Güncelleme Tarihi:
Meme kanserine yakalanan kadınların yarısı, bu risk faktörlerini hiç taşımamaktadır. Bu nedenle, risk faktörlerinin taşımayan kişiler de olağan kontrollerini yaptırmalıdırlar. Burada önemli olan kanserin erken yakalanması ve tedavi edilmesidir.
Başlıca risk faktörleri şunlardır:
Kadın olmak: Evet, kadın olmak başlıca risk faktörüdür. Her 100 meme kanseri vakasının ancak biri erkektir.
İleri yaş: Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların % 70'i, 50 yaş üzerindedir.
Kişisel meme kanseri öyküsü: Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kanserin gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır.
Ailede meme kanseri öyküsü: Birinci derece akrabalarında meme kanseri mevcut olması önemlidir. Bu durumda olan kadınların, ülkemiz için yeni bir yöntem olan DITI'yle erken yaşlarda izlenmeye başlanması gerekmektedir. INFRAMED DITI CENTER'da bu hizmet verilmektedir.
Doğurganlık döneminin süresi: Adet görmeye erken başlanması, menopoza geç girilmesi, doğurganlık dönemini uzatmaktadır. Bu sırada kadınlar daha uzun süre östrojen hormonu etkisi altında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır.
Doğum öyküsü: İlk çocuğu doğurma yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir.
Sosyo-ekonomik seviyenin yüksekliği: Varlıklı, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda, meme kanseri görülme oranı daha fazladır. Bu ailelerin kızları daha iyi beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye başlamaktadır. Ayrıca büyüdüklerinde eğitim ve iş nedeni ile daha geç evlenmekte ve daha geç çocuk sahibi olmaktadırlar. Bu nedenlere bağlı olarak doğurganlık döneminin erken başlaması, geç doğurma gibi nedenler sebep olarak sayılabilir.
Östrojen hormonu tedavisi: Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi (10 yıldan fazla) gören kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Fakat hormon tedavisi almayan kadınlarda da, kalp hastalıklarında ve osteoporoz gibi sorunlarda artış ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, menopoz yakınmalarının azaltılması amacı ile östrojen verilmesi önerilebilir fakat mutlaka bir hekim kontrolü altında yapılmalıdır.
Alkol kullanımı: Fazla alkol alan kadınlarda, almayan kadınlara göre risk nispeten artmaktadır. Alkol alımının günde bir kadeh ile sınırlandırılması önerilmektedir.
Sigara: Sigaranın kesin bir etkisi gösterilememiştir. Fakat genel sağlığı etkilediğinden dolayı bırakılması önerilmektedir.
Şişmanlık ve yağlı beslenme: Özellikle, doymuş yağların fazla bulunduğu yağlı et gibi yemekler ve yağlı süt ürünlerinin fazla alınmasının bu riski artırdığı ileri sürülmüştür.