Güncelleme Tarihi:
Kompulsif biriktirme hastalığı (dispozofobi), biriktirme hastalığı veya halk arasında bilinen adı ile istifçilik, kişilerin değersiz, kullanılmayan ve sağlıksız bir ortam yaratan neredeyse her eşyayı saklamaları, biriktirmeleri veya atmamaları olarak tanımlanabilir. Kompulsif biriktirme hastalığında, saklanan eşyalar düzensiz ve birbirinden bağımsızdır. Yani hayatın bir alanında lazım olur diye bir şeyleri saklamak ile aynı şey değildir. Kompulsif biriktirme hastalığında, saklanan veya biriktirilen şeyler genellikle anlamsızdır ve oldukça düzensiz bir şekilde toplanmadır. Bu noktada, toplanan, saklanan veya atılmayan bu eşyaların dağınık, kirli ve oldukça bakımsız bir görüntü oluşturduğu söylenebilmektedir. Ayrıca, biriktirilen bu eşyalar hiçbir zaman bir işe yaramamanın yanı sıra kalabalık bir görüntü oluşturmaktan ileri gidememektedir. Biriktirilen eşyalar, eski gazeteler, tarihi geçmiş ürünler, mektuplar, plastik eşyalar, poşetler, eski kıyafetler ve daha birçok şey olabilir. Belirli bir zaman, kompulsif biriktirme hastalığı olan kişilerin yaşam alanlarında neredeyse adım atacak yer kalmamaktadır. Bu da hem kişilerin kendileri hem de birlikte yaşadıkları diğer kişiler için oldukça sıkıntılı durumlar yaratmaktadır.
Kompulsif biriktirme hastalığı nedenleri nelerdir?
Kompulsif biriktirme hastalığının altında yatan birçok sebep olabilir. Kişilerin içinde bulundukları ağır bir depresyon, istifleme hastalığını beraberinde getirebilir. Kişiler, biriktirdikleri eşyaları gereksiz şeyler olarak göremezler ve onlar ile duygusal bir bağ kurarlar. Yavaş başlayan ve yıllara yayılan bu hastalıkta kişiler kimi zaman bu eşyaları koyacak yer bulamayıp ayrıca depo gibi bir alan tutabilmektedirler. Depresyon dışında kişide yaş ile birlikte gelişen bunama da istifçiliğe sebep olabilmektedir. Ayrıca sevgi eksikliği, kariyer sorunları veya psikoz da kompulsif biriktirme hastalığının nedenleri arasındadır.
Kompulsif biriktirme hastalığı, çocukluk döneminde de ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalık çocukluk döneminde genellikle kalem, silgi gibi kırtasiye gereçlerinin biriktirilmesi ile başlar ancak 50 yaşından sonra görülme sıklığı daha yüksektir.
Bu hastalık bir obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) durumudur ve temelinde kişilerin dürtülerini kontrol edememeleri yatmaktadır. Çocukluk dönemlerinde ciddi aile içi sorunlar, yoksulluk, kıtlık gibi problemler yaşamış kişiler, ilerleyen yaşlarında kompulsif biriktirme hastalığı yaşayabilirler. Ayrıca güvensizlik ve bağlanma duygusunun eksikliği durumunda, anne, baba, eş veya çok sevilen bir dosttan gelen herhangi bir hediyenin kaybedilme korkusu da kompulsif biriktirme hastalığının başlamasına sebep olabilmektedir. Duygusal eksiklikler, sevgi ve şefkat eksikliği, hayata dair çeşitli korku ve endişeler, reddedilme ve aldatılma gibi durumlar bu hastalığın başlamasına ve gelişmesine sebep olabilmektedir.
Kompulsif biriktirme hastalığı belirtileri nelerdir?
Günümüzde nüfusun neredeyse %3’ünde görülen kompulsif biriktirme hastalığı, genellikle gizli tutulan bir rahatsızlık olduğu için net bir sayıya ulaşılmak oldukça zordur. Bir dürtü bozukluğu olan bu hastalık, kişinin biriktirme isteğinin önüne geçememesi neticesinde adeta bir kabusa dönüşmektedir. Hastalığın belirtileri değerlendirildiğinde, en net belirtisinin, kişilerin, her türlü eşyayı biriktirme eğiliminde olmaları görülmektedir. Genellikle biriktirme hastalığının yanında bu kişilerde farklı türde kişilik bozuklukları da görülebilmektedir. Belirtiler şu şekilde sıralanabilmektedir;
Kompulsif biriktirme hastalığından kurtulmanın bir yolu var mı?
Kompulsif biriktirme hastalığından kurtulmanın yolları vardır. Ancak bu hastalıktan kurtulmakta, kişinin veya çevresindekilerin çabası yeterli olmamaktadır. Bireylerde gelişen kompulsif biriktirme hastalığı, kişinin hayatını etkileyebildiği gibi ailesinin ve bu kişi ile yaşayan diğer insanların da hayatı üzerinde oldukça sıkıntılı durumlar yaratmaktadır. Bu sebeple mutlaka bir uzman yardımı almak gerekmektedir.
Kompulsif biriktirme hastalığı olan kişiler genel olarak bu durumdan rahatsızlık duymazlar. Aksine bu kişiler biriktirdikleri şeylerin atılması ve kaybolması durumunda rahatsızlık hissederler. Bu sebeple tedavi olmaya yönelik herhangi bir adımları yoktur. Bu kişiler, genellikle çevreleri tarafından desteklenerek ve yönlendirilerek bu hastalıktan kurtulmaktadırlar. Kompulsif biriktirme hastalığı olan kişilerin bu hastalıktan kurtulması onlar ile birlikte yaşayan kişiler için de hayatın normalleşmesi anlamına geldiğinden bu durumun dikkate alınması çok önemlidir.
Her psikolojik problemde olduğu gibi, kompulsif biriktirme hastalığı olan kişiler için de alanında uzman bir psikologdan yardım almak en doğru yoldur. Psikologlar tarafından uygulanan doğru tedavi yöntemleri ile kişiler dispozofobiden kurtulabilirler.