Güncelleme Tarihi:
Kahvenin anavatanı Etiyopya'nın Kaffa bölgesi olarak bilinmektedir. Kaffa ormanlarında yetişen kahve ağaçlarının çekirdekleri, ilk işlenen ve tüketilen kahve olarak ifade edilebilir. Etiyopya'dan sonra ise kahve benzer bir şekilde Yemen'de keşfedilmiştir. Kahvenin Türkiye'ye ilk gelişi de Yemen'den olmuştur.
Kahveyi Kim Buldu ve Ne Zaman Bulundu?
Kahve günümüzde farklı birçok çeşidi ile sevilerek tüketilmekte olan bir içecek olarak ifade edilebilir. Kahve ilk defa Etiyopya'da bulunmuştur. Kahveyi ilk bulan kişi Khaldi isminde bir keçi çobanıdır. Khaldi, keçilerini otlatırken yedikleri bir kırmızı meyve sonrasında enerjik davranışlarda bulunduklarını gözlemlemiştir. Bunun üzerine yaşanılan bu durumu bir keşiş ile paylaşmıştır. Keşiş ise kahve ağacının çekirdeğini alarak öğütmüştür. Sonrasında ise sıcak suyun içerisine atarak içmiştir. Kendisine de enerji vermesiyle birlikte kahveyi manastıra götürmüştür. Kahvenin yayılması ise manastırdan olmuştur.
Kahvenin keşfedilmesi 3. yüzyılda bir çobana dayanmaktadır. Günümüzde hala en güzel kahve çekirdeklerinin üretildiği Etiyopya bölgesinde ilk kez kahvenin keşfedildiği söylenebilir. Çobanın keçilerini otlatırken keçiler tarafından yenilen kırmızı bitkilerin enerji verdiği ifade edilebilir. Bu duruma ise kahve çekirdeklerinin içerisinde bulunan kafeinin neden olduğunu söylemek mümkün olmaktadır.
Kahve uzun yıllar boyunca sadece Araplar tarafından tüketilmekte olan bir içecek olarak bilinmektedir. Sonrasında ise İran, Mısır, Suriye ve Hindistan'a kadar kahve tüketiminin yaygınlaştığını söylemek mümkündür.
Kahvenin Anavatanı ve Tarihçesi
Kahve tüketiminin oldukça yaygın olması kahvenin anavatanının da öğrenilmesinin istenmesine neden olmaktadır. Kahve bir tür ağaç olarak ifade edilebilir. Bitkinin kökeninin ise Afrika'ya dayandığını söylemek mümkün olmaktadır. Kahvenin içecek olarak kullanılmasının ise ilk defa Güney Arabistan üzerinde gerçekleştiği söylenebilir. Kahve Osmanlı döneminde oldukça yaygın olarak tüketilen bir içecektir. Kahvenin 17c. yüzyılda Venedikli tacirler tarafından Avrupa'ya taşındığı da söylenebilir.
Kahvenin keşfedilmesinden sonra ticari bir şekilde kullanımının ise ilk defa Suudi Arabistan'da olduğu söylenebilir. Kahvenin yetişebilmesi için tropikal iklim ve yükseltili bir bölgeye ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzde kahvenin; Kolombiya, Vietnam ve Brezilya başta olmak üzere tarımı yapılmaktadır.
Kahve sözcüğünün dilimize Arapçadan geçtiği düşünülmektedir. Arapça iştahı kesildi manasına gelmekte olan kahiye fiilinden türediği düşünülmektedir. Aynı zamanda kahve kelimesinin kökeninin Etiyopya'da Kaffa bölgesinden de gelebileceği söylenmektedir. Kahve kelimesinin günümüzde kullanıldığı anlamını kazanması ise 14. yüzyılda gerçekleştirilmiştir.
Etiyopyalı bir Arap olarak bilinmekte olan Şeyh Sazili, ilk kez kahve içen kişi olarak da rivayet edilmektedir. Arap yazar Ceziri tarafından ise ilk kahve içen kişinin ez- Zebhani olduğu söylenmektedir. Kahvenin içerisinde bulunan kafein sayesinde canlılık ve dinçlik kazandırma işlevi keşfedilmiştir. Aynı zamanda yorgunluğu ve uyuşukluğu giderici bir etkiye sahip olduğu da söylenebilir.
Kahvenin ilk olarak işlenerek içilmesi Yemen'de yer alan Sufi tarikatı tarafından gerçekleştirilmektedir. Etiyopya'da yaşamakta olan yerli halkın kahve çekirdeklerini kullanarak ve bitkilerin tanelerinin un haline getirilmesiyle ekmek yapımında kullanıldığını söylemek d mümkündür. Ağacın meyvelerinin kaynatılması sonucunda ise suyu içilebilen kahve, tıbbi amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Günümüzde kahve oldukça önemli bir yere sahiptir. Dünya üzerinde bilinen ve tüketilen birçok farklı çeşidi bulunduğunu söylemek de mümkün olmaktadır.