Güncelleme Tarihi:
Sonbahar mevsiminin başlaması ile hava ısısındaki düşmeler vücudun hastalıklara karşı direncini azaltıyor. Ülkemizde ılıman iklimin yanı sıra zaman zaman daha soğuk günlerde doğru beslenme ile hastalıklardan korunmak mümkün.
Bebekler ve çocuklar bu tür enfeksiyonlara kolay ve sık yakalanır. Enfeksiyon kaynağı ise çoğunlukla virüslerdir. Kolay bulaşırlar. Vücut direncini düşürür, altta yatan astım benzeri kronik hastalıkların alevlenmesine yol açarlar. Beslenmenin, hastalıklardan korunma ve iyileşme üzerinde son derece önemli etkisi var. Kış aylarında vücudun enerji ihtiyacı da artıyor.
Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir antioksidandır. Bu besinlerin belirli ölçülerde tüketilmesi hastalıklardan korunmada önemli rol oynar. Sebze ve meyvelerde bol bulunan C vitamini de hastalıklardan korunmadan ve iyileşmede önemli rol oynar. C vitamini yeşil sebzeler ve turunçgillerde bol miktarda bulunur. Yapılan çalışmalarda, C vitamini alımının korunmada yararlı olabileceği belirtiliyor. Mandalina, limon, kırmızılahana, kuru kekik, kivi, brokoli, ıspanak ve karnabahar gibi besinler C vitamininden oldukça zengin besinlerdir. Çocuklarda günlük ortalama C vitamini ihtiyacı 50 mg oluyor. Günde 1-2 mandalina veya 1 portakalın içerdiği C vitamini bu ihtiyacı karşılamış oluyor. Taze meyve olarak tüketilebileceği gibi taze sıkılmış da tüketilebilir. Örneğin kahvaltıda, ara öğünlerde, ana yemeklerde özellikle etle birlikte tüketilebilir. Çocukların beslenme çantalarında bisküvi kraker yerine taze meyveler mutlaka konmalı, ara öğünlerde de tercih edilmeli.
Çocukların ana öğünlerinde et yemesi sağlanmalıdır. Etle birlikte sebze tüketilmesi demir emilimi açısından önemlidir. Domates, patates, portakal suyu gibi C vitamininden zengin besinler et ve balıklar ile tüketildiğinde demir alımı artacaktır. Yemeklerden 2-3 saat sonra yenen ara öğünlerde de meyve tercih edilmelidir. Proteinler meyve ve sebzelerdeki vitamin ve mineraller ile birlikte tüketildiğinde enerji ihtiyacını karşıladığı gibi vücudun direncini de arttırır.
Lif kaynağı da olduğu için meyvelerin taze tüketilmesini önermekle birlikte meyve suyu olarak da tüketilebilir. Hatta bebeklerde ve küçük çocuklarda taze meyve hoşafları olarak da tüketilebilir. Zerdeçal ve zencefil gibi bağışıklık sistemini güçlendirici baharatlar ile tatlandırılabilir. Taze meyvelerden örneğin limon, karadut gibi şerbetler yapılarak çocukların hazır güvenilir olmayan içecekler tüketmesi engellenmiş olur.
Çoğunlukla ısı değişikliğine adapte olmaya çalışırken vücudun artan enerji ihtiyacı nedeniyle yorgun hissederiz. Çocuklarda bunu gözlemek zordur ancak onlarda da viral üst solunum yolu enfeksiyonları yaza göre daha sık görülür. Direnci arttırmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek hastalıklardan korunmayı sağlar. Bunu yine doğal yöntemlerle yapmak en doğrusudur.
Beslenme önem kazanmaktadır. Yeni çıkmaya başlayan meyve ve yeşil sebzelerden bolca tüketmek vücut direncini arttırır. Kayısı, erik, şeftali, elma, kivi, havuç, limon, mandalina gibi taze meyveler bağışıklığı güçlendirmede etkili meyvelerdir. Sonbahar okulların açıldığı dönem olması nedeniyle okul menülerinde ve beslenme çantalarında taze meyvelere yer verilmelidir. Meyve ve sebzeler günde 5 porsiyon kadar tüketilebilir. Tropikal meyve ve meyve sularında da çinko bol miktarda bulunmaktadır. Çinko mevsim geçişlerinde vücudun ihtiyaç duyduğu önemli minerallerdendir. Çocukların piyasada bulunan vitamin ve bağışıklık sistemi güçlendirici ürünleri almak yerine sağlıklı ve dengeli beslenerek bu vitaminleri doğal yoldan almaları sağlanmalı.
[fotogaleri=2174,2160,2139]