Güncelleme Tarihi:
Tükenmişlik Sendromu sebebiyle Muhteşem Yüzyıl dizisinden ayrılarak Almanya’ya dönüş yapan Meryem Uzerli’nin hamileliği, gündeme bomba gibi düştü. Uzerli, yaşadığı tüm sıkıntılı günleri ve hamileliğini Hürriyet Gazetesi Yazarı Ayşe Arman’a verdiği röportajda anlattı. İşte Meryem Uzerli'nin, röportajından çarpıcı detaylar…
Mayıs ayında Türkiye’den apar topar kaçtın. Seninle birlikte hayatımıza “Tükenmişlik Sendromu” diye bir kavram girdi. Tedavin ne durumda, devam ediyor mu?
Ediyor ama en ağır günler geçti. Şimdi daha iyiyim. Saçlarımı kestirdim. Rengini koyulaştırdım. Doğal halime geri döndüm. Tekrar bisiklete binmeye başladım. Bu sene sonuna kadar terapim devam edecek.
Berlin’de kendini daha mı güvende hissediyorsun?
Başlangıçta değildim. Mesela klinikte tedavideyken zil çalıyordu, korkuyordum. “Türkiye’den geldiler, beni alıp götürecekler” diyordum. Kafam o kadar karışıktı. Zaten bu yüzden Almanya’ya geldim. Evet, Türkiye’de de çok iyi doktorlar ve hastaneler var ama benim anadilim Almanca. Durumum o kadar tehlikeliydi ki birinin beni anlaması lazımdı.
Burada Berlin’de nasıl bir kadınsın?
Artık Hürrem değilim. Tekrar ben oldum, eski Meryem. Hürrem’le vedalaşmam lazımdı, vedalaştım. Hala aynaya bakıp Hürrem’i görmek olmazdı. O yüzden fiziğimi de değiştirdim.
Almanya’da yaşamakla Türkiye’de yaşamak arasında ne fark varmış?
Burası benim evim. Arkadaşlarım, ailem… Bu şehrin sokaklarını avucumun içi gibi biliyorum, kendimi iyi hissediyorum. Burada ünlü değilim, herhangi biriyim. Star değilim. Bunun da rahatlığı var. 31 yaşında, özgür, altı ay sonra anne olacak bir kadınım.
Yalnız bir anne olmanın ne kadar zor olduğunun farkında mısın?
Evet, bazen korkuyorum. Benim için de en kolayı kürtaj yaptırmak olurdu. Ama yaşayacağım güzel şeyler, her şeye değecektir. İleride benim de karşıma anlaşabileceğim birileri çıkar herhalde.
Can Ateş ile belki bir gün bir araya gelebilir, barışabilirsiniz…
Affetmek, bu hayatta çok önemli. Hepimiz, her şeyi affetmeliyiz. Aksi takdirde bu bizim için çok büyük bir yük. Enerji olarak Can’ı elbette affedeceğim ama bir daha bir araya gelmemiz mümkün değil.
Hamileliğine tepkisi nasıl oldu?
Almanya’da öğrendik. İkimiz de şok olduk, sadece birbirimize bakıyoruz. Çünkü ikimiz de hiç beklemiyorduk. Bisikletlerimizi alıp, parka gittik. Oturduğumuzda “Benim zaten iki çocuğum var, bu çocuğu istemiyorum. Kabul edemem, kürtaj olman lazım. Senin için de en iyisi bu değil mi?” dedi. Ben susuyorum, o devam ediyor: “Ayrıca biliyorsun, birileri bunu öğrenirse kötü olur. Dizi de sana dava açar. Hamile olduğun için diziyi bıraktın sanırlar. Kimse sana inanmaz. Bu bebek, her şeyi mahveder. Kesinlikle kürtaj yaptırmalısın!”
Hala seviyor musun onu?
Hayır. Çünkü ben bir adam sevdim ve o adam aslında yoktu. Ben onu idealize ettim. Bir resmi sevmek gibi, arkası boştu. Ama tabii ki zaman içinde ona aşık oldum ve aşk acısı çektim. Bir yıl süren ilişkimiz boyunca her şeyimi ona verdim. Her anlamda. Kendimi tamamen unuttum. Sadece “Can, Can, Can” dedim. Ama ne yazık ki ben, benim için yanlış adama aşık oldum.
Fotoğraflar: Cem Talu