Güncelleme Tarihi:
Kadınlarda en çok görülen kanser türü olan meme kanserinde erken tanı tedaviyi kolaylaştırmaktadır. Her 8 kadından birinde hayatı boyunca meme kanserine yakalanma riski bulunmaktadır. Sıklıkla ileri yaştaki kadınlarda görülse de son yıllarda 45 yaş altındaki genç kadınlarda da sıklığı artmakta olup, meme kanseri tanısı konan her 10 kadından birisi 45 yaş altındadır.
Tüm kadınları ilgilendiren ileri yaş (50-65 yaşlar arası), erken adet görme, geç menopoza girme, hiç doğum yapmama ya da ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması, uzun süreli doğum kontrol hapları veya menopoz sonrası yüksek doz hormon replasman tedavisi, aşırı yağlı gıdalarla beslenme gibi genel meme kanseri risk faktörlerine ilaveten, özellikle genç yaşta meme kanserine yakalanma riskini arttıran faktörlerini şöyle sıralayabiliriz:
Genç Yaşta Görülen Meme Kanserinin Tedavisi Daha Zor
İleri yaşlarda görülen meme kanserlerine göre genç yaşta görülen meme kanserleri, daha çok genetik (kalıtsal) olma özelliğine sahiptir. Tanı konulduğunda ileri evrede ve sıklıkla daha kötü seyirli oldukları için tedavileri de daha zordur.
Uygulanan cerrahi tedaviler (özellikle her iki memenin alınmasını gerektiren cerrahiler) ve kemoterapiler ile ilişkili olarak; vücut görüntüsü ve doğurganlık ile ilgili endişeler, izolasyon hissi, finansal faktörler genç hastaları daha fazla etkilemektedir. Dolayısıyla genç yaşta meme kanseri saptanan hastalarımıza genetik danışmanlık önerilmeli, meme dokusu tamamen alınacaksa plastik cerrahi seçenekleri ile ilgili bilgilendirme yapılmalı, henüz çocukları yoksa doğurganlığın korunması için kadın doğum konsültasyonu önerilmeli ve psikolojik destek için yönlendirilmelidirler.
Meme Muayenesi İhmal Edilmemeli
Hayati önem taşıyan meme kanserinde erken tanı için (ailede meme kanseri hikayesi gibi daha erken tetkik gerektiren bir durum veya memede daha erken yaşta saptanan şüpheli bir kitle yoksa) özellikle 40 yaşından sonra her kadın her yıl tarama mamografileriyle birlikte klinik meme muayenelerini yaptırmalı, aylık olarak kendi meme muayenelerini de ihmal etmemelidir. Meme veya koltuk altında kitle, memede ödem, meme cildinde ve meme başında kızarıklık, içeri çökme, kabuklaşma, yaralar, meme başından kanlı veya şeffaf akıntı, memelerde asimetri ve meme boyutunda değişiklik gibi durumlarda mutlaka meme kanserinden şüphelenilip hekime başvurulmalıdır.