Güncelleme Tarihi:
Gebelik öncesi yapılması gereken testler hem anne ve bebek sağlığındaki olası olumsuzlukları ortadan kaldırmak, hem de sağlıklı bir gebelik geçirmek için son derece önemli. O yaşamsal önemdeki testlerden biri de kan grubu testi. Bebek ve anne arasındaki kan uyuşmazlığının erken tespit ve tedavisinde önemli olan test son derece kolay şekilde yapılabilir. Gebelik öncesi, çiftlerin kan gruplarının bilinmesi erken müdahaleyi kolaylaştırır.
Anne ve bebeğinin kan gruplarının negatif (-) ve pozitif (+) değer bakımından farklı olması durumu olan kan uyuşmazlığı sorununa gebelik öncesi yapılacak test ve basit bir iğne çözüm bulmak mümkün. Eski dönemlerde sağlık hizmetleri yeterli olmadığından ana rahminde ya da doğum sırasında bebeğin kaybına yol açan bu probleme, bugün kolay şekilde müdahale edilebiliyor.
Evlilik kararı alan çiftlerin kan grubu testlerini yaptırmaları ilk tedbirdir. Böylece kan uyuşmazlığına rastlanma ihtimali tespit edilir. Gerekli durumlarda koruyucu iğne ile hem anne adayının hem de bebeğinin sağlığı koruma altına alınabilir. Aksi takdirde çeşitli hastalıklar ya da bebek ölümleri meydana gelebilir.
Eğer bebek ve anne farklı kan gruplarına sahip ise kanların karışması halinde (amniosentez, kaza, karnın darbe alması, erken su gelmesi, doğum… vb. gibi hallerde söz konusu olabilir) annede, bedeninde taşıdığı farklı kana karşı antikor gelişmeye başlar. Yoğun olarak oluşan bu antikorlar IgG tipinde ise plasentayı geçer, bebeğe ulaşır ve kan hücrelerine bağlanır. Kan hücresi ile bağlı antikorlar bebeğin karaciğer ve dalak gibi organlarından geçemediği için devamlı bir kan hücresi yıkımı başlar. Bebek her geçen gün giderek kansız kalır ve buna bağlı olarak kalp yetmezliği, ödem ve vücut boşluklarında su toplanması gelişir. Son evrede ise kalp yetmezliği nedeni bebek anne karnında kaybedilebilir.
Anne ve bebeğin kan gruplarının A,B ve 0 olarak farklılık göstermesi sorun oluşturmaz. Sadece Rh faktörüne karşı gelişen antikorlar uyumsuzluğa neden olur. Yani annenin Rh (-), bebeğin Rh (+) kana sahip olduğu durumlar risklidir. Bu durumda anne bedeni, bebeğin pozitif kanına karşı kendi bünyesini korumak için IgG antikoru üretecektir. Annenin negatif kan grubuna sahip olduğu durumlarda babanın kan grubu negatif ise bebek zaten kesinlikle negatif kan grubunda olur, yani uyuşmazlık olmaz. Ama baba pozitif kan grubundaysa, bebek ve annenin kan gruplarının farklı olması kan uyuşmazlığı sorununu yaratır.
Gebelik öncesinde yapılan kan grubu testleri anne ve babanın kan uyuşmazlığı olduğunu gösteriyor ise hassas bir gebelik takibi yaşamsal önemdedir. Eşler arasında kan uyuşmazlığının olduğu durumlarda ilk gebeliklerde sıkıntı yaşanmayabilir. Anne ve bebeğin kanlarının herhangi bir nedenle karışması, karışan kanın anneyi uyaracak kadar fazla miktarda olması veya koruyucu iğne yapılmaması halinde, kan uyuşmazlığı problemli hale gelir. Kanların karıştığı fark edilir edilmez koruyucu iğne yapılmalıdır.Gecikme halinde tecrübeli ellerde yapılacak rahim içi kan transfüzyonları ile bebekler yaşatılmaya ya da rahim dışında yaşayabilecek büyüklüğe getirilmeye çalışılır.
Kan uyuşmazlığına müdahalede tıbbi açıdan 2 farklı ekol vardır. 28. haftaya kadar karışmaya neden olacak bir olumsuzluk yaşanmadıysa iğne bu haftada yaptırılır. Doğuma kadar bekleyip bebeğin pozitif kan grubu ile dünyaya gelmesi durumunda anneye doğumdan sonra iğne yapmak ise diğer yaklaşımdır. Anneye farklı zamanlarda da olsa mutlaka koruyucu iğne yapılmasını gerektiren her iki yöntem de yüzde 99.5 oranında başarılıdır. Koruyucu iğne anneyi sonraki hamileliklerinde de koruyacaktır.
[fotogaleri=3040,2632,2594]