Güncelleme Tarihi:
Bebeklere verilen uyku eğitiminde sağlıklı olan anne bebek ilişkisini ön planda tutmaktır. Ten teması bu noktada çok büyük önem taşır. Bebeğin duygusal anlamda hazır olduğuna emin olunduğunda odasından çıkılması iyi bir eğitimin başlangıcıdır. Bebeklerin, annesi tarafından ağlamalarına karşılık alamadığını ya da alamayacağını hissetmemesi gerekir. Anne bebek arasında güven bağı oluşturulmalıdır. Bu süreçte annenin stres kontrolünü sağlaması ve bebeğine hissettirmemesi de önemli bir faktördür.
Kucakta, memede ya da sallayarak uyutma alışkanlıkları doğru adımlarla bir veya iki gün içinde ortadan kalkabilir. Gece uyanmalarında annelerin güven verici beden dilini nasıl kullanacaklarını öğrenmelerinin büyük önemi vardır. Bu tüm uyku eğitimi metotları için bilinmesi ve uygulanması gereken önemli bir püf noktadır.
Her bebeğin nörolojik ve duygusal yapısı farklıdır. Bazıları kendi kendilerini sakinleştirme yapısına sahip değilken, zorlanıyorken atılacak adımlarda ısrarcı ve radikal olmamak gerekir.
Yatakta uzun süre ağlatmaya bırakılan bebeklerle ilgili bazı araştırmalar, vücudunda yoğun stres oluştuğunu ve uykuya geçtiklerinde de bu stresi bünyelerinde taşıdıklarını göstermektedir. Stres hormonu olan kortizol düzeyinin uykuya daldıklarında dahi azalmadığını göstermektedir. Bu bilimsel verilerin yanı sıra, uyku eğitiminde, kazanan - kaybeden felsefesiyle uygulanan ebeveynlik yaklaşımı günümüz bebekleri için uygun değildir. Gelecekte, empati kuran, kendine güvenen, mutlu, yakınlarıyla sağlıklı ilişkiler kuran bireyler yetiştirmek isteyen ebeveynler, bu anlayışla uyku eğitimlerini planlamalıdırlar. Anne ve babalar pek çok konuda olduğu gibi uyku eğitimi sürecinde de inatlaşmaya girdiklerinde sonucun daha kötü olduğunu görürler.