Güncelleme Tarihi:
CNN Türk’te yer alan habere göre; Balıkesir'de meme kanseriyle ilgili panelde söylediği "Memenin içi kuyruk yağıdır, sadece erkeği kandırmaya yarar" sözleri tartışma yaratan Op. Dr. Ceyhun İrgil, "Ben 25 yıldır doktorluk yapıyorum ve 15 yıldır da meme kanseri ile uğraşıyorum. Bu haberin yarattığı sıkıntıya rağmen bir kadında farkındalık yarattıysam mutlu olurum" dedi.
Bursa'da görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ceyhun İrgil, Balıkesir'de düzenlenen 'Meme Kanserinde Yeni Yaklaşımlar' panelinde "Meme felsefik olarak ne yürümeye, ne görmeye yarar, işe yaramaz. Estetik ve cinsel organ değildir. Süt vermek için bir bezdir. Memenin üzerindeki deriyi kaldır, erkeklerin delirdiği şey bildiğin kuyruk yağıdır" sözleri nedeniyle bir gazetede 'Dr. Zırva' manşeti ile haber yapılmasını eleştirdi.
“Memenin algısı farklı olmalı”
Başlığı görünce üzüldüğünü söyleyen Op. Dr İrgil şunları söyledi: "Bu kadar farklı algılanmasına şaşırıyorum. Gazetenin içeriğinde benim söylemek istediğim şeyler yer alıyor. Ben insanların ve medyanın memeyi cinsel olarak algıladığı ve sadece magazinsel malzeme olarak yaklaştığı için o konuşmayı yaptım. Söylediklerimin arkasındayım. Kadınlara felsefik bir yanıt verdim. Memenin algısının farklı olması gerektiğini söyledim. Biz memenin alınmaması için tüm tedbirlerin uygulanmasına uğraşan hekimleriz. Ben 25 yıldır doktorluk yapıyorum ve 15 yıldır da meme kanseri ile uğraşıyorum.
Binlerce hastanın ameliyatına girdim. Meme kanserinde ölümlerin önüne geçmek için çaba harcıyoruz. Bu haberin yarattığı sıkıntıya rağmen bir kadında farkındalık yarattıysam mutlu olurum. Bizim tek kaygımız farkındalık yaratmak. Toplantıda söylediğim şeyin özü ‘İnsanlar meme kanserinden ölmemeli. Meme bir beyin, akciğer, karaciğer gibi çok hayati bir fonksiyona haiz değil. Sadece emzirmek için yaratılmıştır.' Bir kadın meme kanseri olursa bu organın tamamen alınması, bir kısmının alınması ya da içinin alınmasıyla kurutulabilir. Çok daha iyisi yerine konulabilir. Tüm salondaki herkes beni alkışladı, kadınlar tekrar gelmem için çağırdı. Memenin reyting yapan bir organ olarak öne çıkması bunca sorunun arasında üzücü."
“Önemli olan sağlık, estetik ikinci planda”
Memenin cinsel organ, estetik organ ya da süt bezi olarak algılandığı tıbbi yönden bir konferans verildiği için özellikle süt bezi konusuna vurgu yaptığını anlatan Dr. İrgil, "Biz estetik cerrahiyi çok önemsiyoruz. Memenin alınmaması için önemli çalışmalarımız var. Geçmişte 'memeler alınmasın, ameliyatlarda kadınlar memelerini kaybetmesin' diye söylediğimizde birçok insan tepki göstermişti. Önemli olan sağlıktır, estetik ikinci plandadır. Biz plastik cerrahlarla birlikte erken teşhislerde kadınların hem kanserli kısmı alıyoruz hem de eskisinden çok daha güzel bir memeye sahip olmalarını sağlıyoruz. Bilimsel bilgileri bilimsel altyapısı olan insanlar değerlendirmeli" diye konuştu.
“Fiziksel ve psikolojik iyileşme de şart”
Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel ise estetiğin de çok önemli olduğuna vurgu yaparak meme kanserinin kadınlar üzerindeki etkisine fiziksel ve psikolojik tüm yönleriyle değindi ve hastalık sürecine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Dr. Akın Yücel, meme kanserine yakalanan her kadının, tedavinin başlangıç aşamasında onarım seçenekleri konusunda bilgilendirilmesinin önemini vurgulayarak; kadınların bu konuda bilgilendirilmelerinin geçtiğimiz yıl FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından zorunlu hale getirildiğini belirtti. Ülkemizde hastaların bu konuda yeterince bilinçlendirilmediğine dikkat çeken Dr. Yücel, meme onarımları ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Dünyada ve Türkiye’de meme kanseri konusunda toplumsal çapta önemli bir farkındalık ve duyarlılık oluşturuldu. Bu sayede erken evrede yakalanan kanser vakaları büyük oranda arttı ve meme kanseri sonrası sağkalım oranları eskiye nazaran yükseldi. Aynı bilincin kamuoyuna yeterince anlatılmayan meme onarımı konusunda da oluşturulması çok önemli. Meme onarımı tüm dünyada meme kanseri tedavisinin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor ve bir gereklilik haline geliyor. Erken olgularda kanser cerrahisi yapılırken, aynı zamanda onarım süreci de başlatılıyor. ABD de geçtiğimiz yıl 93 bin kadına meme onarımı cerrahisi uygulandığı biliniyor. Ülkemizde ise bu sayı çok düşük çünkü sahip olunan bilgi ve bilinç yetersizliği ülkemizdeki kadınların meme onarımını hala bir lüks olarak görmelerine sebep oluyor. Meme onarımı ameliyatları hastaları fiziksel ve ruhsal olarak son derece olumlu yönde etkilerken; yaşam kalitelerini de yükseltiyor. Bu konuda bilgilendirilmeyen hastalar ise ne yazık ki önemli bir tedavi fırsatını kaçırmış oluyor” dedi.
Kanser cerrahisi sonrası meme onarımı işlemlerinin hastaların psikolojisini son derece olumlu etkilediğini belirten Akın Yücel, onarım sürecinde hastanın hayata bağlılığının arttığını, hastalığa karşı mücadele isteğinin yükseldiğini ve bu durumdan eşler arasındaki dayanışmanın da olumlu etkilendiğini söyledi.