Güncelleme Tarihi:
Aralık ayından itibaren yayılım hızıyla tüm dünyayı etkisi alan ve küresel ekonomiyi oldukça etkileyen yeni tip koronavirüs (COVID-19) bireysel alışkanlıkları ve sosyal yaşantıyı da büyük ölçüde değiştirdi. Virüsün hayatımıza girmesiyle birlikte sosyal mesafe ve karantina dönemi gibi farklı kavramları da beraberinde getirdi. Alınan tedbirler doğrultusunda evde kendimize, ailemize veya eşimize ayırdığımız vakit büyük oranda arttı. İç yolculuğumuza daha fazla yöneldiğimiz, ilişkilerimizi gözden geçirdiğimiz ve birçok yeniliği keşfettiğimiz bu dönemde kimi ilişkiler olumlu kimi ise olumsuz etkilendi. Evde geçirdiğimiz bu dönem sadece sağlığımız için değil ilişkilerimiz ve kendimiz için de mühim bir süreç. Alışık olmadığımız bir zamandan geçiyoruz ve haliyle kimi ilişkilerde gerginlikler artarken alınan yeni kararlar yanlış olabiliyor.
Birlikte güçlenerek bu dönemi atlatın
Evden çalışma sisteminin artmasıyla birlikte iş stresi de aynı zamanda eve taşındı. Hem hastalıkla ilgili kaygılı bir süreç, panik hali hem de normal rutinin dışında dört duvar arasında yaşamın çiftler arasındaki ilişkileri de zorlaması kaçınılmaz bir sonuç. Ne kadar süreceğini bilmediğimiz evlerimizde kaldığımız bu süreçte duygu durumu değişikliklerini ortaya dökmenin ve ilişki sorunlarımızı tartışmanın zamanı olmadığını bilmek son derece önemlidir.
Değişimin hızını kucaklayarak bu durumun geçici olduğunun bilinmesi gerekli. Kaygı yükseldiğinde yaşanan bütün semptomları çiftler şu dönemde ilişkileri arasında yaşayabiliyorlar. Stres, tahammülsüzlük, daha şüpheci ve suçlayıcı eğilimde olmak, kalp çarpıntıları, nefes alamama hissi gibi bedensel reaksiyonlar ve somatik belirtiler yaşayabilirler. Uykusuzluk problemleri, içe kapanma, motivasyon düşüklüğü, keyifsizlik, iştahsızlık veya daha fazla yemek yeme ihtiyacında bulunabilirler, cinsel isteksizlik beraberinde bedensel hoşnutsuzluk problemleri yaşayabilirler. Endişelerimiz arttığı için bağışıklık sistemimizi, zihinsel kapasitemizi ve ruh sağlığımızın normal dengesini bozmaya başlayabiliyor. Bazı durumlarda tartışmalar can sıkıntısından doğabilir çiftler arasında sesin yükselmesi tartışmalara yol açabilecek hassas konuları konuşmak gibi yaygın iletişim tuzaklarından kaçınılmalı.
Uzak mesafe ilişkileri de bu süreçten fazlasıyla etkileniyor
Virüs tehlikesi sebebiyle dışarı çıkılmayan bu dönemde birbirinden ayrı yaşayan çiftlerin veya evlilik hazırlığında olanların da bu süreçte aldığı kararlara çok dikkat etmesi gerekiyor. İletişimin gücünden ve teknolojinin imkanlarından faydalanılması gerekiyor. Kaygılarınızla ilgili duygularınızı düşüncelerinizi bir kağıda yazın. Bunu her gün, aynı saatte yapın. Gündelik yaşamınızı ev içerisinde olabildiğince rutinlerinizi bozmadan sürdürün. Sevdiklerinizle telefonla veya görüntülü görüşüp sosyal çevrenizle iletişimde kalın. Spor ve egzersiz yapın. Özellikle yoga ve meditasyon gibi gevşeme tekniklerini kullanın. Uyku, stres ve kaygıyı yönetmemize yardımcı olur. Düzenli ve yeterli bir uyku düzeninizin olmasına dikkat edin. Sağlıklı bir beslenme planı oluşturun, abur cubur yemekten kaçının. Son olarak; kendinize iyi bakın. Geçecek bu günler, güzel günler gelecek, buna inanın. Çok okuyun, çok sevin, iyi insan olmaya gayret edin. Sevgi çok büyük bir enerjidir, unutmayın.