Güncelleme Tarihi:
Dünyada 127, Türkiye’de 88 yıldır faaliyet gösteren ve sağlık alanında hayata geçirdiği projelerle adından söz ettiren Philips, yeni farkındalık projesi “Kalbinin Resmi” için Türkiye’nin çocuk kalp sağlığı alanında en etkin sivil toplum kuruluşlarından biri olan Çocuk Kalp Vakfı (ÇKV) ile iş birliği yaptı.
Doğuştan kalp hastalıkları hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirilen projeyle, erken teşhis ve doğru tedavinin önemine dikkat çekiliyor.
Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle 12 Nisan, 2018 Perşembe günü Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak ve Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu’nun katılımıyla düzenlenen etkinlikte, “Kalbinin Resmi” Projesi kapsamında hazırlanan ve gerçek hayat hikayelerinden oluşan videolar paylaşıldı.
Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak, “Türkiye’de 88 yıldır faaliyet gösteren bir marka olarak kalp sağlığı alanında farkındalık yaratan birçok proje hayata geçiriyoruz. Kendimizi sağlığa adadık ve bu konuda ürettiğimiz teknolojik ürün ve hizmetlerle tüketicilerimizin her zaman yanındayız. Kalp sağlığı bizim için oldukça önemli bir alan. 2015 yılında başladığımız ‘Küçük Kalpler’ Projesi ile Kalkınma Bakanlığı GAP İdaresi ve Türk Kalp Vakfı iş birliğinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çocukların kalp taramalarını yaptık. 2016 yılı sonunda Philips çalışanları ile birlikte hayata geçirdiğimiz ‘Kalbinin Sesi’ projesiyle kişiselleşmiş kalp sağlığına dikkat çektik. ‘Kalbinin Resmi’ Projesi ile ise çocuk kalp sağlığı alanında farkındalık yaratıyoruz.
‘Kalbinin Resmi Projesi’ni, Çocuk Kalp Vakfı ile iş birliği içinde doğuştan kalp hastalıklarına dikkat çekmek, bu konuda aileleri bilinçlendirmek ve erken teşhis ve doğru tedavinin önemini vurgulamak için oluşturduk.
Projemizi aynı zamanda Çocuk Kalp Vakfı Gönüllüsü olan Çınar’ın hikayesinden ilham alarak yarattık. Çınar, doğuştan kalp hastalığı ile dünyaya gelen ve bu doğrultuda bir dizi operasyon geçiren çocuklarımızdan biri. Buna rağmen Çınar kalbini çok seviyor ve onu, içinde sevimli hayvanların olduğu bir hayvanat bahçesine benzetiyor. Projenin bir diğer kahramanı 25 yaşındaki İbrahim’e ise, henüz 30 günlükken kalp hastalığı teşhisi konmuş. Erken yaşta geçirdiği ameliyatlar ve uygulanan tedaviler ile İbrahim hayata sıkıca tutunmuş. Çınar ve İbrahim’in hikayelerinin kalp rahatsızlığı olan pek çok çocuğumuza umut vereceğine eminiz. Ben de ayrıca Çocuk Kalp Vakfı gönüllüleri Çınar, İbrahim ve onların ailelerine bu projenin oluşması esnasında verdikleri destek ve bu konuda rol model oldukları için çok teşekkür ederim.‘Kalbinin Resmi’ Projesi kapsamında Çocuk Kalp Vakfı ile yaptığımız iş birliğinden dolayı çok memnunuz. Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof.Dr. Tayyar Sarıoğlu ve Çocuk Kalp Vakfı’nın değerli üyelerine de projenin başlangıcından bugüne verdikleri emek için ayrıca teşekkür ederim.”
Kalp sağlığına ilişkin veriler veren Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli sorunun kalp-damar hastalıkları olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de tüm ölüm nedenlerinin yarıdan fazlasını kalp-damar hastalıkları oluşturuyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 200 bin kişi kalp-damar hastalıkları yüzünden hayatını kaybediyor. Diğer taraftan ülkemizde ve dünyada doğuştan kalp hastalıkları yaklaşık olarak her yüz doğumdan birinde görülüyor. Dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek doğuştan kalp hastalıkları ile dünyaya geliyor. Ülkemizde ise her yıl yaklaşık 13-15 bin bebek doğuştan kalp hastalığı ile doğuyor. Bu bebekler zamanında yapılacak tedavi ve ameliyatlarla yüzde 90-95’ten fazla başarı ile hayata döndürülebiliyor.
Doğuştan kalp hastalıklarında anne karnındaki tanı, erken teşhis ve doğru tedavi çok büyük önem arz ediyor. Anne karnındaki çocuğun kalbi, hamileliğin 16. haftasından itibaren görüntülenebiliyor. Doğuştan kalp hastalıklarının üçte biri doğumdan hemen sonra ilk bir ay içinde belirti veriyor, birtakım tedavilere girişimlere ve ameliyatlara ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle, anne karnındayken patolojinin tespit edilmesi doğumdan sonra yapılacak ameliyatın planlanması açısından erken dönemde müdahale edilmesi ve gözden kaçırılmaması açısından oldukça önemli bir hal alıyor.
İşte, Philips iş birliği ile hayata geçirdiğimiz bu projede, yaşanmış gerçek hikayelerden yola çıkarak erken teşhis ve doğru tedavinin önemini ön plana çıkartmaya çalıştık. Philips gibi kendini sağlığa adamış ve uzun yıllardır bu ülkede faaliyet gösteren ve yarattığı teknolojiler ile insanların hayatına değer katan bir kuruluş ile ortak bu konuda farkındalık oluşturmak bizim için oldukça değerli. Kalp sağlığı ve çocuk kalbine verdiği destekten dolayı Philips’e tekrar teşekkür ediyoruz.”
Çınar ve İbrahim’in ilham verici hikayelerine linkteki videolardan ulaşabilirsiniz.