Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda tartışılan bir obezite paradoksu var. Bazılarına göre kilolu olmak esasında bizi bazı hastalıkları karşı koruyor. Bilim adamları hala bu bilmeceyi çözmeye çalışıyor. Fakat burada esas önemli nokta yağın nerede toplandığı. Cilt altında toplanan yağ, iç organlar etrafında toplanan yağ kadar zararlı değil. Ancak yağın nerede toplandığını veya toplanacağını bilmemiz mümkün değil. Bunun için yeni veriler gelinceye kadar sağlıklı kiloda kalmak ve şişmanlamaktan kaçınmakta yarar var.
Son yıllarda yayınlanan kolesterol tedavi kılavuzlarında kolesterol düşürücü ilaç kullanması gerekli olduğu düşünülen kişilerin sayısında artış var. Yeni tanımlamalar daha fazla kişinin statin kullanımından yarar göreceği doğrultusunda. Yeni veriler ve eski birçok veri statin karşıtlarını hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor. Maalesef şu ana kadar statin kullanımının (tabii ki herkeste değil, gerekli olduğu düşünülen kişilerde) kalp ve damar hastalıklarında işe yaramadığı veya olumsuz etkisinin olduğuna dair yayın yok. En son güncellenmiş kılavuzların tanımlandığı kişilerde de statin kullanımının olumlu sonuçları olduğu gösterilmekte.
Günümüzde her taraftan kafa karıştırıcı diyet mesajları gelmekte. Otuz yıl önce hiç yenilmemesi önerilen yiyeceklerin artık o kadar da korkunç olmadığı söylenmekte. Bunlar arasında trans yağlar ve doymuş yağlar özel önem taşıyor. Bugün gelinen noktada trans yağların sağlığa zararlı olduğundan şüphe yok. Trans yağları tüketenlerde tüketmeyenlere göre ölme olasılığı % 34 daha yüksek. Zaten birçok üretici ürünlerinin üzerine "Trans yağ yoktur" ibaresini gururla yazıyor. Trans yağların ürünlerde belli düzeyin altında olması da yasal zorunluluk. Ancak doymuş yağlarla ilgili hikaye biraz farklı. Doymuş yağlar da eskiden zehir muamelesi yapılan yağlardı. Yapılan çalışmalar bunun çok da böyle olmadığını gösterdi. Doymuş yağ tüketimi belli oranın üzerine çıkmadıkça kalp damar hastalığında, ölümlerde artışa neden olmuyor. İşte son yıllarda eskiden tabu gibi görülen tereyağı, yumurta ve kırmızı et ile barışmamızın nedeni tam da bu. Ölçülü tüketilirse içerdiği doymuş yağlar zararlı değil.