Kocaman bir tuval: Boyamiko

Ülkemizde AVM sayılarının gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Bu kadar çok AVM açılırken acaba hangileri önemli projeler yapıp çeşitli kurumlara destek oluyor? Özellikle ailelerin, hafta sonlarını geçirdikleri AVM’lerin bu yönlerini gözden geçiriyor olmalarını öneriyorum. Akmerkez’in UNİCEF iş birliği ile yeni başlayan Boyamiko projesi ilgimi çekti. Konunun detaylarını Akmerkez Marka Müdürü Dr. Nur Ziyaoğlu Aytekin’den dinledim. Bu arada Nur Hanımın torpili ile Boyamiko projesi için hazırlanan odada ilk boyamayı ben yaptım.

Boyamiko projesi nasıl ortaya çıktı?

Çocukları çok önemsiyoruz ve onlara “minik misafirlerimiz” diyoruz. Buraya her geldiklerinde keyifli vakit geçirmeleri, bir şeyler öğrenmeleri ve buradan güzel anılarla ayrımları çok önemli. Bu noktada aşağı yukarı 3 yıldır, her Cumartesi günü 14.00 ile 16.00 arası, sadece minik misafirlerimize yönelik projeler yapıyoruz. Bunun en güzel yanı da hiçbiri birbirini tekrarlayan projeler değil. Her geldiklerinde, çok farklı atölye çalışmalarına katılıyorlar. Bu sefer süreç biraz daha kapsamlı. Çünkü ilk defa şöyle bir şey istedik; yine çocuklar için bir şeyler yapalım ve birlikte boyayalım dedik. Bu şekilde oryaya çıkan bir proje.

Biraz daha detay verebilir misiniz?

Bunu biraz genişlettiğimize, aslında Türkiye’nin hem en büyük hem de en renkli tuvalini boyayalım istedik. Çocuklar için, yine çocuklarla birlikte boyuyoruz şeklindeki düşüncelerle yola çıktık. 40 metrekarelik bir alanı, sadece tuvallerle çevreledik. Aşağı yukarı 19-20 taneye yakın tuval var. Toplamda 40 metrekarelik bir alan ve her yerini boyuyoruz. Bunların içinde de 180’e yakın, birbirinden farklı karakterler var. Buraya gelen minik misafirlerimiz, tamamen keyiflerince boyayabilecekler. Hayallerindeki kahramanların bir kısmını burada görecekler. Gelen misafirlerimize böyle keyifli bir proje yapıyoruz. Bir yandan da; çeşitli sebeplerle, farklı sıkıntılar içerisinde olan ve belirli avantajlara sahip olamayan minikler için de bir proje yapıyor olalım istedik.

Buraya gelen ailelerin çocuklarını eğlendirip, onlara bir şeyler öğretirken, bir anda bir sosyal sorumluluk projesinde yer aldınız, diyebiliriz.

Çok doğru ve dedik ki bu şanslara sahip olmayanlar için de bir şeyler yapalım, onlara da dokunalım ve birlikte bir proje yapalım. Böylece UNİCEF ile bir iş birliğine gittik. Bu projeyi de, onlarla birlikte yürütüyoruz. Gelen misafirlerimiz 40 metrekarelik alanı boyarlarken, burada gördüğünüz tüm bu illüstrasyonlardan çantalar, resim defterleri, yazı defterleri tasarlanıyor. Bunları satın alan herkes, UNİCEF’e katkıda bulunmuş olacak. Tüm satış gelirini de yine UNİCEF’e veriyoruz.

Yaptığınız proje gerçekten çok keyifli ve bunun yaşı yok.

Evet, misafirlerimiz heyecanlanıyor ama bizler ve daha birçok kişi de içeri girip, heyecanla “Biz de boyayabilir miyiz?” diyoruz. O yüzden çok keyifli bir proje olduğunu düşünüyoruz.

Odanın tasarımı nasıl yapıldı ve bu tasarıma kim imza attı?

Odamızı genç bir illüstratör olan Ahu Ceren yaptı.

Peki, bu projeniz için hedefiniz nedir?

Aslında birkaç hedefimiz var. Bunlardan bir tanesi; çok önemsediğimiz ve altını doldurduğumuza inandığımız, sürdürülebilir projeler olması. Çünkü çok kullanılan ama aynı zamanda hakkının verilebildiği bir kavram değil.

Siz, bir kere olsun-bitsin değil de sürekli olsun istiyorsunuz.

Evet, çünkü baktığınızda buradaki sürdürülebilirlik, aslında minik misafirlerimizle yaptığımız her türlü çalışmanın sürdürülebilir olması çok önemli. O yüzdendir ki, üç yıldır her hafta sonu birbirini tekrar etmeyen projeler yapıyoruz. O yüzdendir ki onları, buraya geldiklerinde bir tatla çıkmalarını istiyoruz. Bu proje de öyle. Bu eğlendiren ama kendi içinde bazı değerleri barındıran bir proje. O yüzden de amacımıza ulaşacağımızı düşünüyoruz. Sadece bu alanla sınırlı kalmamış olması, tasarlattığımız ürünlerin hepsi; hem UNİCEF mağazalarında hem de internet sitesinde, ayrıca Türkiye’deki kitapevlerinde satılıyor.

Bu alandaki tuvaller nasıl değerlendirilecek? Öyle bir fikir var mı kafanızda?

Onun üzerinde henüz bir fikir aşamasında değiliz. İnşallah çok güzel olduğunda, rengarenk bir hale geldiğinde olur. Çünkü bunların hepsi, sökülebilir tuval kumaşları olduğu için bunu farklı bir şekilde değerlendirmeyi düşünüyoruz.

Proje ile ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben, İstanbul’da olanların, mutlaka gelip bu keyfi tatmalarını öneririm. Çünkü görüldüğünde, insanda inanılmaz bir boyama isteği yaratıyor. Çok keyifli bir iş. Niçin yapıldığını bilmek, daha da keyifli hale getiriyor bunu. Defterlerin, çantaların… Ürettiğimiz o özel ürünlerin kullanımı da çok keyifli olacaktır. Hem gençlere destek olanın verdiği mutluluğu yaşatacak, hem de içimizdeki çocuksu hisleri orya çıkartan bir proje bu.

Röportaj: Pınar Eslek

Fotoğraflar: Ömür Black