Kilo verememenizin suçlusu D vitamini eksikliği olabilir

Kış soğuklarının kendini gösterdiği, pandeminin de etkisi ile evlerde kalmamızın son derece önemli olduğu zamanlardayız. Günlerin kısalması, hava koşullarından doğan hareketsizlik, su tüketiminin azalması, D vitamininden mahrum kalmak gibi pek çok faktörün kilo alımına sebep olduğunun altını çizen Diyetisyen Pakize Gizem Akgül, tüm bu etkenlerin metabolizmayı yavaşlattığını belirtti. Akgül, kışın metabolizmayı hızlandırmaya yönelik ipuçları verdi, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

D vitamini depolarını doldur

Literatürde açlık hissi ve aşırı besin tüketimine neden olan insülin direnci ile D vitamini yetersizliği arasında bir ilişki olduğunu gösteren çalışmalar yer almaktadır. Bu sebeple D vitamini eksikliği kilo kaybını olumsuz etkiliyor olabilir. Tereyağı, süt, yulaf, tatlı patates, yumurta sarısı, bazı sakatat ürünleri, somon vb. besinlerde D vitamini doğal olarak bulunur ancak D vitaminini sadece besinlerle karşılamak mümkün değildir. D vitamini eksikliğiniz varsa mutlaka bu eksiklik takviyelerle giderilmelidir.

Yiyerek duygularını doyurmaya çalışma, bağırsaklarını besle

Stres ve kaygılarımızın daha da kendini gösterdiği bu pandemi döneminde kortizol gibi stres hormonlarının artmasıyla daha çok yağlı ve karbonhidrat içeriği yüksek gıdalara istek artıyor. Bu durum kilo alımına, bel çevresinin yağlanmasına ve kış kilolarının gittikçe artmasına neden olabilir. Unutma, stres yediklerini, yediklerin de stresini artırıyor olabilir. Ayrıca sağlıklı bağırsak florası olan bireylerin kilo kontrolünü daha iyi sağladığı ile ilgili pek çok çalışma artık yer alıyor, sağlıklı bir mikrobiota için çiğ sebze ve meyve gibi posa içeriği yüksek gıda tüketimini artırın, probiotik ve prebiotik içeriği yüksek gıdalara sofrada mutlaka yer verin.

Çok kısıtlı diyetler yapmaktan kaçın

Zayıflamayı takıntı haline getiren bazı kişiler, uzun süre yemek yememe veya yemeyi kısma döneminden sonra, aşırı yeme dönemine girerler. Böylece daha fazla kilo alır, daha hızlı yağlanırlar. Çok kısıtlı diyetler metabolizmanın yavaşlamasına neden olabilir. Yavaşlayan metabolizma kilo vermeyi daha da zor hale getirebilir.

Yeterli kalsiyum al, kış kilolarından korun

Her gün düzenli olarak kalsiyum kaynaklarından faydalan. Yapılan çeşitli araştırmalar gösteriyor ki, enerjisi kısıtlı yüksek kalsiyum içeren diyetler, düşük kalsiyum içeren diyetlere göre daha fazla kilo kaybı sağlıyor ve yağ yakımını artırıyor. Yetişkin bir bireyin günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mg’dır. Bir bardak (200 ml) yarım yağlı inek sütü yaklaşık 220 mg kalsiyum içerir. En iyi kalsiyum kaynakları süt ve ürünleri, pekmez, susam, fındık, fıstık ve benzeri yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kurutulmuş meyvelerdir.

Evde kalmayı avantaja çevir, spor yap

Düzenli yapılan fiziksel aktivite kilo kontrolüne yardımcı olur, yaşam kalitenizi artırır. Stresinizi daha iyi yönetmenize yardımcı olur, vücut fonksiyonlarını geliştirerek metabolizmanın çalışmasına destek olur. Düzenli yapılan fiziksel aktivite uzun süre kilo kaybının korunmasını sağlar.

Vücudun yemeğe değil, suya aç olabilir

Kendinize her gün ne kadar su içtiğiniz soruyor musunuz? Bazen yoğunluktan ve çoğunlukla su içme alışkanlığımız olmamasından kaynaklı gün içinde yetersiz su tüketebiliyoruz. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerini tutmaz! Su tüketimi tokluk hissi oluşumunda etkili ve hızlı bir yöntemdir. Yetersiz su tüketimi bağırsakların çalışmasının yavaşlamasına, kabızlığa neden olabilir ve kilo kaybını olumsuz etkileyebilir.

Yapılan bir araştırmaya göre ana yemeklerden yarım saat önce tüketilen suyun daha fazla kilo vermeye yardımcı olduğu görülmüştür. Bu araştırmada toplam ağırlık kaybına bakıldığında 3 ana öğünden önce su tüketenlerin 4.3 kg kilo kaybı sağladığı görülürken, çok az veya hiç su tüketmeyen bireylerin 1 kilodan daha az kilo verebildiği kaydedilmiştir.

Bu kışın rengi turuncu

Bazı besinlerin hastalıklara karşı kalkan görevi gördüğünün altını çizen Diyetisyen Pakize Gizem Akgül, kışın turuncu renkli besinlerle güç depolayabileceğimizi söyledi.

Balkabağı: Bal kabağının içerdiği magnezyum minerali kan şekerinin dengelenmesinde önemli rol oynar. İçerdiği B15 minerali sayesinde antioksidan kapasitenin artmasına ve bağışıklığın güçlenmesine destek olur. Kanın oksijen yönünden zenginleşmesini sağlar ve yorgunluk hissini azaltır. Lif içeriği ile uzun süre tok kalmanızı sağlar, kabızlığı önler.

Zerdeçal: Zerdeçalın aktif bileşeni olan kurkuminin obezite ve pek çok hastalık üzerinde tedavi edici etkisi bulunmaktadır. Son araştırmalarda kurkuminin obezite karşıtı etkilerinden söz edilmekte ve antioksidan rolü ortaya çıkmaktadır.

Tarçın: Seylan tarçını en iyi olarak bilenen tarçındır. Anti-inflamatuar etki gösterir yani inflamasyonu önler. Anti-mikrobiyel özelliğe sahiptir, bakterilerin çoğalmasını durdurmaya yardımcı olur. Yiyeceklere tarçın eklemek, kan şekerinin daha kontrollü artmasına destek sağlar. Tarçın ve bileşenlerinin kullanımı, pre-diyabet ve Tip2 diyabet hastalarında açlık kan şekerinin düşmesine yardımcı olur. Tarçın antioksidandır, bağışıklığı güçlendirir.