Güncelleme Tarihi:
Türk edebiyatında polisiye-gerilim deyince akla gelen ilk isimlerden Osman Aysu, son kitabı Özgürlük Tuzağı’nda kriminal psikolojinin kapılarını aralıyor. Olay yeri inceleme polislerini bile şaşırtacak türden bir açılışla başlayan Özgürlük Tuzağı, okuyucuyu aklın, suçun, ucu kolay yakalanamayacak çıkar ilişkilerinin ve beklenmedik sürprizlerin dünyasına davet ediyor sizi.
Mali müşavir Caner’in, sabah polis tarafından uyandırılıp yanında daha önce hiç tanımadığı –belki de tanımadığını söylediği– kanlar içinde yatan bir kadın cesedini görmesiyle başlayan kitapta, katil zanlısı Caner, genç ve hırslı bir avukat olan Feride’nin, deneyimli bir cinayet şube komiserinin kesişen yollarına tanıklık edeceksiniz!
Şizofreni göz mü kırpıyor?
Güzel eşi Sibel’in, “Alkolle başı hiç hoş değildir, her akşam evine dönüş saati bellidir,” dediği Caner, acaba ikili bir hayat mı yaşamaktadır?
Ya adı hiçbir dedikoduya karışmayacak kadar steril yaşayan sosyetik isim Serap Üçok sanıldığı kadar masum mu? Peki ya eşinin bir cinayete kurban gittiğini öğrenen Üçok Holding’in sahibi Fazıl Bey…
Özgürlük Tuzağı, aldığı yüksek alkol ve uyuşturucu maddeler nedeniyle geçirdiği şaibeli gecenin ardından sosyetik bir güzelin ölü bedeninin yanında uyanan ve başucunda kanlı bir hançer bulunan Caner’in içinde kendisinin bile tanımadığı vahşi bir psikopat mı yatmaktadır, yoksa genç adam her ifadesinde söylediği gibi masum mudur?