Güncelleme Tarihi:
Sıcak havalarda yetersiz sıvı alımı ve terleme sonucunda oluşan aşırı sodyum kaybı, sıvı kaybına da neden olarak dolaşımı bozuyor ve migren atağının tetiklenmesine sebep olabiliyor. Artan sıcaklara karşı yapılabilecek bir şey olmasa da çeşitli önlemler alarak ataklardan korunmak veya atakların daha seyrek ve hafif gelmesini sağlamak mümkün olabiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Nebahat Bilici yaz aylarında dikkat etmeniz gereken alışkanlıkları anlattı, önemli önerilerde bulundu.
Hava durumu hakkında bilginiz olursa gezi planlarınız ve kıyafet seçiminizde daha doğru tercihler yapabilirsiniz. Dolayısıyla migren dostu olmayan hava durumuyla ilgili sizi uyaran bir dijital barometre veya bir hava durumu uygulaması kullanmanızda fayda var.
Güneş ışınlarının yanı sıra deniz, havuz ve göl suyunun parlaması da birçok migren hastası için tetikleyici faktör olabiliyor. Özellikle araç sürerken ağaçların veya binaların arasından süzülen güneş ışınları migrenin tetiklenmesinde çok etkili oluyor. Bu nedenle dışarıda güneş gözlüğü olmadan dolaşmayın. Kaliteli güneş gözlükleri fayda sağlasalar da, konturlu FL-41 renkli migren gözlükleri ışık hassasiyetini önlemede çok daha etkili oluyor.
Yaz mevsiminde aşırı nem vücudumuzdaki sıvı seviyesini oldukça düşürüyor. Yaz aylarında sıvı kaybımızın sadece yarısını suyla giderebiliyoruz, kalan yarısı için su yeterli gelmiyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Nebahat Bilici bu nedenle sıvı açığını kapatmak için en az su kadar meyve ve sebze tüketmenizin de çok önemli olduğunu hatırlatarak, “Ayrıca aşırı sıcaklarda kafein ve alkol tüketiminin kısıtlanması da sıvı kaybının önlenmesinde oldukça yarar sağlıyor.” diyor.
Susuzluğa ve fiziksel strese neden olabileceği için açık hava sporlarını güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiği 11.00 – 17.00 saatlerinde yapmaktan kaçının. Bu etkinlikleri sabahın erken saatlerine veya gün batımına doğru kaydırın ya da içeri taşıyın. Yürüyüşünüzü sabahın erken saatlerinde veya akşam açık havada yapmaya da özen gösterin.
Yazın migrenden korunmak için eve kapanmak zorunda değilsiniz. Plaja veya pikniğe giderseniz yakınlarda serinleyebileceğiniz bir dükkan, restoran veya araba arayın.
Bir 3D film, açık havada tenis maçı veya bir lunaparkta hız treni yolculuğu gibi yaz eğlenceleri için arkadaşlarınıza katılmaya hevesli olabilirsiniz ancak dikkat! Bunlar migren hastaları için sorun yaratabiliyor. Dolayısıyla ışık, ısı ve fiziksel stres tetikleyicilerine duyarlıysanız bu tür etkinliklerden uzak durmanız çok önemli.
Piknik sofrası denildiğinde ilk akla gelen besinler sucuk, sosis, peynir ve lahana turşusu kuşkusuz. Ancak bu besinler ve kırmızı şarap sizin için iyi bir seçenek olamayabilir. Zencefil, Omega-3'ler, magnezyum ve Vitamin B2 takviyesi migrene karşı savunmanızı oluşturuyorlar. Dolayısıyla ızgara somon, salata ve zencefilli gazoz piknikte tercih edebileceğiniz doğru besinler arasında yer alıyor.
Işığa maruz kalmak melatonin hormonunu baskılar bu da sizin uyuyamanıza engel olur. Kaliteli ve düzenli bir uyku ise migren ataklarını önlemede anahtar kuraldır. Bu nedenle aynı saatte yatıp kalkmaya ve bu düzeni değiştirmemeye dikkat edin.
Çok sıcak bir ortamdayken aniden soğuk bir yere geçmeyin veya bunun tam tersini yapmayın çünkü ortamdaki 5 santigratlık ısı farkı migren atağının gelişme riskini yüzde 7.5 oranında artırıyor. Kontrolünüzde olan ev ortamında bu değerlere dikkat edin. AVM, cafe – restaurant gibi klima derecesini kontrol edemediğiniz ortamlarda fazla bulunmamaya özen gösterin.
Yaz çoğumuz için tatil anlamına geliyor. Ancak yolculuk, tatil sebebiyle uyku düzeni değişiklikleri, tatil öncesi tatile hazırlık stresi ve beslenme alışkanlığındaki değişiklikler migren için tetikleyici olabiliyor. Yolculuğunuz uzun sürecekse sık sık mola vermeniz ve bol sıvı almanız yolculuğunuzu kolaylaştıracaktır. Uçakla yoluculuk yapacaksanız, baş ağrısından kaçınmak için özellikle de uzun süren uçuş öncesinde melatonin takviyesi ve ağrı ataklarını gidermek için ağrı kesici almanız, uygun baş-boyun pozisyonu sağlamak için yastıktan faydalanmanız etkili olacaktır.
Baş ağrısı ve Migren Epidemiyolojisi Çalışması verilerine göre; Türkiye’de 18-65 yaş arasındaki kişilerde migren ağrısı görülme sıklığı yüzde 16.4. Bu da ortalama her 7 kişiden 1’inde migren olduğu ve yaklaşık 12 milyon migren hastasının bulunduğu anlamına geliyor.
Genellikle ataklar halinde ortaya çıkan, başın bir yarısında gelişen, şiddetli ve zonklayıcı bir tipte baş ağrısı olan migrene sıklıkla bulantı-kusma, ışık-ses-koku hassasiyeti ve eforla ağrıda artış gibi yakınmalar da eşlik ediyor. Ağrı atakları saatler veya günlerce sürebiliyor. Bazı migrenli hastalarda ağrı öncesinde aura denilen zig-zag, flaş gibi ışık parlamaları, yarım görme, kör noktalar, görme alanında halkasal daralmalar görülebilmesi gibi görsel sorunlar gelişebiliyor.