Sabah uyandığımızda da midemiz gibi bütün enerji depolarımız da boşalmış oluyor. Bu depoları mutlaka her gün doldurmak gerekir.
Her gün yapılan besleyici bir kahvaltı obezite riskni azaltıyor ve kronik hastalıklardan korunmaya yardımcı oluyor. Her gün kahvaltı yapmak doygunluğumuzu artıyor, böylece gün içerisinde abur cuburlardan uzak kalmak da kolaylaşıyor.
Kahvaltı, ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri karşılamamıza yardımcı oluyor. Kahvaltıyı atladığımızda ise beslenmemizin çok önemli bir bölümü eksik kalmış oluyor.
Sabah saatlerinde hem çocukların okula gitme telaşı hem de yetişkinlerin işe yetişme telaşı ile kahvaltı saatleri hareketli geçer ve aceleye gelir. Böyle durumlarda kahvaltıyı atlamak yapılacak en büyük yanlış olur.
Eğer acelemiz varsa tam tahıllı bir ekmeğin arasına az tuzlu ve yağlı peynir, maydanoz, biber, domates ekleyerek bir tost ya da sandviç hazırlayabiliriz. Yanına da az yağlı süt ya da ayran eklenebilir. Bunu akşamdan da hazırlamak mümkün , böylece hemen yanımıza alarak ya da çocuğumuza vererek besleyici bir öğün yaratmış oluruz. Fakat özellikle çocuklar bazen yanlarında sandviç götürmek istemezler. Zaten çocukların kahvaltı yapmasının önündeki iki etken zaman darlığı ve hoşlandıkları seçeneklerin azlığıdır. O zaman evden çıkmadan hızlıca vitamin, mineral ve tam tahıl içeren kahvaltılık gevreğe süt ekleyerek kaliteli bir kahvaltı içeriği sunmuş oluruz. Çocuklar genelde kahvaltılık gevreğin tadına bayılıyor. Bu şekilde hiç savaşmadan, son derece besleyici bir şekilde kahvaltı da yapmış olurlar.
Sosis, salam, sucuk gibi besinleri sadece pazar kahvaltılarında tutmakta fayda var. Çok yağlı besinler, rafine tahıllar, beyaz ekmek ve çok tuzlu peynirler yerine daha fazla tam tahıl, meyve ya da domates, salatalık, biber gibi bizi iyi hissettirecek besinler ve az yağlı süt ve peynir tercih edebiliriz.
Sabahları enerji depolarımız boşalmış bir şekilde uyanıyoruz. Durum böyle olunca dersleri dinlemek, dinlemenin ötesinde anlamak ve öğrenmek de çok mümkün değil. Kahvaltı yapan çocuklar dersleri daha kolay anlıyor ve daha iyi öğreniyor. Bu da okul başarısını tabii ki olumlu yönde etkiliyor. Kahvaltılık gevrek tüketenlerin günlük vitamin ve mineral ihtiyaçlarını daha rahat karşıladıkları, tahıllar, meyve ve süt için belirlenen tüketim önerilerini daha rahat uyguladıkları, günlük elzem besin öğesi ihtiyaçlarını karşılamaya daha yatkın olduğu görülmüştür.
Kahvaltılık gevrek tüketen çocukların fazla kilolu olma sıklığı daha az, bu alanda 4 yaşından itibaren yapılmış çalışmalar var. Aslında 4 yaşından başlayarak sık sık kahvaltılık gevrek tüketenler tüm hayat boyu daha düşük obezite riski taşıyor.
Kahvaltılık gevreği daha sık tüketen yetişkinler ve çocukların, daha az tüketenlere göre BKI (Vücut Kütle İndeksi) daha düşük, yani boya göre kiloları normal ya da normale daha yakın. Belki de en önemli faydalarından birisi kahvaltılık gevrek tüketenlerin kahvaltı etmeye daha yatkın olmasıdır.