Güncelleme Tarihi:
Bir hayatın 40 saniyede değişebilmesini engellemek için destek almanın önemine değinen Psikiyatri Uzmanı Dr. Esra Uğurlu Koçer, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü çerçevesinde intihar girişimleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
• 10 Ekim, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından ilk kez 1992 yılında Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak tanımlanmıştır. Tüm dünyada ve ülkemizde ruh sağlığı sorunları ile ilgili farkındalık yaratabilmek ve bu sorunları doğru bir çözüme kavuşturabilmek hedeflenmiştir. Her yıl bu amaçla; yeni bir tema ile yola çıkan federasyon ve dünya sağlık örgütü tarafından bu yılın teması “intihar davranışının önlenmesi” olarak belirlenmiştir.
• Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre; her 40 saniyede 1 kişi intihar girişimi ile hayatını kaybetmektedir ve bu da yılda 800.000 kişinin ölüm sebebinin intihar davranışı olduğunu göstermektedir. İntihar davranışının sonuçlarının sadece bireyi değil, toplumu da derinden etkileyen yıkıcı bir durum olması ve intiharın önlenebilir bir ölüm sebebi olması nedeniyle de intihar önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanmaktadır.
• İntihar girişimlerinin önlenebilmesi için öncelikle psikiyatrik hastalıkların/bozuklukların fark edilmesi veya kabul edilmesi gerekir. Ancak maalesef ülkemizde ve dünya üzerinde yardım taleplerini veya tedavi başvurularını engelleyen faktörlerin başında 'damgalanma-stigmatizasyon' korkusu vardır.
• Kişiler genellikle başta aile olmak üzere, iş ve sosyal çevrelerinde kendilerine farklı davranılacağı, maddi ve manevi kayıplar yaşayacağı endişesi ile birtakım belirtileri görmezden gelmektedir. Kişinin yakın çevresi için de bu pek farklı değildir.
• Daha önceleri 15-30 yaş grubunda en önemli üçüncü ölüm sebebiyken, son dönemde aynı yaş grubunda ikinci ölüm sebebi olduğu bildirilmektedir. İntihar girişimleri tamamlanmış intiharların yaklaşık 10-30 katı kadardır ve daha önce tamamlanmamış bir intihar girişimi olması yeni bir intihar girişimi için önemli bir risk faktörüdür ve bu risk özellikle ilk 6 ay çok daha yüksektir. Sağlık çalışanları ve güvenlik ile ilgili iş yapanlarda risk yüksektir. Çocukluk çağı fiziksel ve cinsel istismar öyküsü olanlarda genel nüfusa göre risk 8-13 kat artmaktadır.
• Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu bu yıl herkesi bu mücadelenin bir parçası olmaya davet etmektedir. Böylece; intiharın bir küresel halk sağlığı sorunu olduğu hakkındaki farkındalığın geliştirilmesi, intiharın önlenmesi için yapılabilecekler konusunda bilgilerin geliştirilmesi, intihar ile ilgili damgalanmanın azaltılması ve zorlanan insanların bu mücadelede yalnız olmadıklarını bilmelerinin sağlanması hedeflenmiştir. Bu amaçla hazırlanan bildirgede herkesin mücadelede bireysel veya toplumsal katılım gösterebilmesi adına yapabilecekleri örneklerle anlatılmıştır.
• Kendimizin veya bir yakınımızın risk grubunda olmaması bizi bu sorunun dışında tutmamalıdır. Herhangi bir psikiyatrik hastalığımız olmadan, bir yakınımız psikiyatrik bir bozukluk tanısı almadan veya intihar nedeniyle sevdiğimiz birini kaybetmeden de bu önemli halk sağlığı problemi konusunda toplumsal farkındalığı arttırmak adına bir şeyler yapabiliriz.