Güncelleme Tarihi:
Kulunç ağrıları ve tedavi yöntemleri hakkında konuşan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Çapar “Kulunç ya da tıp dilindeki adıyla myofasial ağrı sendromu, kas veya kası saran zar içerisinde gerilim sonucu kısalmış kasın gevşeyememesi nedeni ile oluşan kas düğümcükleridir. Toplumda çok sık karşılaşılan hemen her yaş grubunda gözlenen kulunç kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görülmektedir. En sık boyun, sırt ve omuz bölgesinde gözlenen kulunç, vücudun her bölgesinde görülebilir” dedi.
Tedavide ilk basamağın ağrının nedenine yönelik detaylı muayene yapmak ve doğru tanı koymak olduğunu söyleyen Dr. Çapar, “Kulunç ağrısı boyun ve sırt bölgesinde ise başa ya da kollara vuran ağrı yapabilir bu durumda baş ağrısı yaptığı için migren, kolda ağrı ve uyuşma yaptığı için boyun fıtığı ile karıştırılabilir. Yine bel ve kalça bölgesinde oluşan bir kulunç ağrısı bacaklara ya da kasıklara vurarak, sinir sıkışması, bel fıtığı ile karıştırılabilir. Bu nedenle iyi bir muayene ile kulunç noktalarının ağrılı olup olmadığı ve kulunç noktasına bastırıldığında ağrının başka bölgelere yayılıp yayılmadığı değerlendirilmelidir” diye konuştu.
Stres, gerilim, soğuk algınlığı, rüzgarda kalmak, duruş ve oturuş bozukluğu sebebi ile oluşan kuluncun ağrı dışında hiçbir zararı ve tehlikesi olmadığını söyleyen Dr. Çapar sözlerini konuşmasına devam etti:
“Doğru tedavi yöntemleri ile bu ağrılar giderilebilir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı tarafından yapılan muayene sonrası, fizik tedavi, sıcak uygulama, bölgesel medikal masaj, kuru iğneleme tedavisi, nöralterapi, proloterapi, manuel terapi, şok dalga tedavisi, lazer tedavisi, germe ve gevşeme egzersizleri ile başarılı ve olumlu sonuçlar alınabilir. Kulunç uzun süreli (kronik) ağrıya neden olan önemli rahatsızlıklardan biridir. Bu nedenle bahsedilen tedavi yöntemlerine ve ilaç tedavisine rağmen yanıt alınamayan ağrılı durumlarda kaygı bozukluğu, depresyon, panik atak, B, D vitamini, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, potasyum eksikliği gibi farklı rahatsızlıkların kulunç gibi ağrılara neden olabileceği unutulmamalı ve sorgulanmalıdır. Kulunç ağrısının hafife alınması ve tedavinin geciktirilmesi basit tedavi edilebilir bir ağrının kronik, uzun süreli tedavisi zor bir ağrı şekline dönüşmesine neden olur.”
DHA