Güncelleme Tarihi:
Bilim insanlarının kahvaltıyla ilgili yaptığı son araştırmalara göre; doğada hiçbir canlı uyanır uyanmaz kahvaltı yapmaz. Tüm memeli canlılar 2 saat sonra ilk öğünü tüketiyor. Son 100 yıl içerisinde hareket etme oranında %60 azalma tespit edilmekte. Hareket oranı düşük bir yaşam sürerken vücudunu çok yoğun bir şekilde kullanmayanların ise uyanır uyanmaz besin tüketmesi kilo vermeyi yavaşlatabilmektedir.
Düzenli spor yapmanın önemine dikkat çeken uzman eğitmen, gün içerisinde hareket halinde olmayan ve düzenli spor yapmayanlar için geç kahvaltının önemini aktardı. Uyanır uyanmaz kahvaltı yapmanın gün içinde daha sık beslenmeye sebep olduğunu belirten Çamkerten, “ Kahvaltıyı geç yapanların gün içerisinde daha az kaloriye ihtiyaç duydukları görülmüştür.
Geç kahvaltı insülin artışını durdurmanın yanı sıra yağlanmayı azaltıyor ve kilo vermeyi hızlandırıyor. Sabahları kortizol hormonunun en yüksek seviyede olduğuna dikkat çeken Çamkerten, kortizolün yükselmesinin kan şekerini de yükselteceğini bu durumun kahvaltıdan 90 dakika sonra yorgunluğa ve hızlı bir şekilde acıkma hissinin ortaya çıkmasını tetikleyeceğine de dikkat çekti.
Kısa süreli açlık büyüme hormonu seviyesini arttırırken hücre yenilenmesini desteklemekte. Yenilenen hücreler yağ yakımını ve metabolizma hızını da arttırır. Büyüme hormonu, gün içinde 2 defa en yüksek seviyeye çıkar: birincisi gece yarısından önce, ikincisi öğlen on iki civarlarında. Bununla birlikte, gece yarısından önce uykuda olmak ve öğlen aç olmak büyüme hormonunun artışını en yüksek seviyelere çıkmasını sağlıyor.
Ayrıca öğlen yediğimiz yemek de, büyüme hormonunun yüksek seviyede olması ile birlikte vücudun yenilenmesi kısmında faydayı sağlamakta.
Kahvaltının metabolizma hızına olumlu ya da olumsuz bir katkısı olmadığının yapılan çalışmalar ile kanıtlandığını belirten Çamkerten, kahvaltının uyandıktan en az 2 saat sonra yapılmasının matabolizma hızına olumlu yansıyacağını sözlerine ekledi.