Güncelleme Tarihi:
Mide, besinlerin belli bir süre tutulduğu ve gıdaların ayrıştırılarak sindirimin kolayca gerçekleşmesine yardımcı olan organımızdır. Diyaframın altında, karın boşluğunun üst sol bölgesinde bulunan mide, oldukça karışık ve birden fazla kimyasal reaksiyonla desteklenen çalışma sistemine sahiptir.
• Düzensiz yemek yeme alışkanlıkları,
• Hormonal faktörler,
• Herhangi bir besin maddesine karşı alerjik bir durum,
• Stres gibi psikolojik sebepler,
• Fazlaca alkol ve sigara tüketimi,
• Mide ağrısına sebep olacak çeşitli mide hastalıkları gösterilebilir.
Midenin iç yüzünde bulunan mukoza tabakasının farklı olaylar sonucu iltihaplanması olayına Gastrit adı verilir. Özellikle yetişkin insanlarda çok sık rastlanan bir hastalık olarak bilinen Gastritin diğer hastalıklara nazaran daha yüzeysel etkileri ve sonuçları vardır. İlerlemesi sonucu daha derinlere nüfuz edebilir ve ülsere yol açabilir. Hastalığı tetikleyen en belirgin durum düzensiz beslenme ve yerli yersiz tüketilen gereksiz ürünler - alkol, sigara- gösterilebilir. Hastalığın ilerleyen aşamasında da genetik yatkınlığı olan ve özellikle kanserojen maddelere maruz kalan bireylerde kansere gidişe zemin hazırlamaktadır. Mide bezlerinde doku değişiklikleri olan hastalarda mide kanseri dört kat daha fazla görülmektedir.
Gastrit, akut ve sürekli olmak üzere iki ayrı şekilde sınıflandırılmaktadır. Kronik gastrit, kendini çok fazla belli etmez ve belirtileri kısa sürelidir. Teşhisi konusunda sıkıntı yaratabilir ve mide iltihabı, kusma, şişkinlik, iştahsızlık belirtileri arasında yer alır. Akut gastritte, midede yanmalar ve aşırı bir basınç ortaya çıkar. Alkolün alımında mide ile teması sonrası mide tahriş olabilir ve delinmeler, yaralanmalar meydana gelir bu süreçte hasta mide bulantısı ile birlikte sürekli kusmaya başlar fakat kusmuğun rengi kanla karışık kırmızı bir renge sahiptir.
Hastalık başlangıç aşamasındayken uygun ilaç tedavisine başlanabilir. İlaç tedavisinin yanı sıra eş zamanlı diyet uygulanmaktadır. Hastaya uygun yiyecek ve içecekler belirlenir ve hasta bu şekilde beslenir. İlaç tedavisi mideyi onarmak ve tahripleri aza indirgemek amaçlı uygulanır. Hasta normale döndüğünde yediklerine ve içtiklerine yine de dikkat etmelidir, çünkü mide yeniden tahriş olabilir ve hastalık nüksedebilir. Diyet uygulamasında az yağlı besinler ve sebzeler ek olarak asitsiz ve diyet içecekler tavsiye edilmektedir.
Mide asidinin aşırı üretimine bağlı olarak meydana gelen yaralar olan ülser, mide bölgesinde ağrı, yanma ve ekşime gibi yakınmalarla kendini gösterir.
Hastalığın ikinci aşamasında baş dönmesi ve aşırı terleme gözlenir. Bu durumda derhal doktora başvurulmalıdır. Kusmalar başlar ve çoğu zaman hastanın ağzından kan gelir, bazı hastaların dışkılarında da kanama görülebilir bu belirtilerde artık hastalık ilerlemiş ve tedavisine bir an önce başlanması gereklidir.
Bu hastalık tedavi konusunda çok fazla zorluk çıkarmamaktadır. Özellikle ilk aşamada teşhis konulur ve tedaviye erken başlanırsa hastalığın tedavisi erken zamanda ve kolay bir şekilde gerçekleştirilir. Hastalığın durumuna göre başlangıçta ilaç tedavisi uygulanabilir. Tedavi sırasında ve sonrasında;
• Düzenli bir şekilde istirahat etmek,
• Sigara, alkol ve çay gibi maddelerden olabildiğince uzak durmak ve sigaralı ortamda bulunmamak,
• Yemek saatlerinizi kaçırmamak ve bu saatleri belirli bir düzene sokmak,
• Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalıştığından emin olmak.