Güncelleme Tarihi:
Uzm. Dr. Nuran Şık Küçük, karantina döneminde 'Bilgisayar Görme Sendromu’na (BGS) karşı aileleri uyardı. Küçük, uzun süreli ekran kullanımıyla ortaya çıkan BGS’nin, gözde rahatsızlık, kızarıklık, batma, sulanma, kaşınma, yorgunluk, bulanık görme, çift görme, kuru göz, baş, boyun ve omuz ağrısı gibi semptomlara yol açabileceğini aktardı.
Bilgisayar kullanma yaş ortalaması 8
Günümüzde çocuklar ve teknolojinin neredeyse ayrılmaz bir bütün olduğunu belirten Dr. Küçük, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de bilgisayar kullanma yaş ortalaması 8, cep telefonu kullanma yaşı 10’a düşerken, her 10 çocuktan 9’unun televizyon izlediği görülmektedir. 6-15 yaş grubundaki internet kullanan çocukların haftalık ekran başında kaldığı süreler yüzde 38,2’si 2 saat, yüzde 47,4’ü 3-10 saat, yüzde 11,8’i 11-24 saat ve yüzde 2,6’sı 24 saatten fazla olarak saptanmıştır" dedi.
Dijital ekran kullanımı arttı
Bu oranların COVID-19 pandemisinin getirdiği evde kalma ve online eğitim sürecinde, çok daha arttığını belirten Dr. Küçük, şöyle devam etti: "Küresel salgın ve evde kalma süreci yeni bir normal yarattı. UNESCO’ya göre 185’ten fazla ülkede okullar kapatılarak, birçok ülke çevrim içi kanallar ve diğer öğrenme araçlarına yöneldi. Dijital ekran kullanımı ile ilgili riskler; uzun süreli kullanım, uygun olmayan ergonomi, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivite yerine uzun süre maruziyetin yol açtığı gelişimsel sorunlardan kaynaklanmaktadır. Uzun süreli ekran kullanımı, gözde rahatsızlık, kızarıklık, batma, sulanma, kaşınma, yorgunluk, bulanık görme, çift görme, kuru göz, baş, boyun ve omuz ağrısı gibi semptomlara yol açabilir. Bu durum ‘dijital görme zorluğu’ olarak da anılan Bilgisayar Görme Sendromu olarak tanımlanır."
En çok çocukları etkiliyor
Dr. Küçük, çocukların ‘BGS’de neden daha savunmasız olduğunu şu şekilde açıkladı: "Bilgisayar Görme Sendromu; ekran zamanının süresi arttıkça yetersiz ya da yanlış aydınlatma koşullarında, doğru olmayan oturuş ve duruş pozisyonlarında, fark edilen ya da henüz fark edilmemiş görsel problemler varlığında daha da artabilir. Çocuklar ekran maruziyetine ve buna ikinci gelişen bilgisayar görme sendromuna yetişkinlerden daha duyarlıdır. Şöyle ki; dijital öğrenme ortamı çocukların dikkatlerini ve vizyonlarını odaklayacakları birçok şeyin olduğu sınıf ortamından farklıdır. Normal bir okul günü boyunca birkaç dakika bile tahtaya bakmak gözleri sürekli bir yakın odakta tutmaktan alıkoyar. Bilgisayar ekranı önünde saatlerce oturmak çocuğun görme sistemini daha fazla odaklanmaya zorlar. Bu göz yorgunluğuna sebep olur. Ayrıca bilgisayardaki görüntüler, bir kitap ya da dergi gibi basılı metinlerden farklıdır. Basılı metinlerde iyi tanımlanmış kenar ve kontrast nedeni ile okuma daha kolaydır. Oysaki dijital görüntüler keskin kenarlardan yoksundur. Yansıma ve parlamaların varlığı da görüntülemeyi zorlaştırır ve gözleri yorar."
Uyku ve omurga sağlığını da etkiliyor
Çocukların genellikle bilgisayar veya dijital ekranı uygun olmayan açı ve mesafelerden baktığına işaret eden Dr. Küçük, şu ifadeleri kullandı: "Başlarını çok bükebilir, ekrana çok yaklaşabilir veya gözlükleri uygun değilse başlarını değişik açılarda eğebilirler. Tüm bunlar sırt, boyun ve omuzda kas spazmları ve yorgunluğa yol açar. Çocuklar gördüklerini ve nasıl gördüklerini normal olduğunu varsayarlar, dolayısıyla vizyonları bozuk olsa veya giderek kötüleşse bile bunun farkına varamayabilirler. Bulanık veya çift görme şikayetlerini dile getirmekte yetersiz kalabilirler. Bilgisayar, telefon ve diğer dijital ekranlar, mavi ışık yayar. Çalışmalar mavi ışığın ekran maruziyet süresine bağlı olarak göz için zararlı olabileceğini göstermiştir. Çocuklar mavi ışığa karşı yetişkinlerden daha savunmasızdırlar. Mavi ışığa özellikle gece ve uzun süren maruziyet sonucu melatonin hormonu sentezlenememekte, bu da uyku, uyanıklık döngüsünü bozmaktadır. Bu durum uyku süre ve kalitesini etkiler, uzun vadede ciddi bellek sorunları, obezite, tansiyon ve hormonal sorunları tetikleyebilir."
Miyopi sorunu artabilir
Kuru göz ve göz kuruluğu şikayetlerinin arttığına da dikkat çeken Dr. Küçük, "Çocukların sınırlı derecede öz farkındalığı vardır. Mola vermeden veya çok az mola vererek saatlerce bilgisayar karşısında kalabilirler ki bu uzun süreli maruziyet odaklanma sorunları ve göz yorgunluğuna sebep olabilir. Geçmişte miyopinin birincil olarak genetik olduğu düşünülmekle birlikte, son araştırmalar çevresel faktörlerle özellikle çocuklarda dijital cihazların artan maruziyet ve kullanımı ile miyopi arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bilgisayar kullanımı sırasında göz kırpma sayısı belirgin olarak azalır. Artan buharlaşma ve azalmış göz kırpma göz yüzeyinde değişikliklere ve yorgunluğa sebep olur. Yetişkinlerin aksine küçük çocuklarda bilinçli göz kırpma davranışını sağlayabilmek zordur. Bu nedenle kuru göz semptomları sıklıkla karşımıza çıkabilmektedir" şeklinde konuştu.