Güncelleme Tarihi:
Kivi: Kivinin saçlı yüzeyi antioksidanlardan zengindir. Anti kanser, anti-inflamatuar (iltihap karşıtı) ve anti alerjik özelliktedir. Kabuğu kendisinden 3 kat daha fazla antioksidan içerir. Staphylococcus ve E-coli gibi gıda zehirlenmelerine yol açan bakterilerle savaşır. Normal yeşil renkli kivi ekşi geliyorsa altın kivi de tercih edilebilir. Suyunu içiyorsanız blenderdan kabukları da geçirin.
Ananas: Ananasın dışındaki dikenli yüzey değil ama sert çekirdekli kısmı kullanılabilir. Lif ve C vitamini içeriğinin yanı sıra esas faydası bromelain adlı enzimden gelmektedir. Bu enzim besinleri ve ölü dokuları sindirim sisteminde hızlıca parçalar ve böylece mideyi korur. Ananasın çekirdek kısmı meyvesinden iki kat daha fazla bromelain içerir. Bastırın ve çekirdeği ezin, suyunu içeceklere ekleyin. Çiğnemesi zor olabilir ancak kalan çekirdek kısmı ekstra lif için çorbalara ve güveçlere eklenebilir.
Brokoli: Küçük çiçekleri daha çekici görünse de brokolinin saplarını yemek için de çok neden vardır. Sapları çiçeklerine göre daha az lezzetli olsa da kalsiyum ve C vitamininden daha zengindirler. Saplar aynı zamanda çözünür lif içerir, daha uzun süre tokluk sağlar. Brokolinin saplarını ince şeritler halinde kesip buharda ya da tavada pişirebilirsiniz.
Muz: Yapılan bir araştırmada muz kabuğu ekstresinin ruh halini dengeleyen bir kimyasal olan serotoninden zengin olduğu için depresyonu azaltabildiği sonucuna varılmıştır. Muz kabuğu lutein antioksidanını da içerdiğinden göz hücrelerini ultraviyole ışığın zararlı etkilerine karşı korur. Bu ışığa fazla maruz kalmak katarakt oluşum riskini artırır. Araştırma ekibi muz kabuğunu 10 dakika kadar kaynatıp, soğutulmuş suyunu içmeyi önermektedir. Muzun kabuğunu meyve sıkacağından geçirip suyunu da içilebilirsiniz.
Sarımsak: Yapılan bir çalışmaya göre sarımsağın kabuğu 6 farklı antioksidan bileşik içerir. Sarımsağın dış yüzeyini atmak yaşlanma süreciyle mücadele eden ve kalbi koruyan fenilpropanoid antioksidanların atıldığı anlamına gelmektedir. Yarım veya bütün bir sarımsağa zeytinyağı gezdirip fırında pişirilen yemeklere veya pişmiş sebzelere ekleyebilirsiniz.
Turunçgiller: Portakal ve mandalina kabuğu süper flavonoidler denen güçlü antioksidanlardan zengindir. İyi kolesterol seviyelerini düşürmeden kötü kolesterolü azaltmaya yardımcıdırlar. Kabuğundan gelen antioksidanlar meyvenin suyunu içmekten 20 kat daha güçlüdür. Beyaz kısımları da yüksek pektin içeriğine sahiptir. Pektin diyet lifinin bileşenidir, kolesterolü düşürmeye yardımcıdır ve bağırsaklarda dost bakterilerin kolonize olmasını sağlar. Turunçgiller, meyve sıkacağına kabukları ile birlikte atılabilir ya da narenciye kabukları damak tadınıza göre yemeklere ya da keklere konabilir.
Bal kabağı: Tüm kabaklar çinkodan zengindir, sağlıklı deri ve tırnaklar için gereklidir. Kalp hastalığı ve kansere karşı koruyucu bir antioksidan olan betakaroteni içerirler. Kabağın dış kabuğunu yemek tabi ki oldukça zordur, çekirdeğe ulaşmak için kabuğa yakın bir şekilde onu kazıdıkça daha fazla besin öğesi içeren o turuncu kısma ulaşılacaktır. Çekirdekleri de beyin sağlığı için gerekli olan mükemmel bir Omega 6 ve diğer yağ asitleri kaynağıdır. Çekirdekleri ılık suda yıkayıp 20 dakika zeytinyağı ile çevirin, salata ve çorbalara serpiştirin.
Patates: Bir yumruk büyüklüğündeki patates kabuğu günlük tavsiye edilen çözünür lif, potasyum, demir, fosfor, çinko ve C vitamini ihtiyacının yarısını karşılar. Patateslerin kabuğunu soymadan, güzelce yıkadıktan sonra elma dilim şeklinde az zeytinyağı ile pişirebilirsiniz.