Kalp krizi hakkında ne kadar bilgiliyiz?

Güncelleme Tarihi:

Kalp krizi hakkında ne kadar bilgiliyiz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2012 12:40

Belirtiler ve yapılmaması gerekenler...

Haberin Devamı

Kalp krizi sıkça duyduğumuz sağlık problemlerinden biri ama biz kalp krizi hakkında ne kadar bilgiliyiz? Belirtileri ve yapılması gerekenleri anlatan Dr. Sinan Coşkun Turan, en önemli şeyin doğru teşhis için zaman kaybedilmemesi olduğuna dikkat çekiyor.

Kalbin kan ihtiyacını karşılayan ve "koroner arter" adı verilen damarlardan birinin tıkanması sonucunda, kalp hasarı oluşması tablosuna kalp krizi adı verilir. Kan akımı bozulunca, ciddi bir ritim bozukluğu ile ani ölüm gelişebilir veya kriz, ani ölüme yol açmadan ama kalp dokularının dakikalar-saatler içinde giderek kaybedildiği bir süreç halinde ilerleyebilir.

Kalp krizi belirtileri

Genellikle göğsün ortasında geniş bir alanda baskı-yanma-sızlama ile karışık bir ağrı ile kendini belli eder. Göğsün ortasındaki bu ağrı hissi yaygın vasıfta olup, boynun ön kısmına, sırta, sol kola veya her iki kola-omza doğru yayılabilir. Bu esnada soğuk terleme ve bulantı hissi, genel durum bozulması, korku ve endişe hali de eşlik edebilir. Ancak bu anlatılanlar, sadece sık görülen belirtileri ifade eder.

Haberin Devamı

Her hastada tablo aynen böyle olmayabilir. İstisna olarak gerek ağrı şekli, gerek ağrı bölgesi ve gerekse de eşlik eden diğer belirtiler açısından farklılıklar olabilir. Bu belirtilerin hepsi birden olmayabilir, bazen hiçbiri olmayabilir hatta ağrı bile olmayabilir. Özellikle kadınlarda, diyabetli (şeker hastalığı) kişilerde ve çeşitli sinir sistemi hastalıklarında, kalp krizi tablosu bu klasik anlatımın biraz dışına çıkan belirtilerle de seyredebilir, teşhis koymak güçleşebilir.

Ağrı şiddetinin önemi yok

Diğer yandan, bu anlatılanları hisseden her kişi mutlaka kalp krizi geçiriyor demek de değildir. Mide-yemek borusu hastalıkları, safra kesesi hastalıkları, şiddetli stres ve gerginlik gibi pek çok durumda da buna benzer belirtiler hissedilebilir.

Ağrı şiddetinin ise hiçbir anlamı yoktur. Ağrının hafif olması olayın önemsiz olduğu anlamına gelmediği gibi, çok şiddetli ve büyük ızdırap veren bir ağrının altından da önemli bir şey çıkmayabilir.

Haberin Devamı

Teşhis için neler gerekli?

Belirtiler kalp krizinden şüphelenmemizi sağlar ama teşhis koydurmaz. Teşhis; bir acil klinikte CKMB ve Troponin-I veya Troponin-T gibi laboratuar testleri ve kalp elektrosu (EKG) bulguları ile konur. Yine burada da laboratuar bulguları ve EKG değişikliklerine başka durumların da yol açabileceğini ve diğer yandan, bir hastada o sırada kalp krizine giden bir süreç yaşandığı halde en azından erken dönemde laboratuar testleri ve EKG'de hiçbir değişiklik saptanmayabileceğini de belirtmekte fayda vardır.

Bu tahlillerin ağrının üzerinden 6 saat geçtikten sonra da normal olması olayın kalp krizi olmadığını gösterir ama kalp hastalığı olasılığını tamamen kaldırmaz. Çünkü kalp krizi damar tıkanıklığı sürecinin en son noktasıdır. Tahlilin iyi bulunması sadece bu en son basamakta olmadığınızı gösterir ama ara basamaklarda olmadığınızı garanti etmez.

Haberin Devamı

Ezbere ilaç almayın!

"Kalp krizinde hemen şöyle aspirin alınmalı, böyle ilaç yutulmalı" diye bir öneride bulunmayı yersiz buluyorum. Zira benzer bir tablo mide kanamasında veya aort damarı yırtılmasında da yaşanabilir ve aspirin gibi ilaçlar kullanmak veya dil altı hap almak, aslında belki kurtarılabilecek bir hastanın sırf böyle bir hata yüzünden kaybedilmesine de sebep olabilir. Kimse, hatta o sırada evinize gelen bir kalp doktoru bile sadece ağrınıza bakarak size kalp krizi teşhisi koyamayabilir ve yanılabilirken, siz hiç koyamazsınız.

En yapılmaması gereken; böyle bir şüphe doğduğunda olayı üşütme, midesini bozma, gaz ağrısı gibi sebeplere bağlayıp evde kıvranma ve doktora ertesi gün gitme planları yapmaktır. Peki ya gerçekten kalp kriziyse? Saat gecenin-sabahın kaçı olursa olsun, kalkıp hemen bir acil kliniğe gitmek en doğrusu olacaktır. Eve doktor çağırma ile de vakit kaybetmeyin çünkü ev şartlarında teşhis mümkün olmaz.

Haberin Devamı

Mesleki hayatım, krizin o en kıymetli ilk saatlerini evde geçirirken kalbinin büyük kısmını artık geri kazanılamaz şekilde kaybetmiş sayısız hasta örneğiyle dolu. Kalp dokuları kaybedildikten sonra, ne yazık ki artık geri dönüşü yok. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!