Güncelleme Tarihi:
İstanbul Bilim Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı ve Prof. Dr. Levent Erdem’in kabızlık problemi ve çözümleriyle ilgili bilgiler verdiği toplantı, Cüneyt Özdemir ve Doğa Rutkay’ın eğlenceli sohbetiyle renklendi. Toplantıya Dolunay Soysert Ankara’dan, Oylum Talu ise İzmir’den canlı bağlantı yaparak katıldı.
Türkiye’nin kabızlık probleminin dünyada en sık görüldüğü ülkeler arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Levent Erdem, “Kabızlık, dikkate alınması gereken ve tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir durumdur. Hastalıklar, tedavi için kullanılan ilaçlar, duygusal stres gibi pek çok sebebi bulunan kabızlık yaygın görülen problemlerden biridir. Erişkinlerin %40’a kadar çıkan bir oranında kabızlık görülebilmektedir” şeklinde konuştu.
Dışkının kuru ve sert olması, barsak boşaltımının güç ve seyrek olması olarak tanımlanabilir.
Kabızlık, barsak hareketlerinin yavaşlaması ve barsaktaki dışkının sıvı içeriğinin emilerek dışkının kurumasıyla başlar, kuruma sonucunda dışkının barsak içindeki hareketi daha da güçleşir. Sonuçta, dışkı kuru ve katı bir hal alır, seyrek ve zorlanmalı dışkılama, karın ağrısı gibi şikayetler ortaya çıkar.
Kabızlığın farklı sebepleri olmakla birlikte, önemli bir kısmı kişinin tuvalet alışkanlığı ve psikolojik durumuyla ilgilidir. Üzüntü, heyecan gibi hallerde ortaya çıkabilir. Kişinin beslenme alışkanlığı da kabızlık yapabilir. Posasız gıdalarla beslenme ve yeterli sıvı tüketmeme kabızlığa neden olur. Yine hareketsizlik de önemli bir kabızlık etkenidir. Tiroid bezinin yeterli çalışmaması, şeker hastalığı ve -depresyon gibi bazı psikolojik durumlarda ve bazı ilaçların yan etkisi olarak kabızlık görülebilir. Ayrıca basur gibi yapısal hastalıklar da kabızlığa yol açabilir.
Kabızlık her yaşta görülebilmesine rağmen, ileri yaşlarda ve kadınlarda daha sıktır. Çocuklarda da sıklıkla görülür. Gebelik dönemi de kabızlığın sık görüldüğü bir yaşam dilimidir. Ülkemizde 2 gebeden 1’i kadar yüksek bir oranda görüldüğü bildirilmiştir.