Karneyi eleştirirken gurur kırıcı olmayın

Güncelleme Tarihi:

Karneyi eleştirirken gurur kırıcı olmayın
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2020 12:22

Bugün başlayacak olan sömestr tatili ile birlikte çocuklar yarı yıl karnelerini de alacak. Uzmanlar velileri karnelere aşırı tepki vermemeleri konusunda uyardı. Başarılı olan öğrenciler ise bu sonucu azimle çalışarak aldığı yönünde takdir edilmeli.

Haberin Devamı

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Tumba: “Başarılı öğrenciler için takdir edilmek çok önemli. Ancak karne başarısı istenen düzeyde olmayan öğrencilere karşı ağır düzeyde eleştirel, aşağılayıcı, gurur kırıcı olmayın” dedi.

Dr. Can Tumba, 15 günlük sömestr tatilinin başladığı bugünde aileleri karnelere karşı verecekleri tepkiye dair uyardı. Dr. Tumba, velilerin başarılı ve başarısız karnelere karşı göstermeleri gereken tutumları değerlendirerek “Başarılı öğrenciler için takdir edilmek çok önemli. Aileler bu takdiri ifade ederken açık ve net olmalı, çocuklarının bu başarıyı elde ederken gösterdiği gayreti, çalışma disiplinini onlara hatırlatmalı. Zaman zaman zorluklarla karşılaşılmış olsa bile bunlarla baş ederek gurur verici bir sonuca ulaştığı çocuğa ifade edilmeli. Sömestr tatilinde dinlenmenin, eğlenmenin de temel ve gerekli bir hak olduğunu, ikinci dönemde de aynı yönde devam ederek başarılı bir okul süreci gösterilebileceğini, her durumda ebeveynlerinin çocuklarının yanında ve onları destekleyici olacağını söylemekte fayda var” dedi.

Haberin Devamı

“Aşağılamayın, iş birliği yapın”

Başarı durumu daha sınırlı olan ve karnesinde istenilen düzeyde notları olmayan öğrencilerin ailelerini de uyaran Dr. Tumba, şöyle devam etti: “Ebeveynlerin tutumlarının ağır düzeyde eleştirel, aşağılayıcı, gurur kırıcı olmayacak ve başkalarıyla karşılaştırmamaya özen gösterecek şekilde düzenlenmesi çok önemli. Tabi ki ebeveynler akademik anlamda çocuklarının mevcut durumunu açık bir şekilde konuşmalılar ve ortak hedefler, beklentiler planlamalılar ancak bunu yaparken çocuklarının olumlu taraflarını göz önünde bulundurarak onları motive etmeye gayret etmeliler. Ders başarısını arttırmaya yönelik ev içi ve okulda düzenlemeler, eğitmenlerin desteğine başvurmak, gerçekçi ve iyi hissettirebilecek hedefler koymak, başarma azmini anlatmak, biraz daha fazla gayret ve disiplinle potansiyelini çok rahatça ortaya koyabileceğini hatırlatmak oldukça önemli. Davranışlarını ve alışkanlıklarını da belki birlikte gözden geçirmenin işe yarayabileceğini, başarılı oldukça daha iyi hissedeceğini ve daha da kolayca başarılı olacağını söylemek çok değerli.”

Haberin Devamı

“Tolerans gösterin ama başıboş bırakmayın”

Dr. Tumba, tatil döneminin nasıl geçirilmesi gerektiğine ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: “Özellikle yoğun bir sınav döneminden çıkan çocuklar ve gençler için ilk önce iyi bir dinlenme dönemi geçirmek önemli. Öğrencilerin kendilerine zaman ayırması, hobilerine uygun etkinliklere katılım göstermeleri, sanat, spor, gezi ve kültür faaliyetlerine yönlendirilmesi, kısa da olsa yoğun akademik tempodan uzaklaşıp kişisel gelişim düzeylerini ve genel kültürlerini arttırmaya yönelik teşvik edilmeleri uygun olabilir. Öğrencilerin bu dönemde okula gitmemelerinden dolayı ister istemez teknolojik aletlere yönelik ilgilerinde bir artış söz konusu olacaktır. Bu noktada ailelerin bir miktar bu konuya tolerans göstermeleri çok büyük sorun oluşturmayacak olsa da çocukları tamamen oyalansınlar diye başıboş bırakmak yerine birlikte verimli geçirebilecekleri aktivitelere yönlendirmeleri doğru olacaktır. Böylece öğrencilerin hem hayatın içine daha fazla girmeleri sağlanır hem sosyal becerileri artar hem de farklı aktiviteleri deneyimlerken değişik konulardaki ilgili ve yeteneklerinin farkına varabilecekleri bir alan açılmış olur.”

Haberin Devamı

“Sınav kaygısına karşı güven aşılayın”

Bir diğer önemli noktanın ise sınava hazırlanan öğrenciler olduğuna dikkati çeken Dr. Tumba, şu tavsiyelerde bulundu: “Bu öğrencileri haziran ayında önemli bir sınav bekliyor ve çoğu aile için ise okula gidilmeyen günler daha da fazla ders çalışabilmek adına çok büyük bir fırsat. Kaldı ki bu öğrenciler mayıs ayının çok büyük bir kısmını da sınava daha yoğun bir şekilde hazırlanabilmek adına raporlu geçirmeyi tercih ediyor. Sınav rekabetinin bu denli fazla olduğu, hatırı sayılır lise ve üniversitelere yerleşebilmenin bu kadar yoğun bir yarışın içinde elde edildiği bir sistemde belki başka alternatif üretmek çok da kolay değil. Ama yine de sınava hazırlanan öğrencilerin kısa da olsa derslerden uzaklaşması, bu maratonun ortalarında bir ara vermenin son dönemdeki verimliliği artırabileceği, ailelerinin bu sınavları bir ölüm kalım durumundan çıkartıp çocuklarını rahatlatmaya çalışmaları, alternatif hedeflerle çocuklardaki sınav kaygısını ve performans kaygısını bir nebze de olsa azaltmayı hedeflemeleri oldukça önemli. Sıklıkla olumlu özelliklerini dillendirip güven aşılamaları, takdir etmeyi sürdürmeyi, zaman zaman kopmalar ve başarısızlıklar olsa da bunu tolere etmeyi başarmaları ve sınav başarısının sadece akademik alt yapıyla değil pek çok faktörün bir arada uyum ve birliktelikle kazanılabileceğini hatırlamaları gerekir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!