Güncelleme Tarihi:
KOAH atağı ya da alevlenmesi; KOAH’lı kişinin, öksürük sıklığında artış, balgam renginde koyulaşma, miktarında artma ve nefes darlığında ağırlaşma ile tanımlanır. Kış ayları, KOAH hastalarının akut atak geçirdikleri mevsimdir.
KOAH, ismini "Kronik obstrüktif akciğer hastalığı" kelimelerinin baş harflerinden alır. “Kronik” kelimesi uzun süredir devam eden anlamındadır. “Obstrüktif” kelimesi tıkayıcı anlamındadır ve bu hastalıkta nefes borularının (bronşların) tıkandığını göstermek için kullanılır. O halde KOAH’ı, “Uzun süredir bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalıktır” şeklinde tarif edebiliriz. Bu hastalığın en kötü yanı, bronşlarda oluşan tıkanmanın bir daha düzelmemesi ve tedavi olunmazsa hastalığın sinsice ilerlemesidir. Hastalığın en önemli nedeni sigara bağımlılığıdır.
KOAH alevlenmelerinde en sık neden, solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Özellikle solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı kış ayları, KOAH hastalarının akut atak geçirdikleri mevsim olup, ağır KOAH hastalarında hekime başvurulmakta gecikilirse hayati tehlike söz konusu olabilir. Hastane yatışları ve solunum yetersizliği ile yoğun bakım ünitelerine yatışlar da kış mevsiminde ciddi oranda artmaktadır.
{hastalik-yollari}
Sigara dumanı ile nefes borularına ve hava keseciklerine zararlı gazlar ve maddeler dolar. Yıllar geçtikçe bu zararlı gazlar ve maddeler bronşların ve hava keseciklerinin yapısını bozmaya başlar. Bunun sonucunda bronşların hastalanmasıyla “tıkayıcı bronşit”, hava keseciklerinin harabiyeti ve parçalanması ile “amfizem” ortaya çıkar. İşte KOAH adı altında bu iki hastalık yer almaktadır. Sigara içimi ile hem bronşlarda tıkayıcı bronşit hem de amfizem gelişir. Akciğerlerde ortaya çıkan bu tıkanıklıklar ve bozulmalar sonucunda kana oksijen geçişi azalır ve vücudun oksijensiz kalması ile pek çok ciddi rahatsızlıklar doğar. KOAH alevlenmelerinde önemli bir neden hava kirliliğidir. Kış aylarında ülkemizde son yıllarda alınan önlemlerle 20-25 yıl öncesine göre kısmen gerilemiş olsa da, SO2 ve partikül düzeyleri halen uluslar arası standartlar ve son zamanlarda güncellenen Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği’nin belirlediği sınırların üzerinde seyretmektedir. Dolayısıyla kış aylarında KOAH hastalarının akut alevlenmesi dediğimiz öksürük, balgam nefes darlığı yakınmalarında artış olmasının bir sebebi de hava kirliliğidir.
{hastalik-belirtileri}
Öksürük sıklığında artış olur. Balgam renginde koyulaşma, miktarında artma vardır. Nefes darlığında ağırlaşma söz konusudur.
{hastalik-tedavisi}
KOAH hastalığının kesin teşhisinde solunum fonksiyon testi yapılır. Bu çok kolay uygulanan bir testtir. Derin bir nefesle alınan hava solunum test cihazının borusu içinde çok hızlı bir şekilde üflenir. KOAH'ın erken teşhisi için solunum fonksiyon testleri yapılması günümüzde ve tüm dünyada kullanılan en geçerli yöntemdir. Bu hastalığın tedavisi için sigaranın bırakılması, tozlu ve dumanlı ortamlarda bulunmamak ve düzenli ilaç tedavisi gerekir. KOAH tedavisinin temelini “sigaranın terk edilmesi” oluşturur. Sigara bırakıldığı zaman bronşlardaki ve hava keseciklerindeki bozulmaların şiddeti de yavaşlar.
Çok ağır KOAH’lı hastalar sürekli olarak günde en az 15 saat oksijen kullanmak zorundadırlar. Kanda oksijen seviyesi tehlike sınırının altına inmiş olan hastaların uzun süreli oksijen tedavileri hem şikayetlerini azaltacaktır hem de yaşam kalitelerini artıracaktır. Çünkü KOAH’da ortaya çıkan sorunların önemli bir bölümü, vücudun yeterince oksijen almamasından kaynaklanır. KOAH alevlenmesinde ayrıca uygun dozda antibiyotik balgam yumuşatıcı ilaçlar ve ağır KOAH olgularında hekim gerekli görürse hastaneye yatarak tedavi uygun olabilir.
{hastalik-yontemler}
Yapılabilecek kadar egzersiz yapılmalıdır. Sürekli oturmak ve egzersizden kaçınmak kasları güçsüzleştirir ve nefes darlığını artırır. Ağır egzersizlerden (ağır yük taşımak, bahçede çalışmak gibi) kaçınılmalıdır. Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır. Sık aralıklarla ve her öğünde az miktarda yeme alışkanlığı kazanılmalıdır. Yiyecekler daha çok sulu gıdalardan (çorba, sulu sebze yemekleri) oluşmalıdır. Katı ve ağır yemekler sonrasında nefes darlığı artmaktadır. Hazımsızlığa ve gaz şikayetlerine neden olabilecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bol sıvı (su, asitsiz meyve suları, bitkisel çaylar) tüketilmelidir. Kilosu fazla olan hastaların şikayetleri de o kadar çok artacaktır. Kilolu hastaların fazla kilolarını azaltmak için çaba göstermeleri gerekir. Bunun için yağlı, tatlı ve unlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırılmalıdır. Grip salgınları döneminde kalabalık yerlerde bulunulmamalıdır. Enfeksiyon hastalıklarından korunmak için yanaktan öpüşme alışkanlığı terk edilmelidir. Grip ile birlikte hastalık bir anda şiddetlenir, şikayetler ağırlaşır ve genellikle hastaların hastanede yatırılarak tedavileri gerekir. Solunum egzersizleri yapılması uygundur.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Uzman Dr. Sevin Karalar