Koronavirüs nörolojik sorunlara neden olur mu?

Güncelleme Tarihi:

Koronavirüs nörolojik sorunlara neden olur mu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2021 15:59

Çin’den başlayarak kısa bir sürede tüm dünyaya yayılan ve yüzbinlerce kişiyi etkileyen koronavirüs, solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olmasına rağmen vücudun pek çok sistemini vurabiliyor. Kalp, karaciğer, böbrek gibi organlarda yan etkilere neden olabildiği belirtilen koronavirüs nörolojik problemlere de yol açabiliyor. Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, koronavirüsün nörolojik etkileri hakkında bilgi verdi.

Haberin Devamı

Yüz binlerce kişiyi etkileyen koronavirüste hasta sayısı arttıkça hastalığın pek çok özelliği de ortaya çıkmaya başladı. Covid-19 bir sistemik damar hastalığı olup asla sadece bir viral pnömoni (akciğer tutulumu) gibi yorumlanmamalıdır. Virüs vücutta akciğer dışında kalp ve damar sistemi, beyin-sinir sistemi, pankreas, böbrekler, tiroid, bağırsaklar, karaciğer gibi bölümleri de etkileyebilmektedir.

Bilinç bozukluğuyla belli olabilir

Örneğin Çin'de yapılan bir araştırmada 214 vakanın dökümünde koronavirüs nedeniyle bazı nörolojik bulguların görüldüğü belirtilmektedir. 214 hastanın yüzde 36'sında nörolojik semptomlara rastlanıldığı, ağır hastalarda özellikle akut inme, bilinç bozukluğu ve kas yıkımının ortaya çıktığı ifade edilmektedir.

Koronavirüs açısından görülen nörolojik semptomlar şöyle sıralanabilmektedir:

1. Santral sinir sistemi belirti ve bulguları: Baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç etkilenmesi, dengesizlik, akut inme ve epilepsi.
2. Periferik sinir sistemi belirti ve bulguları: Tat ve koku bozuklukları, nevralji.
3. İskelet kası belirtileri

Erken dönemde bazı nörolojik semptomlar bu hastalığa özel olmayabilmektedir. Böylece tanı gecikebilmekte ya da hastalık tedavi planı uygun olmayan şekilde yapılabilmektedir. Bu kişilerin sessiz taşıyıcılar olduğu da göz ardı edilmemelidir.

Ayırıcı tanı için Covid-19 testleri önemli

Koronavirüsün sinir sisteminden belirti verdiği söylenebilir. Sinir sistemi belirtileri genellikle daha ağır enfeksiyonlarda görülebilir. İskemik inme ve beyin kanaması da bu enfeksiyonla birlikte ortaya çıkabilmektedir. Hastalığın pıhtılaşma sistemine de hasar verdiği bilinmektedir. "D-dimer" denilen ve pıhtı yıkımında ortaya çıkan bir madde ile trombosit anormallikleri gelişebilir ve bu da beyni besleyen damarların tıkanması veya kanaması ile ortaya çıkan sorunlara neden olabilir. Bazı hastalarda hızlı klinik kötüleşme inme nedeniyle de olabilir. Bu nedenle koronavirüs döneminde inme belirtileri gösteren hastalarda mutlaka Covid-19 testleri ayırıcı tanıda yer almalıdır.

Beyin kanamasına zemin hazırlayabilir

Koronavirüs hastaları içinde orta ve ileri yaştakiler, özellikle ağır hasta olanlar inme vakalarının büyük kısmını oluşturmaktadır. Bu hastaların çoğunda hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, sigara içimi ve önceden geçirilmiş inme gibi diğer risk faktörleri de vardır. Covid-19 özellikle ACE-2 reseptörlerine bağlandığı için hipertansiyonu olan hastalarda kan basıncı oynamaları görülebilmektedir. Bazı kritik hastalarda ciddi bir trombosit düşüklüğü oluşabilirken; bu durum da beyin kanaması için başka bir yüksek risk faktörü olabilir.

Akciğer bulgusu olmadan da bazı belirtiler ipucu verebilir

Koronavirüs beyin enfeksiyonunu düşündüren baş ağrısı, epileptik nöbet ve bilinç bulanıklığı gibi belirtiler gösterebilir. Hastalık çok az sayıda hastada akciğer bulgusu olmadan bu belirtilerle başlayabilir. Bu nedenle nörolojik sorunları olan Covid-19 hastalarında bu belirtiler açısından dikkatli olunmalıdır. Böyle bir durumda manyetik rezonans (MR) görüntüleme yapılmakta ve ilaçlı beyin filmi değerlendirilmektedir. Yine beyin omurilik sıvısında virüsü göstermek için belden su alınabilir.

Nörolojik hastalıkları olanlar ekstra dikkat etmeli

Bunun yanında nörolojik hastalıkları olanlar da risk altındadır. Alzheimer, epilepsi, MS, parkinson ve ALS olan hastaların da çok dikkatli olması gerekmektedir. Bu bireylerin de koronavirüs bulaşını önlemesi ve kontrol altına alması için korunma uyarılarına ciddi olarak uymaları gerekir. Nörolojik hastalıkları olanların da soğuk algınlığı belirtileri gösterdiklerinde nöroloji doktorlarına randevularını geciktirmemeleri, doktorlarıyla irtibatlarını sürekli sağlamaları önemlidir. Bunun yanında maske, mesafe ve hijyen kurallarının artık hayatın bir rutini olması da zorunludur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!