Güncelleme Tarihi:
Kemik dokusu canlıdır, anne karnından ergenliğe kadar gelişimini sürdürür. Sürekli olarak yıkım-yapım faaliyetleri içindedir. Kemikler bu faaliyetleri yerine getirebilmek için D vitamini ve kalsiyum gibi besinlere ihtiyaç duyarlar. Ancak bu faaliyetler çeşitli durumlarda yavaşlamaya başlar böyle durumlarda kemikler olması gereken yoğunluk seviyesini kaybetmeye başlar. Kemik yıkımı hızlandıkça yapım faaliyetleri yavaşlar. Sonuç olarak vücutta kemik kaybı yaşanır. Bu duruma ise osteopeni denir.
Kemiklerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için çeşitli besin kaynaklarının düzenli olarak alınması, egzersiz ve hareketlerle güçlendirilmesi, dengeli beslenilmesi, sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulması gerekir.
Kemiklerin doğal olarak işleyen yapım-yıkım sürecini pozitif yöne çevirmek için kişinin mineral, vitamin ve kalsiyum yönünden zengin beslenmesi önemlidir. Ancak düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam, alkol ve sigara tüketimi yıkım sürecini hızlandırmaktan başka bir işe yaramaz. Kişide önce kemik kaybı yaşanmaya başlar daha sonra kemik yoğunluğu azalır. Kemik yoğunluğundaki azalma aslında kemik mineral yoğunluğudur. Kemik mineral yoğunluğundaki azalma devam ederse kemik erimesine dönüşebilir.
İlerleyen yaş,
Menopoz,
Doğuştan gelen düşük yoğunluk,
Kemoterapi ve steroidler gibi yüksek dozda astım ilaçlarının kullanımı,
Uzun süre boyunca radyasyona maruz kalma,
Metabolik sorunlar,
Aşırı zayıf veya aşırı kilolu olmak,
Yeme bozuklukları,
Gereğinden fazla et tüketimi,
Çok fazla kafeinli içecek tüketmek,
Mide asidinin fazla olması,
Ailesinde osteopeni olan kişiler.
Osteopenin spesifik bir belirtisi yoktur. Diğer birçok hastalıkla aynı belirtileri gösterebilir. Genellikle kemiklerde ağrı sorunu yaşanır. Ancak kemiklerin mineral yoğunluğunu kaybetmesi çok sinsice ilerler. Özellikle kemik kırılmalarında osteopeniden şüphelenilebilir.
Sağlıklı bireylerde kemik yoğunluğunun en fazla olduğu yaşlar genellikle 25-30’dur. Bu dönemden sonra yıkım ve kemik yoğunluğu azalmaya başlar. Özellikle de ilerleyen yaşlarda en küçük bir darbede bile yaşanan kırıklar söz konusu olduğunda doktorların ilk bakacağı kemik yoğunluğu olmaktadır. Bu noktada bir kamera ve ışın kaynağı ile kişilerin kemik yoğunluğu ölçülür ve sonuçlar bilgisayara aktarılır.
Menopoza giren kadınlar,
Ameliyatla yumurtalıkları alınan kadınlar,
65 yaşın üzerinde olanlar,
Diyabet hastaları,
Kronik hastalığı olan kişiler,
Hormon bozukluğu olan kişiler,
Uzun süre yatağa bağlı olan kişiler.
Osteopeni tedavisinde esas olan kemik yapımını teşvik etmek ve yıkımını önlemektir. Bunun için kemik yoğunluğunu arttıracak ilaçlar verilir. Ancak ilaçların egzersizler ve beslenme ile desteklenmesi gerekir. Bunun için;
Besin değeri yüksek yeşil yapraklı sebzeler tüketmek,
Kuru meyve ve doğal pekmezler tüketmek,
D vitamini ve kalsiyumu arttırmak,
Güneş ışığından yeterli miktarda yararlanmak,
Flor, paratiroid hormon ve D vitamini takviyeleri almak,
Düzenli olarak egzersiz yapmak gerekmektedir.