Güncelleme Tarihi:
Hayat düzenimizin dışarıdan gelen bir uyarıcıyla değişmek zorunda kalması pek çoğumuzu olumsuz etkiledi. Çocuklar evde, çalışma koşullarını ayarlayabilen ebeveynler evde. Birkaç oda, aynı mobilyalar, aynı duvarlar, üzerimize yapışan pijamalar… Sürekli olarak aynı şeyleri tekrarlamak bir süre sonra hayat enerjimizi çeker ve motivasyonumuzu düşürür.
Küçük dokunuşlarla evinizin havasını değiştirin
Bu yaşadığımız durumu farklı bir açıdan ele almayı deneyelim. Koşuşturmaktan bir türlü fırsat bulamadığımız detaylı ev işleri ve temizliği için daha iyi bir fırsat olabilir mi? Bazı eşyaların yerini değiştirebilir, dolaba kaldırdığınız farklı aksesuarları yeniden değerlendirebilirsiniz. Dolapları temizleyip düzenlerken evinizde ailece katılacağınız kostüm partiniz için de hazırlık yapabilirsiniz. Farklı kombinler tasarlayıp abartılı makyaj sanatını öğrenebilirsiniz. Fotoğraf ve videolarınızı çekip yakın arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Azıcık çıldırabilirsiniz.
Müziği açın, dans edin
Günün belli bir saatini dans saati olarak belirleyebilirsiniz. Açın müziğin sesini biraz. Sadece dinleyin ve dans edin. Anne babasını dans ederken gören çocuklar inanılmaz mutluluk duyuyor. Bir nevi “Sorun yok, sağlıklıyız, mutluyuz ve beraberiz” mesajını veriyorsunuz çocuğunuza.
Çocuğunuzla birlikte mutfağa girin
Tabi de bir de mutfak kısmı var işin. Değişik tarifler deneyin. Hatta çocuğunuzla birlikte kağıt ahçı şapkaları hazırlayın. Bir kek hazırlama sürecinde bile savaş alanına dönen mutfağınızı gözünüzde büyütmeyin. Nasıl olsa evdesiniz, temizlemek için epey bir vaktiniz var. Makarnaları boyayıp aksesuar olarak dizin, yapıştırarak resim yapın. Makarna, nohut, pirinç, fasulye çocuk aktivitelerinin vazgeçilmezlerinden. Sayın, dizin, yapıştırın, boyayın, pişirin. Hatta abartmadan ufak bir konfeti bile yapabilirsiniz.
Okuduğunuz hikayelerin devamını siz getirin
Kitap okumak. Her gidişimizde büyüsüne kapılıp satın aldığımız sonra kitaplığımızın bir rafına sıkıştırdığımız o kitaplar evde olmanızdan çok memnunlar. Ailece kitap okuyun. Küçük çocuklu ailelerde beğendiğiniz kısa bir öyküyü ortasına kadar okuyup bırakın. Sonunu siz yazın. Hayal gücünüz çalışsın. İsterseniz saçmalayın biraz. Sizin hikayeniz, çocuğunuzun biricikliği… Hatta sonra bir de bu işi oyunculuğa dökün. Canlandırın. Başka biri olun.
Sinema gecesi düzenleyin
Çocuklu ailelerde animasyon filmleri ortak zevklere daha çok hitap edebilir. Popcorn hazırlayın, ışıkları kapatın ve telefonlarınızı bir kenara koyun. Gelen whatsapp mesajı ve diğer bildirimlere bakmayın. O bir buçuk saati zihninizi boşaltmak için kullanın.
Online müze gezin, konser dinleyin
Çok şanslısınız; dünyanın birçok noktasındaki müzeyi evinizin konforundan ziyaret edebilirsiniz.
Google Arts and Culture, dünyanın dört bir yanındaki ünlü müzelerin sanal turlarını ve çevrimiçi sergilerini size ulaştırıyor. Böylelikle dünya çapında 500’den fazla müze ve galeriyi sanal ortamda gezmeniz mümkün. Ayrıca online konserler ile gününüzü keyifli hale getirip erişime açık olan kütüphane ve dergiler ile keyifli vakit geçirebilirsiniz. Tüm arşivlerine ücretsiz erişim sunun Tübitak’ın Bilim Çocuk ve Meraklı Minik sayılarını çocuğunuzla birlikte incelebilirsiniz. Artan teknoloji kullanımını bunun gibi daha verimli erişimlerle zenginleştirebilirsiniz.
Günü değerlendirin
Gün sonunda ailece günü değerlendirme toplantıları düzenleyebilirsiniz. O gün nasıl geçti? Aklından geçenler, yoğun olarak hissettiklerin nelerdi? En çok neyi, kimleri özledin? Bu toplantılarda siz de düşünce ve duygularınızı açıkça paylaşın. Gününüz kötü geçtiyse zorlandığınızı, mutsuz olduğunuzu ya da hissettiğiniz ne ise açıkça söyleyin. Çocukların olumsuz duygularını da kabul edip dile getirebilen ebeveynlere ihtiyaçları olduğunu unutmayın.
Çocuklarınızın sıkılmasına da izin verin
Resim yapmak, hamur oynamak, lego birleştirmek, yap boz yapmak, boncuk dizmek, çadır kurmak evet hepsi vakit geçirtir, bir yere kadar. Ne bir yetişkin tüm gün çocuğuyla oyun oynayabilir ne de bir çocuk yetişkin gibi davranabilir. Çocuğuna sürekli bir aktivite sunmaya çalışan ebeveyn bir zaman sonra tıkanır. Çocuk sıkılmaya başlar. Çocuğunun sıkıldığını gören anne ya da baba çaresizleşir. Arkasından öfke gelir. Herkes birbirine kızar. Yaşanan koşullardan ötürü zaten yeterince gergin olan anne baba bir an gelir çocuğa patlar. Sonra tabi kaçınılmaz bir vicdan azabı ve vicdan azabıyla daha çok oynamaya, ilgilenmeye çalışma… Bu böyle sürer gider. Peki, nasıl çıkılır bu kısır döngüden?
Anne baba olarak çocuğunuzun her anını “verimli” geçirmesini sağlayamazsınız. Bu mükemmelliyetçi ebeveyn özelliğidir ve çocuğa da mükemmel olması gerektiğini öğretir. Yani siz güzel bir iş çıkardığınızı düşünürken gerçeklikten uzaklaşmaya başlarsınız. Kendinize alan yaratın, çocuğunuza da sıkılması için alan bırakın, biraz sıkılsın, kendi başına bir şeyler yaratmaya çalışsın. Zor bir süreç, hem bizler hem de çocuklarımız için. En yakın zamanda sağlıklı günlere kavuşmak dileğiyle…