Güncelleme Tarihi:
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. İlker Aksoy, diyet yapanlarda bu meyvenin tüketiminin faydalı olabileceğini belirtirken, böbrek, kalp hastaları ve hamileleri ise uyardı. Bu hastalarda kekreyemişin yan etkilerinin olabileceği konusunda uyarılarda bulunan Dr. Aksoy, karaciğer yağlanması olanlarda ise yağlanmayı azaltmada yardımcı olabileceğini söyledi.
İsveç'te yapılan araştırma sonuçlarını paylaşan Dr. Aksoy şunları söyledi:
"2014'te İsveç'te Lund Üniversitesi tarafından kekreyemiş ve başka bazı bitkiler ile karşılaştırmalı olarak bir araştırma yapıldı ve çarpıcı sonuçlar elde edildi. Bunlardan en önemlisi karaciğerdeki yağlanma, karaciğer büyümesinin gerilemesi, buna bağlı olacak şekilde vücuttaki yağ kitlesinde azalma görüldü. Özellikle yağdan çok kısıtlanmış bir diyet uygulatılan, bir grup insana ayrıca kekreyemiş meyvesi verildi. Bunun sonucunda sıfır yağlı diyetle beslenen grup ile kekreyemiş yiyen gruptaki insanların vücudunun benzer tepkiler verdiği ve yağ oranında gözle görülür bir azalma oldu. Bu yağ kitlesinin vücutta azalmasıyla insülin direnci ortadan kalktığı, şeker hastalığına yakalanma riskinin de azaldığı görüldü."
Kekreyemişin flavanoid denilen antioksidan maddeden yüksek oranda içerdiğini ve en önemli faydasının bu olduğunu vurgulayan Dr. Aksoy, "Buradaki araştırmada bizim için önemli olan flavanoid içeriğinin yüksek olması, flavanoid içeriğinin yüksekliğine bağlı olarak kanlanma ve kan dolaşımını artırması. Buna bağlı olarak da vücutta oksijen oranının artması ve yağ dokusundaki kayıp söz konusu" dedi.
Kekreyemişin kullanımı konusunda da uyarılar veren Dr. Aksoy, özellikle hamilelerde, kalp ve böbrek hastalarında kullanılmasının tehlikeli olabileceğini söyledi. Dr. Aksoy, bu hastaların uzmanla görüşerek bu tarz meyve ve bitkileri kullanmayı önerdiğini ifade etti.
Kilosunu korumak isteyenlere önerilerde bulunan Dr. Aksoy, "Yaktığımızdan fazlasını yememeliyiz. Bunun üzerine çıktığımızda kilo alımı başlar" dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "Kekreyemiş meyvesi gibi değişik ek gıdalar ve sağlıklı beslenmeye yardımcı olacak gıdalarımız da söz konusu. Bunların başında zencefil, zerdeçal, brokoli, beyaz ve kara lahana gibi yiyecekler geliyor. Zerdeçalın özellikle karaciğerde antikanserojen özelliği olması dikkat çekiyor. Ama yine de tüm bunları bazı hastaların tüketmemesi gerekiyor. Bu genel olarak algılanmamalı ve gelişi güzel kullanılmamalı."
Bu tarz gıdaları, kilo vermek gibi amaçlarla kullanacak kişilerin doktora danışması gerektiğini belirten İlker Aksoy, "Hekimlere ve diyet uzmanlarına sorulduktan sonra kullanıp kullanmama aşamasına geçilebilir. Sağlıklı beslenme aşamasına geçecek olursak, sağlıklı beslenmede her şeyi yiyebiliriz ama özellikle harcayabileceğimiz miktarda kalori almak gerekiyor. Bunun dışında, yürüyüş, aktivite ile spor ile harcadığımız enerjinin üstüne çıkmamamız gerekiyor. Her şeyi yiyebiliriz ama bunun üstüne çıkamayız. Çıktığımız zaman da çok rahat bir şekilde kilo alırız. Beslenmemizde tüm sebzeleri bulundurmamız, et koymamız, yumurta yememiz gerekiyor. Hazır gıdalar çok fazla önermiyoruz. Olabildiğince kızartma, kavurma tarzı yiyeceklere çok fazla girilmesini istemiyoruz. Tüketilecekse sıklığının azaltılması gerekiyor. Hareketi işin içine koyup kekreyemiş gibi gıdaları kullandığımız zaman da çok daha güzel sonuçlar elde edilebilir" dedi.