Güncelleme Tarihi:
Kış aylarında hareketsizliğin artması, kapalı alanların daha çok tercih edilmesinin kilo almayı kolaylaştırdığını belirten Diyetisten Melike Hasip, önümüzdeki kış mevsiminde metabolizmayı hızlandıracak ve hastalıklardan korunma sağlayacak beslenme yöntemlerini anlattı.
Kış aylarına özgü hastalıklardan dolayı, vücudun kendini korumak için metabolizma hızını yavaşlattığını belirten Melike Hasip, kış aylarında kilo kontrolünün yaz aylarına oranla daha zor olduğunu vurguladı. Hasip, birçok kişinin, kalın giysilerine güvenerek kilolarını gizleyebileceği düşüncesiyle sağlıklı beslenme alışkanlığından uzaklaştığını dile getirdi.
Yaşamın her döneminde sağlığımızı korumamız için esas olanın dengeli ve sağlıklı beslenme olduğunu vurgulayan Melike Hasip şu tüyoları verdi:
"Yeterli ve dengeli beslenme, her besin grubundan yani; et, yumurta, kurubaklagil; süt ve süt ürünleri; ekmek ve tahıllar; meyve ve sebzelerin her öğünde alınmasıyla sağlanır. Bu gruplardaki besinler sofralarımızdan eksik olmamalı.”
Melike Hasip, sadece formu korumaya değil soğuk havalardan hastalıktan kaçınma yollarına da değindi. Hasip, kış aylarının en belirgin hastalığı olan, grip ve nezleden korunmak için özellikle A ve C vitamini açısından değerli besinler tüketilmesi uyarısında bulundu. Hasip bu besinleri “ turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, yeşilbiber, karnabahar, Brüksel lahanası, maydanoz, roka, tere?” olarak sıraladı.
Diyetisyen Melik Hasip, sözü geçen besinleri sofralardan bulundurmanın yanı sıra, bunların nasıl pişirildiğinin de önemli olduğuna dikkati çekti. Hasip, “Bu besinler hazırlanırken ve pişirilirken doğru yöntemler kullanılarak vitamin ve mineral kaybına uğratmadan tüketmeye gayret edilmelidir. Eğer meyve suyu sıkılacaksa içilmeden hemen önce hazırlanılmalıdır. Çünkü C vitamini ısı, ışık gibi etmenlerden kolayca etkilenen bir vitamindir” dedi.
Hareketsizliğin artmasıyla beraber kabızlığın arttığına ve vücut dengesinin bozulduğuna değinen Hasip, bol su içmenin, ara öğünlerin ve kuru baklagil tüketiminin önemine dikkati çekti.
Hasip, yeterli sıvı alımının, toksinlerin atılmasında, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında önemli rol oynadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bu nedenle her gün en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Ayrıca günlük beslenmeye ek olarak ara öğünler ile hem kan şekeri düzeyinin sabit kalması hem de ana öğünlere kadar geçen zamanda çok acıkıp aşırı besin tüketilmesi engellenmiş olur. Kabızlık sorununa kuru baklagil tüketimi deva olur. Haftada 2 veya 3 gün kuru baklagil ve kepekli besinler tüketilmelidir.”
İHA