Güncelleme Tarihi:
Pandemiyle birlikte tuvalet kapağından tutun da musluk başlarına kadar pek çok eşya ya da alanın, mikroplar açısından ne kadar tehlikeli olduğu konusunda bilgi sahibi olduk.
Ancak geçtiğimiz üç-dört yıl boyunca her ne kadar mikroplara karşı büyük bir ‘hijyen savaşı’ vermiş olsak da hâlâ mikroplu ya da virüslü olduğunu bilmeden sürekli kullandığımız nesneler ya da yerler hakkında yeterince fikrimiz yok.
Örneğin en çok mikrobun bulunduğu yerlerden biri mutfaklar. Eğer dikkatli olmazsanız, mutfağınızda zararlı mikroplar gizleniyor olabilir. Hatta akşam yemeğiniz bazı sağlık risklerini de beraberinde getirebilir.
New York Post ise geçtiğimiz günlerde bu duruma dikkat çekerek mutfaklarda gözden kaçan ve en çok mikrop barındıran 5 yer/nesneyi araştırmaları dikkate alarak derledi. İşte mutfakta dikkat etmeniz gereken yerler ve uzman görüşleri…
1-) BUZDOLABININ ET VE SEBZE BÖLMELERİNDE SALMONELLA, LİSTERİA VE E. COLİ BAKTERİ RİSKİNE DİKKAT!
Uluslararası Sanitasyon/Hijyen Vakfı’na (NSF) göre buzdolaplarının sebze ve et bölümleri salmonella, listeria, E. coli, maya ve küf gibi patojenleri barındırıyor olabilir.
Gıda ve su ürünlerinde hijyenik koşullarının sağlandığını gösteren ve dünyanın neredeyse tamamında geçerli bir sertifika hizmeti sunan vakıf, insanlara ürünleri kırmızı et, beyaz et ve deniz ürünleri olarak ayrı raflarda saklamalarını tavsiye etti.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Örneğin salmonella ve E. coli bakterileri hayvanların bağırsaklarında bulunabildiğinden, beyaz ya da kırmızı etler buzdolabında rafa konduğunda rafı kontamine edebiliyor. Bu ürünler buzdolabında diğer ürünlerle aynı rafta saklanırsa virüsler kahvaltılıklar, sebzeler ve meyvelere bulaşabilir” dedi.
Bu yolla gelişen başlıca hastalıklara da değinen Prof. Dr. Şerefhanoğlu, “Besin zehirlenmeleri, kusma, ishal, tifo ve bazı ateşli hastalıklar gelişebilir” dedi.
En az ayda bir kez et ve sebze raflarının çıkarılıp deterjanlı su ile temizlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şerefhanoğlu, “Et suyunun rafa sızması halinde de raf hemen çıkarılıp temizlenmeli. Ayrıca buzdolabı ısısının 5 derecenin altında tutulması bakteri çoğalmasını engellenmede oldukça etkili oluyor” ifadelerini kullandı.
Mutfağın en riskli alanlarından biri de mutfak lavabosu… Hem pişmiş hem de pişmemiş yiyecek artıkları burada toplanabiliyor. Uzmanlara göre mutfak lavabosunda ‘biyofilm’ adı verilen mikroorganizma kümesi oluşabiliyor.
Arizona Üniversitesi Halk Sağlığı Koleji'nde mikrobiyolog olan Kelly Reynolds, “Eninde sonunda bu biyofilm bulaşıklarınıza ya da yemeğinize bulaşacak kadar tehlikeli duruma geliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu ise “Biyofilm içinde listeria, salmonella, E. coli, stafilokok aureus ve lejyonella bakterileri bulunabilir. En önemlisi de tüm bu bakteriler uzun süre hayatta kalabilir” dedi ve ekledi:
“Biyofilm içinde bulunan patojenler, musluğun açılmasıyla geri tepen su aracılığıyla elleri ve lavoboya konulan besinlerle tabakları kontamine edebilir. Bu durum gıda kaynaklı hastalıklara yol açabilir. Ayrıca bu patojenler eller aracılığıyla ya da havaya karışarak uzun süren öksürük, soğuk algınlığı, zatürre ve kulak enfeksiyonlarına yol açabilir."
BİYOFİLMİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?
Bu bakteriye karşı alınacak önlemlere de değinen Prof. Dr. Şerefhanoğlu “Alanın temizliği için kabartma tozu kullanılabilir. Muslukların girintili kısımlarının temizliği için diş ipi benzeri ürünlerden faydalanılabilir. Lavabo süzgecini çıkarıp altındaki kalıntıları temizlemek de çok önemli… Özellikle çiğ et ya da yumurta kullanıldıktan sonra lavabo deterjan ile mutlaka temizlenmeli” ifadelerini kullandı.
Scientific Reports adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmaya göre mutfak süngeri, tuvaletin içi kadar bakteri barındırıyor olabilir.
Drexel Üniversitesi'nden mikrobiyolog Jennifer Quinlan, “Sünger mutfaktaki tehlikeli ürünlerin başında geliyor. Çünkü insan sağlığını tehdit eden pek çok bakteriyi barındırıyor. Süngerleri mutlaka çiğ etten uzak tutmak gerekiyor. En önemlisi de iki haftada bir değiştirilmesi lazım” dedi.
Prof. Dr. Şerefhanoğlu, “Kontamine olmuş kavanozun tutulması ve açılmasıyla eller kontamine oluyor ve baharatı elle gıdalara serperken gıdalar da kontamine oluyor. Bu sorunların önlenmesi için baharat kavanozlarının dışının düzenli olarak sıcak sabunlu suyla temizlenmesi gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Mutfakta kapı kollarına ve fırın çekmece tutamaçlarına kirli ellerle dokunulduğu için (besinlerle çalışırken eller kontamine olabilmekte) bakteri taşıyabiliyor. Yüzeyler pürüzlü ise risk daha da artıyor. Bu yüzeylerde stafilokok ve norovirüs gibi tehlikeli patojenler bulunabiliyor. Bu nedenle bu yüzeylerin her gün sıcak sabunlu suyla silinmesinde fayda var” dedi.
Fotoğraflar: iStock