Güncelleme Tarihi:
Çocuğun kişilik gelişiminin, anne ve babanın yetiştirme tutumları ile yakından alakalı olduğunu biliyor muydunuz? Çocuğun, kişilik gelişimi her ne kadar yaşamı boyunca sürse de çocukluk döneminde yaşadıkları kişilik gelişimini biçimlendiriyor. Çocuk Gelişim Uzmanı Nilüfer Karataş, aile içindeki yanlışlıkların çocuğa nasıl yansıdığını anlatıyor.
Çocuk okul öncesinde birey olmayı öğrenirken kendisine model olacak birisine gereksinim duyar. Bu model alma süreci aile içindeki yakın bir üye ile gerçekleşmektedir. Genellikle, bu model anne ya da babadır. Ancak ağabey, abla, hala, teyze, amca, dayı gibi aile içinden bir erişkin de çocuğun kişilik yapısının oluşumunda etkilidir.
Anne ve Babanın Tutumları Arasında Tutarsızlık
Bu tutumda, bir çocuğa annenin ayrı, babanın ayrı bir tutum izlemesi söz konusudur. Çocuğa konulan sınırların sürdürebilmesi için anne-babanın davranışlarında tutarlı olması gerekir.
Aile İçindeki Kardeşlere Farklı Tutumlar
Burada çocuklar arasında ayrımcılık vardır. Örneğin, kız çocukla erkek çocuk arasında veya yatağını ıslatan çocukla diğer çocuklar arasında ayırım yapılır.
Aile İçi Kutuplaşmalar
Aile içinde bazen ikilikler, aile içindeki bir grubun başka gruba ya da kişiye karşı çıkması, gizli anlaşmalar oldukça sık görülür. Bazen anne-baba çocuklara karşı, çocuklar anne-babaya karşı, bazen de bir çocukla baba, bir başka çocukla anneye karşı kutuplaşabilir.
Çocuğa Karşı Sağlıklı Tutum
Ailenin çocuğa karşı tutumunun iki temel öğesi vardır; sevgi ve disiplin.
Kuramsal olarak en olumlu tutum, temel gereksinimleri en uygun biçimde karşılayan, kişide kendi kendisini doyurabilme yetisi geliştiren, iki temel öğeyi en sağlıklı biçimde ve oranda içinde bulunduran tutumdur. Disiplin, tutarlılık ve esneklik gibi temel ilkeleri içermelidir.
Katı ve baskıcı disiplinle davranışı yönlendirmeyi amaçlayan anne-baba; çocuğun kendilerine karşı korku, öfke ve kızgınlık içinde olmasına neden olur, çocuğa saldırgan olmayı ve sorunlarını şiddet yoluyla çözmeyi öğretir, zayıf vicdan ve ahlak gelişimine yol açar.
Hoşgörülü ve demokratik ailelerde büyüyen çocuklar, arkadaşları ile ilişkilerinde daha etkin, daha girişken, yaratıcı fikirler ileri sürebilen ve fikirlerini söyleme eğiliminde görülen çocuklar olmaktadır. Sevgi ve şefkat insan ruhunun üretebildiği en gönül okşayıcı duygulardır.
Sevgi, övgü ve takdir insana değerli olduğu duygusunu verir, değerli olduğunu hisseden insan da çevresine değer verir. Hepimizin ortak amacı çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı yetişmesidir. Bunda anne ve babaların tutumlarının etkisinin büyük olduğu gerçeği yadsınamaz. Anne- babaların çocuklarına yönelik tutumlarının sağlıklı olması, büyük ölçüde onların kendi içlerinde barışık, dengeli, huzurlu ve birbirlerine karşı sevgi ve saygılı olmalarına bağlıdır.