Güncelleme Tarihi:
Stres, sadece ruhumuzu değil vücudumuzu da oldukça etkilemektedir. Bu etkiler artık çok daha fazla araştırma ile bildirilmektedir. Stresin pek çok hastalık ile ilişkisi bulunduğu günümüzde bilinmektedir. Stres ile ilişkisinde en çok üzerinde durulan hastalıklar; kalp-damar hastalıkları, diyabet, tiroid rahatsızlıkları, sindirim sistemi hastalıkları en başta stres ile ilişkisi saptanan hastalıkların başında gelmektedir. Peki, stresten ağız sağlığı ne kadar etkileniyor? Gelin bu sorunun yanıtına hep birlikte bakalım…
Stres nedeniyle dişlerimizi sıkıyoruz
Stres en başta diş eti hastalığında çok önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Klinik çalışmalar stres ile diş eti hastalıkları arasında pozitif bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Özellikle kronik stresin diş eti ve çevre dokularına zarar verebildiği bilinmektedir. Akut stres hali ise bazı durumlarda akut bir diş eti hastalığı olan nekrotizan diş eti hastalıklarına neden olabilmektedir. İlk olarak savaşta bulunan askerlerde görülen bu akut diş eti hastalığı sınav döneminde stres altında bulunan öğrencilerde de görülebilmektedir. Doğrudan hastalıkta rol almasının dışında stres durumunda bireylerde meydana gelen diş sıkma (bruksizm), diş gıcırdatma, sigara tüketiminde artış da dolaylı olarak diş eti hastalığında rol almaktadır.
Peki, stres nedenli meydana gelen bruksizm nasıl bir etki yaratır? Bruksizm ile dişler aşınabilmekte, çatlayabilmekte hatta bazen kırılabilmektedir. Bu durumlarda hem fonksiyon kaybı hem de estetik kayıplar meydana gelebilmektedir. Çok ileri durumlarda ya da diş eti hastalığı da bulunan kişilerde ise bruksizm ile beraber diş kaybı hızlanabilmektedir. Bruksizmi önlemek stresin hayatımızdan uzaklaştırılmasıyla mümkün olmaktadır ancak bruksizm nedeniyle meydana gelen kayıpların minimum olmasını sağlamak ya da kayıp olmasını engellemek için kişiye özel olarak hazırlanan splintler vardır. Bu splintlerin doktorun önerdiği düzende ve zamanlarda kullanılması, kontrollerin aksatılmaması çok önemlidir. Splintler, sadece dişlere, diş etlerine ve çevre dokulara zarar verilmesini engellemekle kalmaz aynı zamanda bruksizm hastalarında meydana gelen eklem hasarının da önüne geçer.
Bağışıklık sistemi zayıflıyor, ağız ve diş eti hastalıkları görülüyor
Stres nedeniyle adrenal korteksten salgılanan kortizol hormonu üretimi artar. Kortizol ise bağışıklık sistemini baskılayıcı etki gösteren bir hormondur. Bağışıklık sistemi baskılanan bireylerde diş eti hastalıkları ve çeşitli ağız hastalıkları oluşumu için zemin hazırlanmış olur. Kortizol salgısının fazla olması aynı zamanda oluşmuş diş eti hastalıkları ya da ağız hastalıklarının tedavilerini de olumsuz olarak etkiler.
Bu bağlamda Covid-19 nedeniyle tüm dünya toplumlarında oldukça yüksek görülen stres nedeniyle çeşitli ağız hastalıkları, diş eti hastalıklarında da artışlar görülmektedir.
Kendi kliniğimden örnek vermem gerekirse, muayenehaneme normal şartlar altında 1 yıl içerisinde 3-4 kişi nekrotizan diş eti hastalığı tedavisi için tedavi başvurusunda bulunurken sadece Mart-Haziran ayları arasında 4 kişi bu nedenle tedavi için başvurdu. Bu oran oldukça yüksek ve insanların değişen dünya koşullarında çok daha fazla stres yaşadıklarına işaret ediyor diye düşünüyorum. Aynı zamanda dünyada da diş hekimleri benzer durumları çeşitli mecralarda bildirmekteler. Bu bildirilen vakalarda genellikle nekrotizan diş eti hastalıkları, mantar enfeksiyonları ve majör aftlar en göze çarpan hastalıklar olarak görülmektedir. Bu vakalarda hastalara stres sebeplerini soran hekimlerin hastalardan aldıkları cevap ‘Covid-19 pandemisi gerginliği ve korkusu’ şeklinde olmuş.
Bütün vücudumuzu etkileyebilen stres ağız sağlığımızı da ciddi oranda etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bu dönemde artan stres nedeniyle ağız sağlığınızı aksatmamanızı ve herhangi bir değişiklik görmeniz halinde diş hekimi/periodontoloji uzmanına başvurmanızı öneririm. Sürecin uzaması, daha fazla rahatsızlık hissetmenize neden olacaktır, unutmayın her zaman erken müdahale hızlı rahatlama sağlar.