Güncelleme Tarihi:
Cinsellik; biyolojik, psikolojik ve toplumsal işlevleri olan insan varoluşunun en temel kaynağıdır. Cinselliğin çağrıştırdığı her tema (çocuk sahibi olmak, haz almak, sevme ve sevilme ihtiyacı, değer yargıları, yaşam biçimi, eş seçimi, cinse verilen roller, evlenme tercihleri) cinselliğe bakış açısıyla doğrudan ilişkilidir. Cinselliğe bakış açınız, cinsel yaşamınızı ve yaşayacağınız olası cinsel sorunları belirlemede çok önemli bir role sahiptir. Cinsel işlevler düşünüldüğünde fiziksel, psikolojik ve toplumsal sağlığın kökeninde sağlıklı cinsel yaşantı olduğu söylenilebilir. Hal böyle olunca yaşanılan cinsel sorunlar ve çözüm yolları her iki cins için de önemli hale gelmiştir. İkili ilişkilerinde “anne, eş, iş kadını” rollerini üstlenen kadının yaşadığı cinsel problemlere yaklaşırken sorunu çok boyutlu değerlendirmek önemlidir.
Yaşanılan problemin türü ne olursa olsun sebepleri fizyolojik ve psikolojik açıdan araştırılmalıdır. Yazılı ve görsel medyada cinsel problemlerin giderilmesine yönelik ürün önerilerinde bulunan tıbbi bilgiden yoksun kaynaklar ciddiye alınmamalı, konuyla ilgili uzmana mutlaka eşle birlikte başvurulmalıdır. Sorunun psikolojik kökenleri alanında uzman cinsel terapist eşliğinde tedaviyle eş zamanlı tespit edilmeli ve iyileşme sağlanmalıdır. Unutmayalım ki, yaşanılan cinsel problemler tedavi edilmezse beraberinde ruhsal bozukluklar getirir. Yaşanılan ruhsal bozukluklar yaşam kalitesini düşürerek yaşamın her alanında mutsuz ve başarısız olmamıza sebep olur.