İştahsızlığın Basit Çözümleri

Güncelleme Tarihi:

İştahsızlığın Basit Çözümleri
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2011 11:15

Çocuğunuz iştahsız mı?

Haberin Devamı

Çocuğunun iştahsız olması, birçok anne babanın derdi. Dikkatlice uygulanacak bazı yöntemler ile bu sorunu aşmak aslında çok kolay. İşte, Diyetisyen Mehtap Ersin Bayrak’tan pratik bilgiler…

Çocuğundaki iştahsızlık, annelerin çözüm bulmakta zorlandığı bir konudur. Çocuklar her dönemde aynı büyüme hızını göstermezler. Ağırlık ve boy persentil değişimleri düzenli izlenmeli, değerlerin 3. persentilin altına düşmesi halinde çocuklar, büyüme -gelişme geriliği açısından incelenmelidir. Eğer çocuğun büyüme ve gelişmesi normalse, yeme alışkanlıkları bir sağlık problemi oluşturmuyorsa, çocuk gelişimi için gerekli ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsa, anneler endişelenmemelidir.

Ailelere Tüyolar

• Çocukların besin ihtiyacının yaş, cins, metabolizma hızı, aktivite durumu, genetik, psikolojik ve çevresel faktörlerden etkilendiğini ve her çocukta farklılıkların doğal olabileceğini unutmamak gerekir.

• Çocuğunuzun 3 günlük ayrıntılı beslenme günlüğünü yazarak gerçek yediklerini tespit edin. Besin günlüğünüzü doktor /diyetisyeninize göstererek gelişimi için yeterli olup olmadığını kontrol ettirebilirsiniz.

Haberin Devamı

• Çocuğunuzun yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımını sınırlandırın. Çocuklar içmeyi, yemeğe tercih eder ve kolayca doygunluk hissi duyarlar. Özellikle süt tüketimi fazla olan çocuklarda doygunluk hissi de fazla olacaktır. Günde 2 su bardağı süt yeterli miktardır. Sütü fazla miktarda tüketen çocuklarda iştahsızlık dışında anemi ve kabızlık gibi sorunlar da görülebilir. Çocuk biberon kullanıyorsa, bardakla değiştirmeye çalışın. Böylece çocuğun sıvı alımı kendiliğinden azalır.

• Çocuğun bireysel gelişimini destekleyin. Onu sofrada özgür bırakarak kaşığıyla kendi yemesini teşvik edin.

• Her çocuğun kendine özgü yemek yeme kapasitesi vardır. Çocuklar sofrada yemek yemesi için zorlanmamalıdır. Israrcı olunduğunda kendisine fazla gelen gıdayı çıkartılabilir.

• Yiyecekleri tüm besin gruplarından dengeli olacak şekilde, içeriği zenginleştirerek tüketmesine gayret edin.

• Düzenli saatlerde öğüne alışmasını sağlayın. Öğün aralarında ve yemek öncesinde düzensiz olarak gıdaların alınması, ne yerse kar mantığıyla sürekli arkasından kaşıkla dolaşıp yedirme ve midede sürekli besin bulunması acıkma duygusunun gelişmesini engeller. Acıkmayan çocukta ise iştah gelişemez. Yemeğin sofrada yenmesini alışkanlık haline getirin. Sofrada yemediğinde ikinci öğüne kadar aç kalacağını bilen çocukta beslenme düzeni daha çabuk yerleşecektir.

• Acıkan çocuğa ısrarla yemek zamanını bekletmek onun iştahının kaçmasına neden olabilir. Çocuk acıktığında yemek zamanını beklemeden alması gereken gıdalardan bir miktar verilerek iştahının kaçmamasına dikkat etmek gerekir. Yemek saatinden önce çocuğa verilen atıştırmalık gıdalar (şekerlemeler, çikolatalar, bisküvi, kek, cips vb.) iştahı engelleyebilir.

• Çocuğun yemek yeme karşısında yaşadığı zorlamalar ve baskılar yeme isteğinden uzaklaşmasına neden olabilir. Sofrada kendisinin yemek yemesine olanak tanımak, evi kirletmemesi, sofrada oyalanması ve çeşitli kurallara uyması yönünde onu zorlamamak gerekir. Çocukla yemek sırasında keyif aldığı konularla ilgili konuşmak onun yemek yemesini zevkli hale getirebilir.

• Çocukların gereksinimleri olan gıdaları bilerek hazırlanan yemek tabaklarının çocukların ilgisini çekecek tarzda renkli ve eğlenceli olması, tabağına yiyebileceği kadar yemek konması çocuğunuzun çok daha istekli yemek yemesini sağlayacaktır. Çocuğun tabağına azar azar yemek koyarak tabaktaki yemeğin her bitişinde çocuğu takdir etmek onun yemek yeme davranışının pekişmesine yardımcı olabilir. Yemesi karşılığında takdir edin; fakat ödüle alıştırmayın.

• Okul öncesi dönem çocuğu taklitçidir. Erkek çocuk babayı, kız çocuk anneyi taklit eder. Çocuğun aile ile masada oturması, uygun beslenme alışkanlığı kazanması için gereklidir. Ancak, anne ya da baba yemek seçici ise ve aşırı titiz davranıyorsa, çocuğun olumlu alışkanlıklar geliştirmesi zorlaşır.

• Yemek sırasında olumsuz, üzücü ve rahatsız edici olaylardan söz etmek, onların yaramazlıklarını ve hoşlanmadığınız yanlarını dile getirmek, eleştirmek, suçlamak vb. konuşmalardan kaçınmak gerekir.

• İştahsız yapan faktörlerin başında onların iç dünyalarında yaşadıkları büyük önem taşır. Bilinçaltına yerleşmiş herhangi bir endişe, üzüntü, nefret veya kıskançlığın baskısı iştahı kesebilir. Aile bireylerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin de çocuğun iştahı üzerinde önemli etkisi vardır. Aile içerisinde yaşanan sıkıntı ve üzüntüleri çocuğa hissettirmemeye çalışmak önemlidir.

• Sofra, oyuncaklardan, açık televizyon vb. gibi dikkat dağıtıcı şeylerden uzak olmalıdır. Açık havada zaman geçirmek veya dışarıda yapılan gezinti ya da oyun, çocukların iştahını artırılmasına yardımcı olabilir.

• Yemeklerin lezzetli ve iyi pişirilmiş olmalarına özen göstermenin yanında soğuk ve aşırı sıcak olmamalarına da dikkat etmek gerekir. Sizin severek yemeyeceğiniz yemeğin iştahla yenmesini beklemeyin.

• İştah şurubu adı altında satılan ilaçlardan uzak durun. İştahsızlık problemini çözmek için aslında alerji şurubu olan ve yan etkileriyle iştah artmasına yol açan ilaçlara veya yanlış uygulamalara yönelmemek gerekir.

• İştahsızlığın arkasında fiziksel veya ruhsal sebepleri araştırın ve varsa tedavisini sağlayın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!