Güncelleme Tarihi:
Genellikle 5 yaş altı çocuklarda görülen ve ciddi hasarlar doğurabilen menenjitten aşılama yöntemi ile korunmanın mümkün olduğunu söyledi. Menenjit şüphesi taşıyan hastaların hemen hastaneye yatırılması gerektiğini vurgulayan Akman, erken tedavinin hayati önem taşıdığına dikkat çekti.
Türkiye’de her yıl binlerce çocukta görülen ve çoğunda ciddi hasar bırakan menenjit, beyinde gerçekleşen ve beyni çevreleyen zarların iltihaplanması sonucu oluşan bir hastalık. Tedavi edilmezse duyma kaybı, beyin hasarı ve hayati tehlikeye neden olabilecek ciddi sonuçlar doğuran bir enfeksiyon türü olan menenjit daha çok 5 yaş altı çocuklarda görülüyor. Kalabalık ortamlara maruz kalanlarda menenjit gelişme olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. İpek Akman; en sık görülen tipin, meningokok türü bakterilerin neden olduğu menenjit olduğunu söyledi.
Hastalığın bazen yerel salgınlar yaptığını vurgulayan Dr. Akman; şu bilgileri verdi: “Menenjite yol açan diğer bakteriler arasında en sık görülenleri Pnömokok ve H. İnfluenza’dır. Tüberküloz (verem) menenjiti, ender görülen önemli bir menenjit türüdür. Virüsler de menenjit ve ansafalite yol açabilir. Menenjit belirtileri; şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik, iştah kaybı, ense sertliği ve ağrısı, bilinç kaybı, sürekli uyuma isteği, fazla ışığa bakamama, ciltte oluşan lekeler ve havale geçirmedir.
Menenjit belirtileri, bebeklerde daha farklı ve anlaşılması zor olabilir. Bebekte düşük ya da yüksek vücut ısısı, huzursuzluk, devam eden ağlama, uyku hali, beslenme problemi, bıngıldağın şişkin olması durumunda hemen doktora başvurulmalıdır.”
Menenjit tanısı, beyin omurilik sıvısının incelenmesiyle konuyor. Belden su alma işlemi, tecrübeli bir hekim tarafından, bel hizasından omuriliğe iğne sokarak yapılıyor. Alınan örnek laboratuarda incelenir, hücre sayımı ve kültür yapılıyor. Menenjit şüphesi olan hastanın hemen hastaneye yatırılması gerektiğini belirten Prof. Akman, tedaviye zamanında başlamanın hayati önem taşıdığına dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Bakterilerle oluşan menenjitlerde, hastalığın seyri, tanının zamanlamasına ve tanı ile tedavi arasında geçen süreye bağlıdır. Tedaviye başlamada günler değil saatlerin önemi vardır. Menenjitli hastalar, içinde bulundukları tehlikeli durumdan ötürü tam teşekküllü hastanelerde tedavi altına alınmalıdırlar. Burada dolaşım ve solunum sistemleri sürekli denetim altında tutularak şok ve beyin ödemi gibi tehlikelere karşı önlem alınabilir.”
Meningokok menenjitinin çok bulaşıcı olduğunu, hastayla teması olan aile bireylerinin, doktor ve hemşirelerin de antibiyotikle korunması gerektiğini hatırlatan Çocuk Sağlığı ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. İpek Akman, “Menenjitten aşılama ile korunmak mümkün. Pnömokok ve H.influenza bakterilerinin aşıları bebeklere 2, 4 ve 6 aylık olduklarında ve 12.-18. aylarda toplam dört doz halinde uygulanır. Meningokok aşılarının ise Türkiye’de ruhsatı vardır; ancak henüz rutin aşı şemasında yoktur. Dokuzuncu aydan itibaren uygulanabilmekte ve bu ölümcül hastalığa karşı koruyucu olabilmektedir” ifadesini kullandı.