Güncelleme Tarihi:
AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin, kadınlara karşı işlenen şiddet suçlarını engellemek için hükümetin hazırladığı kanunu anlattı.
Yeni kanun ile birlikte artık eyleme geçmeden veya şiddet kullanmadan da kadına uygulanan tehdidin suç kapsamına alınacağını, anlatan Şahin “Şiddet uygulayan erkeği evden uzaklaştıran Ailenin Korunması Kanunu'nun 1998'de çıktığını ancak Aile Mahkemeleri kurulana kadar kağıt üzerinde kalmıştı. 2003'te mahkemeler kurulunca kanun işlemeye başladı. 2006'da bir Başbakanlık genelgesi çıktı. Bu genelgeden sonra aile içi şiddet, toplum sorunu olarak algılandı” dedi.
Fatma Şahin Kadına Yönelik Şiddeti önlemeye dair çalışmaları şu şekilde aktardı;
İsim ve içerik uyuşmadığı için aile mahkemelerin de sorun yaşıyor. Bunun için kanunun adını 'Kadına Yönelik Şiddeti Önleme ve Aileyi Koruma Yasası' yaparak yasanın içeriğiyle adını uyumlaştıralım dedik. Ayrıca şiddet olayı hemen önlem alınması gereken bir olay. Süreç tamamlandıktan sonra Hakim Cumhuriyet Savcılarına yetki devri versin. Acil koruma esas korumadan bir ay önce biri şikayette bulunursa acil koruma verilecek. Bunun hazırlıkları yapılıyor. Ardından esas koruma sosyal çalışanlar yapıldıktan sonra 6 aylık esas koruma başlıyor.
Ayrıca kolluk kuvvetlerinin yetkisinin güçlendirilmesi lazımdı. Kolluk kuvvetleri izleme yetkisi vardı ancak müdahale yetkisi yok. Devlet koruma kararı alıyor ancak erkek buna karşın eve gitmeye kalkıyorsa kolluk kuvvetlerine müdahale hakkı verilsin dedik. Hatta mahkeme kararına karşın hala eve gitmeye devam ediyorsa kolluk kuvvetinin tutuklama yetkisi olacak. Bu çok önemli bir gelişme. Henüz evlenmemiş kadınları da içine alıyor. Olaylara bakarsak ya boşanma aşamasında ya da boşanmayı kabullenemeyen eşin şiddeti var. Aile Mahkemeleri'ne kime bakacaklarını anlattık. Burada bireyi ve aileyi koruyan bir kanun hazırlığı yapılıyor ve hakimlerin elini güçlendiriyoruz. Evlilik ve yakın ilişki da bu kanun kapsamında olacak.
Nafaka hakkı da koruma kararı ile devreye girecek, eşin nafakayı verecek durumunun olmaması halinde sosyal hizmetler devreye girecek, bu süreçte kadın ekonomik olarak da güçlendirilecek. “.
Bu kanunla Aile Mahkemesine velayet ve vekalet hakkı verileceğini belirten Şahin şöyle konuştu:
"Buradaki sorunların hakkı da aile mahkemesi hakimlerine verilecek. Bu konuyla ilgili İçişleri ve Adalet Bakanlıkları’nda bir sistem kurulacak. Acil müdahale için bir ekip kurulacak. Avrupa Konseyi'nde de şiddetin yeni tanımı yapıldı. 4-P dediğimiz, önlem koruma kovuşturma ve tanzim dediğimiz kanun Mayıs ayında Avrupa Konseyi'nde çıkacak. Cezalar arttı ve uygulamada yaşanan sıkıntılardan dolayı hakimin eli güçsüzse biz Adalet ve İçişleri Bakanlığı’nın elini güçlendiriyoruz.
Cinsel, psikolojik şiddet ve tehdit şiddetin tanımı içinde yer alacak ve hakimin karar almasını kolaylaştırılacak. Biz 2006'dan beri yaşadıklarımızdan çıkardıklarımızla buraya geldik. Bütün mekanizmaları güçlendirecek şekle getirdik."
Türkiye’de ne yazık ki şiddete dair eşleri ya da diğer yakınları tarafından öldürülen kadınlara dair bir raporlama sistemi yok. Dolayısıyla net istatistiklere ulaşmak da mümkün olmuyor.
Ancak;
2002’de kayıtlara 66 olarak geçen kadın cinayeti sayısı her geçen yıl artarak 2007’de 1011 oldu. Mahkemeler, karakollar, yasalar koruyamadığı için öldürülen kadınların ortak özelliği şiddet gördükleri eşlerinden ya da sevgililerinden ayrılmak istemeleri ya da ayrılmış olmaları, öldürenlerin ortak özelliği ise sadece erkek olmaları.
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan alınan bilgiler de 2010 yılının ilk 7 ayında kadına karşı işlenen suçlarda büyük artış yaşandığını ortaya koyuyor. Cinayetleri işleyen erkeklerin yüzde 45’i ifadelerinde, “aldatıldığını” iddia ederek kendisini savunuyor.
Yine 2010’un ilk 7 ayında 478 kadın tecavüze uğrarken, 722 kadın taciz edildi. Aile içi şiddet kapsamında 6 bin 423 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik oldu.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu, son zamanlarda medyada yer alan kadın cinayetlerinin ortak yanının “Boşanmış olan kadının eski eşi tarafından veya boşanmak isteyen kadının kocası tarafından öldürülmesi” olduğuna dikkat çekiyor.
Yapılacak kanun değişikliği ile boşanmış ya da evli kadınların korunması kolaylaşacak gibi görünüyor. Şiddete uğradığı şikayetiyle karakola başvuran kadının kayıt altına alınabilmesi ve “Bize şikayet gelmemişti” ya da “bilgimiz yoktu” gibi sorunların önüne geçilebilmesi için karakolda şikayetçi kadına form doldurtmak ve bunun üzerinden gerekli resmi yazışmaların başlaması ile hem şiddete uğrayan kadının durumunun incelenmesi, korunması, şikayet edilen kişi hakkında bir kayıt oluşturulması ile şu anda yaşanan kayıt ve takip sıkıntısının önüne geçilmesi planlanıyor.
Belki sadece karakolda form doldurmak değil (pek çok kadın korktuğundan karakola gidemiyor) buna ek olarak internetten de form doldurmak ve sms ile de belli kayıtları (tuşlama yöntemi ile) oluşturup çarkları harekete geçirmek düşülebilir.
Özellikle son aylarda hayli popüler olan ALO Rüya Gördüm hatlarını düşünecek olursak, kadınlarımız için “Alo Yardım” hattı açmak –rakamlar göz önüne alındığında çok da yersiz olmasa gerek.
Hazırlayan: Mehtap Erel
Kadına karşı şiddete hayır demek ve kampanyamıza destek olmak için bir imza da siz atın!