Mutluluğa ayna tutan kitap

Güncelleme Tarihi:

Mutluluğa ayna tutan kitap
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2019 16:20

Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli psikiyatri uzmanlarından Prof. Dr. Özcan Köknel'in toplumsal ve kişisel ruh sağlığına ilişkin tespitlerini aktardığı "Bilgenin Aynası" isimli kitap raflardaki yerini aldı.

Haberin Devamı

Gazeteci Mert İnan'ın kaleme aldığı ve Hayykitap'tan çıkan 200 sayfalık ‘Bilgenin Aynası’nda, Türkiye’de son zamanlarda gündemden düşmeyen cinsiyet eşitsizliği, istismar, kadına yönelik şiddet, aile içi sorunlar, cinsel istismar suçlarının ortaya çıkmasındaki temel nedenler kapsamlı olarak masaya yatırılıyor. Kitabın son bölümünde ise depresyon, panik atak, stres ve takıntı gibi sorunlara karşı davranış, düşünce ve rahatlama tekniklerinin anlatılan Bilgenin Aynası'nda mutlu bir aile ve yaşama ulaşmanın formülüne de yanıt aranıyor.

"Günlük yaşamda tüm davranış, çaba ve eylemlerimizin altındaki en temel etken aslında mutluluğa ulaşma gayemiz" diyen Prof.Dr.Köknel, "Mutlu olmak için çaba gerekiyor. Kimse yattığı yerden iyi hissedemez. Bir insanın ruh sağlığı, onun iyilik durumudur. İnsanın duygu dünyasında ilginin, sevginin, neşenin, sevincin olmaması kötü hissettirir. Ancak, her şeyinizi kaybetseniz bile umudunuzu asla kaybetmemelisiniz. İnsan, hasta veya en mutsuz anlarında bile içinde umut ve iyiliği hissettiğinde ruhsal rahatlama hisseder"ifadelerini kullanıyor.

Evli çiftlerin yaşadığı sorunlar ve çatırdayan evliliklere karşı Prof.Dr.Köknel'in tespitleri ise Bilgenin Aynası'nda şöyle aktarılıyor: "Biz ilişkilerimizde kızgınlıklarımızı ve kırgınlıklarımızı saklayan bir toplumuz. ‘Acımadı ki!’ diyerek, karşı tarafın söylediklerinden, davranışlarından etkilenmemiş gibi yapıyoruz. Tartışmanın insan yaşamında bir işlevi olduğunu, hem duygusal boşalmanın hem de duygu ve düşünceleri senteze ulaştırmanın bir aracı olarak önemli yer tuttuğunu unutuyoruz."

Bilgenin Aynası'ndan yansıyanlar; "Eşlerin karşılıklı olarak kırgınlık nedenlerini araştırmaları, yani emek harcamaları gerekiyor. Sevgi ve saygının en iyi anlatımı içten ilgi göstermek. Başkasıyla ilişki kurabilmemiz için mutlaka ödün vermemiz gerektiğini unutuyoruz. İlişkide iletişim olması için şiddetin olmaması gerekir. Ses tonu, hareketler, duygular da dildir. Bütün bunların içinde şiddet içeren bir mesaj varsa, benim ses tonum, hareketlerim, jestlerim ve mimiklerim öfke yaratıyorsa, şiddet içeren bir dil kullanıyorum demektir. Evliliklerde dinlemek, anlayabilmek ve göz teması kurmak, yani seninle ilgileniyorum mesajını hissettirmek önemli. Ancak evlendikten sonra ‘nasıl olsa birlikteyiz’ mantığı ile hoyrat, umarsız tavırlar mutsuzlukları
körüklüyor."

Ebeynlere yol gösterici bilgilerin olduğu Bilgenin Aynası'nda Prof.Dr.Köknel'in tavsiyeleri ise şöyle aktarılıyor: “Çocuğu kendinizin, amaçlarınızın, beklentilerinizin, çıkarlarınızın bir uzantısı değil, sizden ayrı kişiliği olan ve bu kişiliğini geliştirmek çabasında olan bir insan nazarıyla bakmalısınız. Çocukla kurduğunuz tüm iletişimlerde ona ilgi, sevgi, güven duygusu verecek iletiler kullanmalı, kızdığınızda bile sevginizi belli etmelisiniz. Siz çocuk için ilgi, sevgi, güven veren, destek olan, yol gösteren bir kaynak olmalısınız. Ona mutluluk, yaşama sevinci ve umut aşılayın. Çocuğu dinleyin, sorularına açık, doğru, gerçek, kısa cevaplar vermelisiniz. Çocuk bencildir, ben merkezlidir. Dürtü ve istekleri doğrultusunda davranır. İletişim kurarken onun bu özelliğini unutmamalısınız."

BAKMADAN GEÇME!