Güncelleme Tarihi:
Kadında cinsel isteksizlik; kronik ve tekrarlayıcı şekilde cinsel eylem yaratabilecek arzu, uyarım ve fantezi isteğinin gelişmemesidir.
Cinsel isteksizliğe neden olabilecek birçok sebep bulunur. Bunlar;
Cinsel uyarım ya da isteksizlik sorunu birkaç aydır devam eden kadınlar öncelikli olarak fiziksel muayeneden geçmelidir; çünkü hormonal problemler, genital uyarımı engelleyen jinekolojik sorunlar nedeniyle cinsel isteksizlik sorunu yaşanabilir. Bu durumda kadın, jinekoloğun uygulayacağı medikal tedavi ile cinsel sağlığına tekrar kavuşabilir.
Evlilik hayatında yaşanan problemler cinsel hayatı önemli ölçüde etkiler. Yaşanan çatışmalar, iletişim sorunları, paylaşım yetersizliği, romantizm ve tutkunun kaybedilmesi ya da hiç olmaması kadınların cinsel isteksizlik yaşamasına neden olur. Evlilik problemlerinin yoğun olduğu dönemlerde çiftin sadece cinsel sorunlara odaklanması anlamsızdır çünkü cinsel sorunu yaratan evlilik sorunlarıdır. Çift, evlilik sorunlarını tespit edip onları gidermeye çalışmalıdır. Bu durumda bir ruh sağlığı uzmanından (psikolog ya da psikiyatrist) çift ve aile danışmanlığı almaları oldukça faydalı olacaktır.
Depresyon tanısı almış kişilerde cinsel isteksizlik genelde görülen bir belirtidir. Depresyonda olduğu süreç boyunca cinsel periyot ya çok azdır ya da hiç yoktur. Depresyon tedavisi için verilen antidepresanlar da cinsel isteksizliğe neden olur. Depresyon tanısı almış kişiler mutlaka psikolojik danışmanlık ve destek almalıdır.
[fotogaleri=353]
Kadınlar yaş dönemleri ve yaşam döngüleri sonucu oluşan bedensel değişim ve deformasyonları nedeniyle bazen cinsellikten kaçınma ve ilgisizlik yaşar. Doğum sonrası oluşan çatlaklar, göbeğin daha belirgin hale gelmesi, yaşın ilerlemesi sonucu oluşan kilo artışları, ameliyat sonucunda oluşan izler, kadının bedenini beğenmemesine neden olabilir. Kadın, kendi bedenini görmemesi için eş ya da partneri ile cinsel eylemi engelleme gayreti içine girebilir. Bu tür endişeli düşünceler eş ya da partnerle mutlaka paylaşılmalıdır.
Cinsel mitler ya da yanlış bilgilenmeler de cinsel isteksizlik sorununa neden olur. “Cinsellik kadının görevi, erkeğin ise zevkidir” cinsel miti ülkemizde çok yaygındır, bu cinsel miti duyarak büyümüş olan kadın cinselliğe sadece görev mantığı ile baktığından cinsellikten zevk almayı düşünmez. Görevi gereği erkek talep ettiği zamanlarda cinsel eylemi gerçekleştirir. Cinsellik aslında kadın için de zevk verici bir eylemdir. Kadın bu zevki talep eden olmalıdır, kadının talepkar olması çiftin daha kaliteli bir cinsel hayata ulaşmasını sağlar.
Erkeğin cinsel bilgisinin azlığı, ön sevişmenin yetersizliği gibi nedenler de kadında cinsel isteksizlik sebebi olabilir. Ön sevişme süresi birkaç dakika ise ya da hiç yoksa kadın cinsel olarak uyarılma sorunu yaşar. Kadınlar ön sevişmeden cinsel birleşme sürecine göre daha çok haz alır. Erkeklerse cinsel birleşmeden ön sevişmeye göre daha çok zevk alır. Erkek bir an önce cinsel birleşmeye geçmek için ön sevişmeyi kısa sürede bitirirse kadın cinsel eylemden zevk alamaz. Ön sevişme süresi kısa olursa kadında vajinal kayganlık oluşmaz, bu durumda cinsel birleşme sürecinde kadın ağrı ve acı çekebilir, bu da cinsel isteksizlik sorununa neden olur. Ön sevişme süresi 15-20 dakikanın altında olmamalıdır. Kadının cinsel olarak haz aldığını gösteren fiziksel uyarımlar (vajinal kayganlık, göğüslerin dikleşmesi gibi) oluştuktan sonra kadın cinsel birleşmeye hazırdır ve sekten o zaman zevk alabilir.
Çiftin kendini cinsel eylem sırasında rahat, konforlu ve güvende hissetmesi gerekir. Çocuklarla aynı yatakta yatmak, kayınvalide ve kayınpeder gibi büyüklerle aynı evi paylaşmak ve cinsel eylemin onlar tarafından fark edilmesi endişesi yaşamak, sık sık ya da uzun süreli yatılı misafir kabul etmek, evin küçük ya da fiziki koşullarının yetersiz olması gibi nedenler kadında cinsel isteksizliğe neden olabilir. Çift bu durumda koşulları düzeltmeye çalışmalıdır ve işbirlikçi, eşgüdümlü davranmalıdır.
[fotogaleri=354]
Kadın terden, meniden, tükürükten ya da bazı yerlerinin öpülmesinden hoşlanmıyorsa cinsel eylemi engelleme gayreti içine girebilir. Ayrıca kadının ter kokusu, ağız kokusu gibi durumlara karşı da hassasiyeti olabilir, bu durumda eşi ya da partneri ile bu konuyu açıkça konuşabilmelidir. İstenmeyen cinsel eylemler yapılmamalıdır. Ağız ya da ter kokusu gibi sorunların giderilmesi için cinsellik öncesi duş alma, diş fırçalama gibi öz bakım faaliyetleri yapılabilir.
Gelişim döneminde oluşan cinsel tacizler ya da travmalar sonucunda cinsel isteksizlik oluşabilir. Bu durum altında mutlaka psikolojik danışmanlık hizmeti almak için bir uzmana başvurulmalıdır.
Bazı toplumlarda cinselliğin çirkin, ayıp ve günah olduğuna dair inançlar bulunmaktadır. Bu nedenle cinselliğin sadece cinsel birleşme olarak ve neslin devamı için yapılması vurgulanır, bu durum da cinsel istek kaybına hatta baştan itibaren isteğin hiç oluşmamasına neden olabilir. Bu şekilde olan mitlerin kafadan yok edilmesi gerekir.
Çift cinsel fantezilere ve oyunlara açık olmalıdır, cinselliğin tek düze bir eylem olması bir süre sonra sıkıcı olmasına neden olur ki bu da cinsel isteksizliğe yol açar. Çift karşılıklı rızalarının olduğu cinsel fanteziler ve oyunlar yaparak cinsel hayatını zenginleştirebilir.