Güncelleme Tarihi:
Menopoz, kadınlarda yumurtlama sürecinin sone ermesiyle girdikleri doğal bir süreçtir. Kadınlar bu dönemden sonra tekrar adet görmezler. Ayrıca menopoz döneminde birtakım belirtiler de ortaya çıkar ve bu belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Bülent Çakmak, menopozla ilgili önemli bilgiler verdi.
Menopoz belirtileri nelerdir?
Menopozla birlikte yumurtalık fonksiyonları azalır. Bu da östrojen hormonunun azalmasına yol açar. Menopoz ile ilişkili belirtilerde başlıca etken östrojen hormonunda azalmadır. Bu süreçte kadınlar östrojen hormonuna bağlı olarak ateş basması, halsizlik, çarpıntı ve terleme gibi şikayetler ilk belirtilerdir.
Uzun süre östrojen hormon eksikliği sonucunda menopozun kronik belirtileri görülür. Bunlar; damar sertliği, depresyon, kemik erimesi, iskemik kalp hastalıkları, cinsel organda kuruluk, cinsel ilişkide isteksizlik ve idrar kaçırma. Ruhsal açıdan ise uykusuzluk, sinirlenme, unutkanlık, gerginlik, depresyon ve içe kapanma gibi durumlara yok açar. Fakat bu durumlar sadece menopoz belirtisi olarak değil, farklı rahatsızlıkların da habercisi olabilir.
Menopoz yaşı kaçtır?
Menopoz dönemi, kadın yaşamının yaklaşık üçte birlik kısmını kapsar. Menopoz yaşı birçok faktörden etkilenmekle beraber kadınlarda menopoz yaşı fazla bir değişime uğramamış olup dünya genelinde 45-55 yaş civarındadır. Menopoz dönemi aslında hayatın doğal süreçlerinden biridir. Bununla birlikte bu dönemde birçok fizyolojik değişim olması neticesinde hem yaşam kalitesinde azalma görülmekte hem de bazı hastalıkların ortaya çıkması daha sık olmaktadır.
Menopoz döneminde dikkat edilmesi gerekenler
Menopoz sürecinde beslenme büyük önem taşır. Doç. Dr. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ali İrfan Güzel, bu süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.
Yağ kullanımı gerektiği takdirde sıvı yağlar tüketilmelidir. İnsan vücudu kendi fonksiyonları için elzem olan bazı yağları üretemez ve bunları dışarıdan almak zorundadır. Yağ içermeyen diyet ise cilt problemlerine ve diğer bazı fonksiyonların bozulmasına neden olurlar. Ayrıca sıvı yağlar kalp hastalıklarına karşı da koruyucudur. Bu nedenle yemekleri az yağ ile pişirmeli ve mutlaka sıvı yağ kullanmalıyız. Zeytinyağı başta olmak üzere soya yağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı kullanılabilir. Tereyağı da vücut için faydalı bir yağ çeşididir. Az miktarda alınabilir. Ancak mümkün oldukça katı yağlar ve margarinlerden uzak durmak gerekir.
Menopoz döneminde tuz alımı kısıtlanmalıdır. Fazla tuzlu hazır gıdalardan da (ketçap, cips, bisküviler, turşu, şarküteri ürünleri gibi) mümkün olduğunca uzak durulmalı ve tuz yerine baharat, limon, sarımsak gibi lezzet vericiler kullanılmalıdır.
Menopozda mutlaka besin çeşitliliği sağlanmalı ve beyaz et, uskumru ve sazan gibi balıklar, az yağlı besinler, sıvı yağlar, sebzeler, meyveler, tam tahıllar, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin gıdalar, artırılıp enerji, kafein ve yağdan fakir bir beslenme tercih edilmelidir. Fazla protein alımı böbrek hastalıkları, gut, hipertansiyon ve kalp hastalıkları ile ilişkilidir. Ayrıca fazla hayvansal protein tüketimi vücuttan kalsiyum atılımını artırır. Bu da kemik erimesini artırır. Bu dönemde en iyi protein kaynağı beyaz ettir. Haftada en az 3 gün balık tüketip kırmızı et tüketimini haftada 2 kez yapmak faydalıdır. Kalsiyum alımı için süt ve süt ürünleri tüketilebilir ancak bunların da yağ oranlarının azaltılmış olanları faydalıdır.
Omega 3 ve omega 6 yağları da bu dönemi daha rahat geçirmeniz açısından önemli besin maddeleridir. Bu yağlar özellikle uskumru, sardalye, somon ve ton balıkları gibi balıklar ve ceviz, badem, soya filizi, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzelerde fazla miktarda bulunur. Bu yiyecekleri diyetinizde artırmanız hem kilo kontrolünde yardımcı olacak hem de omega 3 ve omega 6 yağlarını daha fazla almanızı sağlayacaktır.
Sıvı alımı menopoz döneminde çok önemlidir. Sıcak basmalarını önlemesi, kilo alımını kontrol altına alması ve böbreklerin çalışması açısından günde en az 2 litre su tüketilmelidir. Sıvı ihtiyacı için gazlı, asitli ve hazır meyve suları tüketilmemelidir. Bu tip içecekler hem şeker oranlarının yüksek olması hem kafein içermeleri nedeni ile tüketilmemelidir.
Yiyeceklerdeki posa miktarının arttırılması oldukça önemlidir. Bu hem kan şekeri düzeyinizi ayarlarken hem de kabızlık gibi sorunlarınızın çözümünü sağlayacaktır. Ayrıca özellikle bağırsak kanserine karşı koruyucudur. Posanın en iyi kaynağı kepek, çavdar, yulaf, kuru baklagiller, sebze ve meyvelerdir. Menopoz dönemi için tam buğday ekmeği daha doğru bir tercihtir.
Kafeinli gıdalar yemeklerle birlikte tüketildiğinde yemeklerdeki demirin emilimini engeller. Ayrıca menopoz döneminde görülen uykusuzluk, sıcak basması ve kemik erimesine neden olduğu da bilinmektedir. Çikolata ve kakao gibi besinlerde kafein içerdiğinden kısıtlı olarak alınmalıdır. Alkol öncelikle kalori değeri yüksek bir içecektir. Kilo almamak için kontrollü tüketmek gerekir. Ayrıca alkol kalsiyum emilimini bozar. Sıcak basması ve panik atak belirtilerini artırır.