Güncelleme Tarihi:
Tüp bebek tedavisi sonucunda başarılı bir hamilelik elde edilmesi birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörler arasında yer alan embriyo kalitesi ile rahim içi dokunun düzgünlüğü, hamileliğin oluşabilmesi ve devam edebilmesi bakımından önemli etkenlerdir. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ümit Zeteroğlu bebek sahibi olmakta sorun yaşayan kadınların yüzde 30'unda rahim içinde anomali bulunduğuna dikkat çekti; rahim içi yapışıklığı, miyom ve poliplerin en sık karşılaşılan rahim içi patolojiler olduğunu vurguladı.
Rahim yapışıklığının rahimde meydana gelen hasarlar, enfeksiyonlar ya da geçirilmiş cerrahi operasyonlar sonucu yapışıklıklar meydana gelebilir. Rahim içi yapışıklıklar; miyom, sezaryen ya da rahim içi kanamaları sonucunda da meydana gelebilmektedir. Rahim içi yapışıklıklar genellikle uygun olmayan koşullarda yapılan kürtaj işleminden sonra oluşmaktadır. Bu durumda rahim ciddi oranda hasar görebilir ve bu sebeple de yapışıklıklar meydana gelir.
Miyom, içi dolu bir patates yumrusuna benzer. Miyomlar en riskli kitlelerdir, 200’de 1’i kansere dönüşebilir. Miyomları alınan hasta muhakkak patolojiye yollanır. Ama patolojik tetkiklerde miyomlarla ilgili probleme çok az rastlanır. Miyomlar bulundukları yere göre şikayet yapabilirler. Rahmin içerisine doğru büyüyen bir miyom kanama çokluğu, ara kanama ile kendini gösterebilir. Rahmin dışına doğru büyüyen bir miyom çoğu zaman şikayet yapmaz. Rahmin ön tarafında bulunan bir miyom ise idrar kesesine baskı yaptığı için sık idrara çıkma, idrara çıktıktan sonra hala idrar varmış hissine neden olur. Rahmin arka tarafına doğru büyüyen bir miyom, özellikle büyükse, bağırsaklara baskı yaptığı için kabızlığa neden olabilir.
Polip aslında olmaması gereken bir dokunun olmaması gereken bir yerde bulunmasıdır. Yumuşak kıvamlı bir et parçası gibidir. Polipler genelde rahmin içerisinde olur, nadiren kanserleşme görülür. Büyük ve özellikle rahmin içini dolduran polipler şikayet yaptığı için alınmalıdır. Rahmin içerisinde çoğu zaman ara kanamalara neden olabilirler. İlişkiden sonra kanama görülebilir.
Polipler çok küçük olduklarında, rahmin içerisinde çok küçük yer kapladıkları için fazla bir sıkıntı ve şikayet yaratmazlar, infertilite nedeni olmazlar. Ama bütün rahim boşluğunu kapatan polipler vardır. Sadece polipin alınması bile kadının hamile kalmasını sağlar. Miyomlarda ise daha çok miyomun bulunduğu yer önemlidir. Rahmin dışına doğru büyümüş büyük bir miyom kadının hamile kalmasını etkilemez. Ancak rahmin içine, bebeğin yerleşeceği yere doğru büyümüş küçücük bir miyom bile kadının hamile kalmasını etkileyebilir.
Bu tür sorunların tanı, teşhis ve tedavisi için histeroskopi yöntemi kullanılır. Histereskopi ile rahim ağzında darlık, rahim içinde hamileliğe engel olabilecek miyom, polip ve yapışıklık gibi problemlerin teşhisi ve tedavisi sağlarken embriyonun tutunma şansı da artar. Histeroskopi yöntemi, tanısal ve cerrahi olmak üzere ikiye ayrılır. Tanısal histeroskopide teşhis ve tanı için görüntü alınır. Cerrahi histeroskopi ise tedavi sırasında kullanılır. Tanı amaçlı olan yöntemin bir diğer adı ise ‘ofis (tanısal) histeroskopi’dir. Bu işlemle rahim içerisindeki miyom, polip, yapışıklık, septum (perde) gibi sorunlar tespit edilir. Bu sorunlar arasında yer alan yapışıklık ve perde kaynaklı problemleri çözmede yöntem başarıyla sonuçlanır.
Tüp bebek tedavisine başlanacak olan bir kadının önceden çekilmiş bir rahim filmi yok ise tanısal histeroskopi yardımıyla rahim içine histeroskopiyle girilerek rahmin tedaviye uygun olup olmadığı kolayca saptanabilir. Yumurtalıklarda yer alan bir çikolata kisti (endometriozis), rahimde yer alan bir miyom veya hidrosalpenks (tüplerin geçirilmiş iltihap sonrası içleri sıvı dolu genişlemiş görünümü) gibi diğer problemlerin laparoskopik cerrahi yönteminin uygulanmasıyla ortadan kaldırılması tüp bebekte başarı şansını arttırmaktadır.
HÜRRİYET AİLE ÖZEL