Güncelleme Tarihi:
“Depresyon, insanın duygu alanındaki sorunların başında gelen bir duygudurum bozukluğudur ve çağımızın en yaygın psikiyatrik hastalığıdır. Duygudurum çöker kişi; neşesiz, isteksiz, yorgun, bitkin, tahammülsüzdür, hiçbir şeyden zevk alamadığını söyler. Ancak depresyondaki kişilerin bazılarında depresyon bu belirtilerle ortaya çıkmaz. Daha çok bedensel hastalık belirtileri şeklinde ortaya çıkar. Buna da ‘Maskeli Depresyon’ denir” diyen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatr Dr. Gıyasettin Ekici, maskeli depresyon hakkında bilgi verdi.
Maskeli depresyonda belirtiler çok çeşitlidir, bütün vücut sistemleri ve fonksiyonları ile ilgili olabilir ancak en sık görülenleri baş ağrısı, bel, sırt, boyun, eklem ağrıları, gezici vücut ağrıları olmak üzere halsizlik, yorgunluk, bitkinlik baş dönmesi, kulak çınlaması, nefes darlığı, çarpıntı, sindirim sistemi şikayetleri, bulantı, şişkinlik solunum sistemi sorunları, cilt sorunları, cinsel şikayetler, vs. dir. Ama asıl altta yatan neden depresyondur. Bu grup hastalar, başlangıçta bedensel şikayetlerle psikiyatri dışı hekimlere başvurur, doktor doktor gezer ve durmadan bir sürü tetkikler yaptırırlar ama somut bir sonuca ulaşamazlar.
Belirtilerin büyük çoğunluğu anksiyeteye (kaygı ve bunaltı) bağlı olarak ortaya çıkar. Örneğin; kaygı ağrıya neden olur, ağrı kaygıyı daha da artırır, artan kaygı artan ağrıya neden olur ve bir kısır döngü oluşur.
Bunun yanında; fobik, obsesif belirtiler, hastalık korkusuyla sürekli uğraş (hipokondriazis), alışılmadık şekilde alkol-madde kullanmaya yönelme, cinsel davranışlarda, uyku ve yeme alışkanlıklarında beklenmedik değişiklikler, aile, iş ve arkadaş ortamlarından uzaklaşma gibi belirtiler de örtülü depresyonun sinyalleri olabilir.
Maskeli depresyonda depresyonun bilişsel ve duygusal bileşenleri yok veya çok zayıftır, bedensel belirtiler baskındır. Bazı hastalarda duygusal ve bilişsel bileşenler olmakla birlikte kişi bunları dile getirmek istemez. Ülkemizde ve diğer doğulu toplumlarda maskeli depresyon daha yaygındır. Çünkü insanlar duygularından söz etmek istemezler, bunun kendileri için bir eksiklik ve yetersizlik olduğunu düşünürler. Toplumun psikiyatrik sorunlara yönelik olumsuz ve ilgisiz algısı da bu tutuma yol açabilmektedir. Bazı hastalar ise duygusal yaşantılarını sözelleştirme yeteneğinden yoksundur. Şu ya da bu şekilde sözelleştirilemeyen duygular bedensel belirtiler yoluyla ifade edilir.
Öte yandan doktor, “Bedeninde sorun yok, sadece sıkıntın var” dediğinde bir çok yeterli bilgiye sahip olmayan hasta yakınları, empati yerine öfke duyup “Bak bir şeyin yokmuş, her şey senin elinde, istesen turp gibi olursun, iyi olmayı istemiyorsun…” gibi sözler söyleyebiliyorlar. Bu da zaten alıngan olan depresif hastanın “Kimse beni anlamıyor” diye düşünmesine ve depresyonunun artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle hasta da çoğu zaman bilinçdışı olarak sıkıntısını bedenselleştirerek göstermeyi tercih eder. Böylece daha fazla ilgi ve şefkat göreceğini düşünür.
Bunun nedenleri:
Yakınmaları devam eden ve tetkikleri normal bulunan hastaların mutlaka psikiyatriste yönlendirilmesi gerekir. Bu konuda hastaların bilinçlendirilmesi çok önemli olmakla birlikte diğer branş hekimlerinin de bedensel belirtilerle ortaya çıkan depresyon hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları, maskeli depresyon hastalarını tanıyarak psikiyatriste yönlendirmeleri ve böylece depresyonun kronikleşmesine fırsat vermemeleri de çok önemlidir.