Güncelleme Tarihi:
1. İnanmak, başarmanın yarısıdır. Kişi, zayıflayanlardan hiçbir eksiğinin bulunmadığını düşünmeli; bu fazlalıklardan kurtulmak adına kesin karar vererek zayıflama sürecini başlatmalıdır. Önce niyet, sonra diyet…
2. Büyük hedeflere küçük adımlarla ulaşılır. 20 senede alınan kilolardan 20 günde kurtulmaya çalışmak mağlubiyeti en başta kabul etmektir. Bu nedenle uzman kontrolünde, gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedef belirlenmelidir.
3. Günlük uyku süresinin ortalama 7-8 saat arasında tutulması önerilmektedir. Sürekli olarak çok daha kısa veya uzun süren uyku kilo kontrolünde olumsuz etkiler göstermektedir.
4. Uyandıktan sonra ilk fırsatta bir şeyler yenilmelidir. Başta kahvaltı olmak üzere asla öğün atlanmamalıdır. Öğün atlayan kişi kilo almaya mahkumdur.
5. Sık aralıklarla, azar azar beslenilmelidir. Yapılan bilimsel araştırmalar, aynı miktarda enerji alsalar da 3 öğüne göre 6 öğün beslenenlerin daha kolay kilo verdiğini göstermektedir. Öğün sayısının artırılması, mideyi dolu tutarak sonraki öğünde fazla ve hızlı yemeyi engellemektedir. Doğru bir şekilde planlanmış ara öğünler ile kan şekerinin dalgalanması önlenerek tatlılara olan düşkünlük de ortadan kaldırılabilir.
6. Yemek süresi uzatılmalıdır. Tokluk hissi ortalama olarak 20. dakikada oluşur. Yenilenlerden keyif ve tat alabilmek adına besinler iyice çiğnenmeli, küçük lokmalar halinde yutulmalıdır.
7. İnsülin seviyesinde ani değişikliğe yol açarak tekrar tatlı yeme isteği uyandıracağı için rafine şekerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Şekerin fazlasının yağa dönüştüğü asla unutulmamalı.
8. Yemeklerin sularına ekmek bandırmak, tabak sıyırmak fazladan ekmek yenilmesine neden olduğu gibi farkında olunmadan yemekteki yağın da tüketilmesine sebebiyet verir. 1 kg sebze yemeğine en fazla 2 yemek kaşığı sıvıyağ eklenmeli, hatta etle pişen yemeklere yağ konulmamalıdır.
9. Fiziksel aktivitenin artırılması metabolizmayı hızlandırıcı etkiler göstermektedir. Düzenli yapılan egzersiz diyetin etkinliğini artırdığı gibi, koruma programında da başarıyı destekler. Endorfin, seratonin gibi mutluluk hormonlarını salgılaması açısından strese karşı birebir gelir.
10. Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya), kepekli tahıllar (esmer ekmek, yulaf, bulgur, kepekli pirinç / makarna / erişte / mantı / un), sebze ve meyveler içerdikleri lifler sayesinde midede hacim sağlayarak uzun süre tok tutar ve diyete uyumu artırırlar.
Ayrıca şeker, kolesterol ve tansiyonu istenilen seviyelerde tutmaya yardımcı olmaktadır. Tuvalete çıkma sayısını ve miktarını artırarak kabızlığı önlemekte, kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkiler içermektedir. Lif alımını artırmak adına soyulmadan yenilebilen sebze ve meyveleri kabukları ile birlikte tüketmekte yarar vardır.
11. Posalı besinlerin bahsedilen etkilerini gerçekleştirebilmesi için gün içerisinde bol su ve sıvı besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Besinlerin sindiriminden metabolik atıkların vücuttan uzaklaştırılmasına kadar pek çok aşamada önemli görevler üstlenen suyun %20’lik kaybı ölümle bile sonuçlanabilir. Kilo kaybetmek, kaybedilen kiloları korumak ve fazla besin alımını engellemek için bol su içilmesi gerekir. Yetişkin bir bayanın günde 2,7 litre, erkeğin 3,7 litre sıvı alması önerilmektedir. İçilen çay, kahve, bitki ve meyve çayları, maden suyu, ayran gibi (alkol hariç) diğer sıvıların da günlük ihtiyacı karşılamadaki etkisi göz ardı edilmemelidir. Ancak özellikle yaz döneminde ve spor yapıldığında sıvı alımına daha bir önem vermek gerekir.
12. Kişi, yememesi gereken herhangi bir yiyeceği çok istiyorsa yemeli; fakat o yiyecekten aldığı enerjiyi yürüme veya bir başka aktivite ile mutlaka harcamalıdır. Ya da davet, kutlama gibi özel bir olay nedeni ile diyet dışındaki yiyeceklerden azar azar yemeli, fakat onu izleyen öğünü sadece salata ve yoğurt gibi düşük enerjili besinlerle geçiştirmeli.
Zayıflama programlarının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine göre enerji ve besin öğesi içermesi; yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve yavaş (0,5 - 1 kg / hafta) ağırlık kaybı ile bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir.
Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde ağırlık kaybı metabolik olarak başka sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Sabırlı olmak şarttır. Kişi, seneler içerisinde aldığı kiloları birkaç haftada vermeye çalışmamalıdır. Bu uğurda aç karına greyfurt veya limon suyu içmenin, kabak çekirdeği yemenin, maden suyu içmenin, yosun tabletlerinden, kekik sularından ve form çaylarından medet ummanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı gibi; faydadan çok zarar verdiği aşikardır.
Sonuç olarak; zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyipdisi yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır.