Güncelleme Tarihi:
Son günlerde haberlerde sık karşılaştığımız kırmızı göz salgınının hamilelere ve karnındaki bebeğe ekstra etkisi yoktur. Ancak verdiği rahatsızlıktan ötürü zaten sıkıntılı bir dönem geçiren hamilelerin daha fazla dikkat etmesi önerilir.
Göz hastalıklarının en sık karşılaşılan bulgusu gözlerde kızarıklık veya diğer adıyla kırmızı gözdür. Gözde kızarıklığın olması gözü oluşturan dokuların herhangi birinde sorun olduğunun göstergesidir. Bu sorunların çoğu basit olmakla birlikte, önemli sorunların göstergesi de olabilir. Hafife almadan, altta yatan hastalığın belirlenmesi ve buna göre tedavi uygulanması gereklidir.
Gözün kırmızı görünmesinin sebebi göz yüzeyinde bulunan damarların genişlemesi ve kanla dolmasıdır. Bazen, göz yüzeyinde bulunan zayıf damarlardan birinin kanaması da aynı görünüme yol açar.
Kırmızı göze sebep olan çok geniş bir hastalık grubu vardır. Burada kısa bilgiler bulacaksınız.
Mikrobik Konjunktivit Virüsü
Yetişkinlerde de, çocuklarda da sıkça görülür. Özellikle yaz aylarında ortaya çıkan enfeksiyonlar, gözlerde kanlanma ve yanma gibi şikayetlere neden olmaktadır. “Kırmızı göz” olarak adlandırılan hastalığa çoğu zaman virüsler veya bakteriler neden olmaktadır.
Aşırı sıcaklar ve yüksek nem nedeniyle de, bu mikroplar hastalığın bir salgın haline dönüşmesine zemin hazırlamaktadır. Ayrıca yazın sık kullanmaya başladığımız yüzme havuzları da bu virüsün bulaşmasında diğer bir etkendir. Havadan bile bulaşabilen bir virüsün neden olduğu gözde kanlanma ve kaşınma ile başlayan ‘kırmızı göz’ hastalığı, salgın halinde büyük bir soruna dönüşebilir.
Bu virüsü taşıyan kişilerin solunum yollarındaki veya gözlerindeki salgılar, bulaşmaya neden olur. Virüs kapıldıktan 4-10 gün sonra enfeksiyon belirtileri başlar. Takip eden 12 gün boyunca, virüsü kapan kişi de bulaştırıcı hale gelir.
Kulak önündeki lenf bezlerinde ağrılı bir şişlik meydana gelir. Baş ağrısı, kas ağrısı ve boğaz ağrısı ve yutkunma güçlüğü görülür. Genellikle tek gözde başlar ve 3-10 gün arasında diğer göze de bulaşır. İkinci gözde daha hafif seyretmeye meyillidir. Hastalık virüsün tipine göre 7-20 günde sona erer.
Viral konjonktivitin belirtileri
•Gözlerde kızarma, kanlanma
•Sulanma
•Batma
•Işık hassasiyeti
•Göz kapaklarında şişlik
•Kulak önünde lenf bezi şişmesi
•Hafif ateş, yutkunma güçlüğü (gıcık)
Viral konjonjktivitlerin %80’inde gözün kornea (şeffaf) tabakası da etkilenir. Belirtilerin başlamasından 7-10 gün sonra korneada beyaz benekler meydana gelir. Bu benekler 2 haftada geçebileceği gibi, daha derinlere inerlerse solmaları aylar-yıllar alabilir.
Tedavisi Var mı?
Bu hastalığın kendine özgü bir tedavisi yoktur. Hastayı rahatlatıcı önlemler alınır. Sabahları kalkınca yapışmış kapaklar ve çapak için özel antiseptik solusyonlarla (örneğin biboratlı su) ve/veya kapak şampuanları ile kapak temizliği önerilir. Ayrıca yoğun kızarıklığın önüne geçmek için soğuk kompres (buz) uygulaması, damar daraltıcı damlalar, batma hissini azaltmak için gözyaşı damlaları ve antihistaminik tabletler verilebilir.
İkincil enfeksiyonları engellemek için antibiyotikli damla ve pomadlar kullanılabilir. Bulaşı engellemenin en önemli yolu ise, kişisel hijyene dikkat etmek ve sık sık elleri yıkamaktır. Bütün mikrobiyal olaylarda, diğer aile üyelerinin mikrop kapmaması için, havlu, tabak veya bardak gibi ortak kullanılan malzemeler ayrılmalıdır.
Göz Doktoru
Hakan Eren