Güncelleme Tarihi:
Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Mine Özkazanç Akren, yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi olan hindi etinin düşük yağ oranıyla kalbin dostu, protein ve mineral deposu bir besin olduğunu söyledi.
Hindi etinin günlük yaşamda da çokça tüketilmesini öneren Akren, “Hindi eti düşük yağ oranıyla kalbin dostudur. Yani normal bir hindi yemeğinde bulunan yağ, kırmızı etteki yağın ancak yarısı kadardır. Ayrıca mineral deposudur. Hindi etinde bulunan başlıca minerallerden olan çinko bağışıklık sistemi, yaraların iyileşmesi, vücudun yağ, protein ve karbonhidratları sindirmesi için son derece önemli bir mineraldir. Hindi etinde aynı zamanda fosfor, magnezyum ve hindinin siyah etinde önemli miktarda demir bulunur. Hindi, protein açısından da son derece zengindir. Protein kaynağı olan hindi etinin tüketilmesi insan sağlığı açısından çok faydalıdır” diye konuştu.
Mine Özkazanç Akren, özellikle yılbaşı gecesi dışarıda kafe veya restoran benzeri yerlerde yemek yenilmeye karar verildiğinde o öğün için tüketilen kaloriye de dikkat edilmesi gerektiğine de dikkat çekti. Akren, “Çok acıksanız bile standart porsiyonun üzerine de çıkmamaya özen gösteriniz. Çünkü, porsiyonlar büyüdükçe almış olduğunuz kalori de artacaktır. Yediğiniz ilk lokma ile son lokma arasında lezzet farkı olmadığını unutmayınız. Masaya yemekten önce gelen aperatiflerden sakınınız. Bu gıdalar sizin daha fazla ekmek yemenize sebep olduğu gibi, iştahınızın da açılmasına da neden olacaktır. Bu yüzden yemek gelmeden önce masada bulunan cips, sos, ezme gibi aperatifleri masadan uzaklaştırınız. Böylece gözünüzün görmediği gıdaları, aklınızdan da uzaklaştırmış olacaksınız. Yemek seçiminizde önden size doygunluk sağlayacak, çorba, salata gibi kalorisi daha az olan ama doyuruculuğu yüksek, hafif gıdalar tercih ediniz. Dışarıda yemek yediğiniz zamanlarda, günlük besin seçiminize daha çok dikkat ediniz. Gün boyu yediğiniz kaloriyi kısarak bunu ayarlayabilirsiniz” dedi.
Akren şöyle devam etti:
“Eğer habersiz bir yemek daveti ile karşı karşıyaysanız ve seçme şansınız yoksa ise tabağınızda bulunan yemekleri doyumluk değil tadımlık olarak tüketiniz. Mideden beyine doyma mesajının 20 dakikada gittiğini unutmayınız. Ne kadar yavaş tüketirseniz, doyduğunuzu o kadar iyi fark edersiniz. Bunun için yediğiniz her lokmayı en az 5 kez çiğnemeye özen gösteriniz."
DHA