Güncelleme Tarihi:
Anne sütü yaşayan, mucizevi bir armağandır. İçinde bebeğin büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan tüm besinler ve vücuttaki su dengesini sağlamak için gerekli sıvı vardır. Diğer yandan içerdiği antikor ve hücrelerle enfeksiyon ve alerjenlere karşı koruyucudur.
Büyüme bebeğin yaşına ve genetik potansiyeline göre boy uzaması ve kilo alımı, gelişim ise dil, ince, kaba motor ve iletişim becerilerinin kazanılması olarak tarif edilebilir. Anne sütü ile beslenme anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirir ve her ikisi içinde faydalı hatta gereklidir. Anne sütü yaşayan bir besindir, bebeğin yaşı ve durumuna göre değişiklik gösterir. İçeriği bir anneden diğerine aynı annede gün içinde, emzirmenin başı ve sonu arasında bebeğin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Her anne bebeği için uygun mucizeyi üretir. Anne sütü bebek sağlığı üzerine etkisi olduğu gibi erişkin yaştaki yaşamıda etkiler ve uzun vadede bazı hastalıklardan korur, bunun yanı sıra annenin ruhsal ve bedensel iyilik haline katkıda bulunur.
Uygun büyüme ve gelişimin sağlanması için Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNICEF) ve Amerika Pediatri Derneği bebeklerin yaşamlarının ilk 6 ayı tek başına, daha sonra da uygun tamamlayıcı besinlerle birlikte 2 yaşa kadar anne sütü almalarını önermektedirler. Çocuk hakları sözleşmesinde en temel hak olarak ‘anne sütü ile beslenme hakkı’ olarak nitelendirilmiştir.
UNİCEF verilerine göre gelişmekte olan ülkelerin yalnızca %39’unda 6 ay altı bebekler sadece anne sütüyle besleniyor. İlk 6 ayda sadece anne sütüyle beslenme yaygın çocukluk çağı hastalıkları ve beslenme yetersizliklerine bağlı ölümleri önlemektedir. Bu nedenle emzirmenin önemi sık sık vurgulanmalı ve anne sütü beslenmesi yaygınlaştırılmalıdır. Bebeklerin anne sütüyle beslenmeleri küresel bir halk sağlığı konusu haline gelmiştir.
Emzirmenin Faydaları
Anne sütüyle beslenme sadece bebek için değil, aynı zamanda anne için de oldukça faydalıdır. Sadece sağlıklı büyüme gelişme enfeksiyonlardan korunma olarak değil, anne ve bebek açısından psikolojik ve sosyal anlamda da destekleyici bir süreçtir.
Bebeklikte: Anne sütü bebeklerde ölüm hızını azaltır. Bu hem enfeksiyonları ve beslenme bozukluklarını engellediği için hem de ani bebek ölümü sendromunu azalttığı içindir. Akut orta kulak enfeksiyonu, solunum yolu ve mide, bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonlarını önler. Anne sütüyle beslenen bebeklerde lenfoma ve lösemi gibi çocukluk çağı kanserlerinin nadir gözlendiği bilinmektedir. Çocukluk çağı astımı, atopik dermatit gibi alerjik durumlar anne sütüyle beslenmiş bebeklerde daha nadir gözlenir. Emzirmenin diyabet tip 1 ve çölyak hastalığı için koruyucu olduğu düşünülmektedir.
Büyüme ve gelişim açısından anne ve bebek arasındaki bağlanmayı güçlendirmesi ve aralarındaki ilişkiyi kuvvetlendirmesi önemlidir. Emzirilen bebeklerde çene ve diş gelişimi aynı zamanda dil ve motor gelişim daha iyi olur. Anne sütü çocukları otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite gibi nörogelişim hastalıklarından korur.
Erişkin hayatta: Emzirmenin erişkin hayatta obezite, tip 2 diyabet, inflamatuar bağırsak hastalıkları, dislipidemi ve kalp ve damar hastalıklarını engellediği ispatlanmıştır.
Annelerde: Emzirmenin anne açısından yararları vardır. Anne emzirirken oldukça fazla enerji sarfeder ve bu annenin doğum öncesi kilosuna dönmesini kolaylaştırır. Emzirmek hormonları harekete geçirerek rahimdeki kasların kasılmasını sağlar, böylece rahim kolayca eski boyutuna döner ve kanama azalır. Adet döngüsünü baskıladığı için kısmen gebelikten korumayı sağlar. Anne bebek arasındaki bağı güçlendirmesiyle annelik duygusunun daha da gelişmesini, annenin sakinleşmesini sağlayarak doğum sonrası depresyon riskini azaltır. Emzirmek fiziksel olarak anneyi osteoporozdan korur. Yumurtalık ve meme kanseri riskini azaltır.
Anne sütü nasıl artırılabilir?
Anne sütü üretimini artırmak için annenin bunun için istekli olması ve bu konuda yeterli destek alıp öz güvenli olması gerekmektedir. Bu destek hem aile hem de sağlık personeli tarafından sağlanmalıdır. Doğum sonrası erken emzirme, sık emzirme, memenin düzenli boşaltılması sütü artıran en önemli etmenlerdir. Yeterli sıvı alımı oldukça önemlidir. Doğumdan hemen sonra emzik veya biberon kullanılması, annenin isteksiz, mutsuz ve kaygılı olması, memenin etkin boşaltılmaması süt üretimini azaltacaktır.
Anne sütü uzun süre saklanabilir mi?
Hastalık kontrol ve koruma merkezine (CDC) göre taze sağılmış anne sütü oda sıcaklığında (25 derece) 4 saat, buzdolabında 4 gün ve dondurucuda tercihen altı ay ancak 12 aya kadar da saklanabileceğini belirtmiştir.
Emzirmenin yaygın hale gelmesi için neler yapılmalı?
Anne sütü oldukça ekonomiktir, ulaşılabilir, taze ve temiz olması çok avantaj sağlar. Bu nedenle yaygınlaşması için çaba sarf edilmeli.
1. Emzirmeyle ilgili politik ve toplumsal adımlar atarak bilinç artırılmalı.
2. Doğum öncesi ve sonrası anneye emzirme konusunda destek olunmalı ve anneyi yüreklendirilmeli bunu sağlamak için takip eden sağlık personeli her basamakta eğitilmeli.
3. Mümkünse doğum sonrası anne bebek ten tene teması ve bebeğin ilk 1 saat içinde emmesi sağlanmalı.
4. Bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütü alması sağlanmalı ve bu konuda anneye destek verilmeli.
5. Altı aydan sonra uygun tamamlayıcı beslenme ile birlikte 2 yaşa kadar anne sütüne devam edilmesi konusunda anne bilgilendirilmeli.
Anne sütünü artıran faktörler
Anne sütü, yeni doğmuş bebeklerin gereksinimi olan tüm besinleri ilk 6 ay sağlayabilen en iyi besindir. Tüm anneler, bebeklerini başarıyla emzirebilecekleri kadar süt üretme kapasitesine sahiptirler. Hatta birçok anne, aynı anda 2 bebeği emzirebilecek kadar süte sahiptir.
Doğumdan hemen sonra bebeğin çıplak olarak anne göğsüne konularak tensel temasın başlaması ve doğumdan sonraki ilk 1 saat içinde bebeğin emzirilmesi büyük önem taşır. Sık ve sınırsız emzirme, özellikle ilk zamanlarda günde 8 kez emzirmek süt yapımının artması için önemlidir.
Emzirmenin etkin olması ve sürekliliği için bebeğin memeyi iyi kavrayarak doğru teknikle emzirilmesi gerekir. Anne, bebeği ile aynı odada kalmalı ve özellikle geceleri bebeğini emzirmeye devam etmelidir.
Annenin sütünü artırmak amacıyla susadıkça su içmesi, sağlıklı ve yeterli beslenmesi, kafeinli içeceklerden, alkol ve sigaradan uzak durması ve bebek uyurken kendisinin de dinlenmesi çok önemlidir.
Memelerin iyi boşaltılması (bebeği emzirdikten sonra elle ya da makine ile memelerin bu amaçla sağılması), memelere masaj ve ılık kompres yapılması gerekir.
En önemlisi de annenin bebeğini başarıyla emzirebileceğine inanması ve öz güveninin yüksek olması gereklidir. Anneler kendilerinden ve bebekten mükemmellik beklememelidir.